creature - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
creature yaratık n.
  • Creatures from the underworld took control of the world.
  • Yeraltı dünyasından gelen yaratıklar dünyanın kontrolünü ele geçirdi.
  • I mean, the human being is a complex and dangerous creature.
  • Demek istediğim, insan karmaşık ve tehlikeli bir yaratıktır.
  • A creature this powerful must come from a long uninterrupted bloodline.
  • Bu kadar güçlü bir yaratık, uzun ve kesintisiz bir soydan gelmiş olmalı.
Show More (24)
creature varlık n.
  • All living creatures need nutrition to stay alive.
  • Tüm canlı varlıkların hayatta kalmak için beslenmesi gerekir.
  • They are creatures made by God, for whom we have responsibility.
  • Onlar Tanrı tarafından yaratılmış ve kendilerine karşı sorumluluk taşıdığımız varlıklardır.
  • They are creatures made by God, for whom we have responsibility.
  • Onlar Tanrı tarafından yaratılmış ve bizim sorumluluğumuz altında olan varlıklardır.
Show More (3)
creature insan n.
  • The most instinctive act of nearly every creature is to protect its young, and with humans, this response persists for a lifetime.
  • Neredeyse her canlının en içgüdüsel davranışı yavrularını korumaktır ve insanlarda bu tepki ömür boyu devam eder.
  • We're all creatures of habit.
  • Hepimiz alışkanlıklarına bağlı insanlarız.
  • I'm just a creature of habit, I guess.
  • Sanırım ben, rutinine bağlı bir insanım.
Show More (0)
creature kukla n.
  • Emma became the creature of the secret services.
  • Emma gizli servislerin kuklası olmuştu.
Show More (-2)
creature unsur n.
  • The new tax system was a creature of the minister's own design.
  • Yeni vergi sistemi, bakanın kendi tasarımı olan bir unsurdu.
Show More (-2)
creature kul n.
  • I am God's creature and of Him I am part.
  • Ben Allah'ın kuluyum ve onun parçasıyım.
Show More (-2)