deaf - English Turkish Sentences
English Turkish
deaf sağır adj., n.
  • The governments, however, remained deaf to what the public was saying.
  • Ancak hükümetler halkın söylediklerine sağır kaldılar.
  • Our calls have fallen upon deaf ears.
  • Çağrılarımıza kulaklar sağır kaldı.
  • Our calls have fallen upon deaf ears.
  • Çağrılarımız sağır kulaklarda kaldı.
Show More (87)
deaf işitme engelliler n.
  • I have deaf members of the public attending and we have the sign language interpreter.
  • Halktan işitme engelli üyelerimiz var ve işaret dili tercümanımız var.
  • Deaf people are often excluded from many areas of society on account of their disability.
  • İşitme engelliler, engelleri nedeniyle toplumun pek çok alanından dışlanmaktadır.
  • Some deaf people choose not to use sign language.
  • Bazı işitme engelli insanlar işaret dili kullanmamayı seçiyor.
Show More (3)
deaf sağır adj.
  • The new technology may make deaf people hear again.
  • Yeni teknoloji sağır insanların yeniden duymasını sağlayabilir.
Show More (-2)
deaf kulak asmayan adj.
  • She is deaf to my advice.
  • Tavsiyeme kulak asmıyor.
Show More (-2)