|
- We are studying the evolution of the human species.
- İnsan türünün evrimi üzerinde çalışıyoruz.
- This evolution will perhaps be more discouraging at some times than at others.
- Bu evrim belki de bazı zamanlarda diğerlerinden daha cesaret kırıcı olacaktır.
- At the same time, the evolution of the political process appears to be equally well under way.
- Aynı zamanda siyasi sürecin evrimi de aynı şekilde devam ediyor gibi görünmektedir.
- Let me start by saying something about the evolution of payments.
- Ödemelerin evrimi hakkında bir şeyler söyleyerek başlamama izin verin.
- To bring laws and real life closer together is to organise the emancipatory evolution of a society.
- Yasaları ve gerçek hayatı birbirine yaklaştırmak, bir toplumun özgürleştirici evrimini organize etmektir.
- The fifth chapter on the other hand focuses on the evolution of Armenian question since World War II.
- Beşinci bölüm ise Ermeni sorununun İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana geçirdiği evrime odaklanıyor.
- The fifth chapter on the other hand focuses on the evolution of Armenian question since World War II.
- Beşinci bölüm ise Ermeni sorununun İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana geçirdiği evrimi ele alıyor.
- However, the evolution for green elevators doesn't stop with reducing energy consumption.
- Bununla birlikte, yeşil asansörlerin evrimi enerji tüketimini azaltmakla kalmıyor.
- He does not believe in evolution.
- O, evrime inanmaz.
- Extinction is part of evolution.
- Yok oluş evrimin bir parçasıdır.
- Tom doesn't believe in evolution.
- Tom evrime inanmıyor.
- Is evolution mentioned in the Quran?
- Kuran'da evrim belirtiliyor mu?
- Evolution isn't real.
- Evrim gerçek değildir.
- He does not believe in evolution.
- Evrime inanmıyor.
- Do you believe in evolution?
- Evrime inanıyor musun?
- Welcome to the world of evolution.
- Evrim dünyasına hoş geldiniz.
- Evolution is not progression, but adaptation.
- Evrim ilerleme değil, fakat adaptasyondur.
- I have a great interest in the evolution of dinosaurs.
- Dinozorların evrimine büyük bir ilgim var.
- Extinction is part of evolution.
- Soy tükenmesi, evrimin bir parçasıdır.
- Evolution is not progression, but adaptation.
- Evrim ilerleme değil, adaptasyondur.
- I have a great interest in the evolution of dinosaurs.
- Dinozorların evrimine büyük ilgi duyuyorum.
- The scientific truth of evolution is so overwhelmingly established, that it is virtually impossible to refute.
- Evrimin bilimsel gerçekliği o kadar ezici bir çoğunlukla kanıtlanmıştır ki, çürütülmesi neredeyse imkansızdır.
- The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
- NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
- The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
- NASA'nın Juno görevinin temel amacı Jüpiter'in kökenini ve evrimini anlamak.
- I'm very interested in the evolution of the dinosaurs.
- Dinozorların evrimiyle çok ilgiliyim.
- Cosmology is a branch of science which studies the evolution of our universe.
- Kozmoloji, evrenimizin evrimini inceleyen bir bilim dalıdır.
- Are nations the last stage of evolution in human society?
- Uluslar, insan toplumundaki evrimin son aşaması mıdır?
- Is evolution mentioned in the Quran?
- Kur'an'da evrimden bahsediliyor mu?
- Evolution is a lie.
- Evrim bir yalandır.
- Without the random mutation of genes there would be no evolution.
- Genlerin rastgele mutasyonu olmadan hiçbir evrim olmazdı.
- I'm very interested in the evolution of the dinosaurs.
- Dinozorların evrimiyle çok ilgileniyorum.
- Without the random mutation of genes there would be no evolution.
- Genlerin rastgele mutasyonu olmasaydı evrim olmazdı.
- Cosmology is a branch of science which studies the evolution of our universe.
- Kozmoloji evrenimizin evrimini inceleyen bilim dalıdır.
- Evolution is adaptation.
- Evrim adaptasyondur.
Show More (31)
|
|
- This report on minimum standards is one important part of the evolution of this common policy.
- Asgari standartlara ilişkin bu rapor, bu ortak politikanın gelişiminin önemli bir parçasıdır.
- I am happy to see that has carried on and followed the evolution of these issues.
- Bu konunun devam ettiğini ve gelişimini takip ettiğini görmekten mutluluk duyuyorum.
- I am happy to see that has carried on and followed the evolution of these issues.
- Bunun devam ettiğini ve bu konuların gelişimini takip ettiğini görmekten mutluluk duyuyorum.
- Let me start by say something about the evolution of payments.
- Ödemelerin gelişimi hakkında bir şeyler söyleyerek başlamama izin verin.
- However, the evolution for green elevators doesn't stop with reducing energy consumption.
- Ancak yeşil asansörlerin gelişimi enerji tüketimini azaltmakla kalmıyor.
- However, the evolution for green elevators doesn't stop with reducing energy consumption.
- Ancak, çevre dostu asansörlerin gelişimi, enerji tüketimini azaltmakla kalmıyor.
- I'm very interested in the evolution of the dinosaurs.
- Dinozorların gelişimiyle çok ilgileniyorum.
Show More (4)
|
