explanation - English Turkish Sentences
English Turkish
explanation açıklama n.
  • He failed to give a credible explanation for his behaviour.
  • Davranışlarına inandırıcı bir açıklama getirememiştir.
  • She gave me a quick explanation of how it works.
  • Bana nasıl çalıştığına dair hızlı bir açıklama yaptı.
  • That has clarified the matter, and I wanted to pass on this explanation to the House.
  • Böylece konuya açıklık getirilmiş oldu ve ben de bu açıklamayı Meclis'e iletmek istedim.
Show More (451)
explanation izahat n.
  • I feel like I owe you an explanation.
  • Sana bir izahat borçluymuşum gibi hissediyorum.
Show More (-2)