fatal - English Turkish Sentences
English Turkish
fatal ölümcül adj.
  • Drunk driving can cause fatal accidents.
  • Sarhoşken araba kullanmak ölümcül kazalara neden olabilir.
  • Luckily, however, as we said, no case has yet been fatal.
  • Neyse ki, dediğimiz gibi, henüz ölümcül bir vaka görülmedi.
  • We are talking fatal consequences here.
  • Burada ölümcül sonuçlardan bahsediyoruz.
Show More (35)
fatal kritik adj.
  • He tried opening the software but encountered a fatal error.
  • Yazılımı açmayı denedi ama kritik bir hatayla karşılaştı.
Show More (-2)