Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
History
English
Turkish
1
fond
meraklı
adj.
Both my father and my brother are
fond
of gambling.
Babam da kardeşim de kumara
meraklıdır.
I'm not
fond
of her face.
Onun yüzünün
meraklısı
değilim.
Both my father and my brother are
fond
of gambling.
Hem babam hem de kardeşim kumara
meraklıdır.
My sister is
fond
of music.
Kız kardeşim müziğe
meraklıdır.
Show More (1)
2
fond
hoşlanan
adj.
She seems to be
fond
of talking about herself.
Kendisi hakkında konuşmaktan
hoşlanıyor
gibi görünüyor.
Tom seems to be
fond
of doing that.
Tom bunu yapmaktan
hoşlanıyor
gibi görünüyor.
Show More (-1)