|
- He strummed the guitar, producing beautiful melodies.
- Gitarını tıngırdatarak güzel melodiler üretti.
- That guitar is so expensive that I can't buy it.
- O gitar o kadar pahalı ki onu satın alamam.
- Tom probably left his guitar upstairs.
- Tom muhtemelen gitarını yukarıda bırakmıştır.
- Tom picked up his guitar and started to play.
- Tom gitarını aldı ve çalmaya başladı.
- Tom bought a new guitar today.
- Tom bugün yeni bir gitar aldı.
- Don't touch my guitar.
- Gitarıma dokunma.
- He likes that guitar.
- O gitarı seviyor.
- Bob plays not only the guitar but also the flute.
- Bob sadece gitar değil, flüt de çalıyor.
- Which one of your guitars do you enjoy playing the most?
- Gitarlarınızdan en çok hangisini çalmaktan hoşlanıyorsunuz?
- Tom took his guitar out of its case and started playing.
- Tom gitarını kılıfından çıkardı ve çalmaya başladı.
- Does Tom have a guitar?
- Tom'un gitarı var mı?
- Would you tell us about your guitar?
- Bize gitarından bahseder misin?
- Can you tell me how long Tom has had this guitar?
- Tom'un bu gitara ne kadar zamandır sahip olduğunu söyleyebilir misiniz?
- Tom bought a new guitar today.
- Tom bugün yeni bir gitar satın aldı.
- The guitar is in tune.
- Gitar akortlu.
- I want to become better at guitar.
- Gitarda daha iyi olmak istiyorum.
- Tom asked me to help Mary put new frets on her guitar.
- Tom, Mary'nin gitarına yeni perdeler takmasına yardım etmemi istedi.
- I wish I had a guitar as good as yours.
- Keşke benim de seninki kadar iyi bir gitarım olsa.
- The prize money allowed him to buy a guitar.
- Para ödülü onun bir gitar almasını sağladı.
- Tom is a virtuoso on the guitar.
- Tom bir gitar virtüözüdür.
- I would like to learn to play the piano, guitar or flute.
- Piyano, gitar ya da flüt çalmayı öğrenmek istiyorum.
- You play the guitar quite like a professional, don't you?
- Gitarı tam bir profesyonel gibi çalıyorsun, değil mi?
- The guitar is so expensive that I can't afford it.
- Gitar o kadar pahalı ki karşılayamıyorum.
- Do you like guitars?
- Gitar sever misin?
- Do you want this guitar?
- Bu gitarı istiyor musun?
- Tom used to have a guitar, but he sold it.
- Tom'un eskiden bir gitarı vardı ama onu sattı.
- Tom grabbed his guitar and headed for the door.
- Tom gitarını aldı ve kapıya doğru gitti.
- I keep a guitar in my car.
- Arabamda bir gitar bulunduruyorum.
- Tom knew who Mary had decided to give her old guitar to.
- Tom, Mary'nin eski gitarını kime vermeye karar verdiğini biliyordu.
- Ask Tom to bring his guitar.
- Tom'dan gitarını getirmesini iste.
- Neither Tom nor Mary has a guitar.
- Ne Tom'un ne de Mary'nin bir gitarı var.
- Jane can play the violin, not to mention the guitar.
- Jane keman çalabiliyor, gitarı saymıyorum bile.
- I left my guitar in your office.
- Gitarımı ofisinde bıraktım.
- I didn't touch your guitar.
- Gitarına dokunmadım.
- Tom's first guitar was made in China.
- Tom'un ilk gitarı Çin'de yapılmıştı.
- I want to buy a decent guitar.
- İyi bir gitar almak istiyorum.
- I've been practicing my guitar.
- Gitar çalışıyorum.
- Tom is your guitar teacher, isn't he?
- Tom senin gitar öğretmenin, değil mi?
- There are no strings on this guitar.
- Bu gitarda hiç tel yok.
- A string on my guitar broke.
- Gitarımdaki bir tel koptu.
- Most guitars have six strings.
- Birçok gitarın altı teli var.
- How well can you play guitar?
- Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun?
- I haven't put new strings on my guitar in a long time.
- Gitarıma uzun zamandır yeni tel takmadım.
- Tom tuned his guitar.
- Tom gitarını akort etti.
- I spend a lot of time practicing the guitar.
- Gitar çalışması yaparak çok zaman harcarım.
- Tom has promised to give me one of his guitars.
- Tom bana gitarlarından birini vereceğine söz verdi.
- I thought you brought your guitar.
- Gitarını getirdiğini sanmıştım.
- This guitar doesn't sound very good.
- Bu gitarın sesi pek iyi gelmiyor.
- Does Tom have a guitar?
- Tom'un bir gitarı var mı?
- Tom would like to see your new guitar.
- Tom yeni gitarını görmek istiyor.
- She told me that she got her guitar for free.
- Bana gitarını bedavaya aldığını söyledi.
- Are you absolutely sure you want to sell your father's guitar?
- Babanızın gitarını satmak istediğinizden kesinlikle emin misiniz?
- Emily plays the piano and also the guitar.
- Emily piyanonun yanı sıra gitar da çalıyor.
- Tom grabbed his guitar and headed for the door.
- Tom gitarını kaptı ve kapıya yöneldi.
- Which guitar is yours?
- Hangi gitar senin?
- Tom is happy with his new guitar.
- Tom yeni gitarıyla çok mutlu.
- I keep a guitar in my car.
- Arabamda bir gitar bulundururum.
- He put new strings on the old guitar that he had just bought.
- Yeni aldığı eski gitara yeni teller taktı.
- There are no strings on this guitar.
- Bu gitarda tel yok.
- I forgot Tom was the one who taught you how to play the guitar.
- Sana gitarı nasıl çalacağını öğreten kişinin Tom olduğunu unuttum.
- Which guitar should I get?
- Hangi gitarı almalıyım?
- I'm trying to get enough money to buy a new guitar.
- Yeni bir gitar almaya yetecek parayı bulmaya çalışıyorum.
- I want to get better at guitar.
- Gitarda daha iyi olmak istiyorum.
- Which guitar is yours?
- Hangi gitar seninki?
- Tom gave Mary one of his guitars.
- Tom Mary'ye gitarlarından birini verdi.
- He is very good at the guitar.
- Gitarda çok iyidir.
- Tom doesn't know who Mary has decided to give her old guitar to.
- Tom, Mary'nin eski gitarını kime vermeye karar verdiğini bilmiyor.
- I broke a string on my guitar.
- Gitarımdaki bir teli kopardım.
- Tom had to pawn his guitar in order to pay his bills.
- Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin vermek zorunda kaldı.
- Tom is the one who gave me this guitar.
- Bana bu gitarı veren Tom'du.
- Don't touch my guitar.
- Gitarıma dokunmayın.
- I bought a new guitar today.
- Bugün yeni bir gitar aldım.
- I got a new foot pedal for my guitar.
- Gitarım için yeni bir ayak pedalı aldım.
- Not only does Bob play the guitar, but also the flute.
- Bob sadece gitar değil, flüt de çalıyor.
- She told me that she got her guitar for free.
- Bana gitarını para vermeden aldığını söyledi.
- Tom probably left his guitar upstairs.
- Tom gitarını muhtemelen üst katta bıraktı.
- Which guitar should I get?
- Hangi gitarı almam gerekiyor?
- Which are you better at playing, the guitar or the piano?
- Gitar veya piyanonun hangisini çalmakta daha iyisin?
- Tom tuned Mary's guitar for her.
- Tom Mary'nin gitarını onun için akort etti.
- Tom is a virtuoso on the guitar.
- Tom bir gitar virtüözü.
- Tom should've given Mary his old guitar.
- Tom, Mary'ye eski gitarını vermeliydi.
- Who gave you that guitar?
- Bu gitarı sana kim verdi?
- Why did you sell your guitar?
- Gitarını neden sattın?
- Those two guitars look very similar.
- Bu iki gitar birbirine çok benziyor.
- Tom is a guitar virtuoso.
- Tom bir gitar virtüözü.
- They played guitar and accordion.
- Onlar gitar ve akordeon çaldılar.
- I want that guitar.
- O gitarı istiyorum.
- I should've kept the guitar that Tom gave me.
- Tom'un bana verdiği gitarı saklamalıydım.
- All I want for Christmas is a guitar.
- Noel için tek istediğim bir gitar.
- What do you think my old guitar is worth?
- Sence eski gitarımın ederi ne kadardır?
- Tom's father is going to buy him a guitar.
- Tom'un babası ona bir gitar alacak.
- Is that the guitar you bought from Tom?
- Tom'dan aldığın gitar bu mu?
- I think you'll regret it if you sell your father's guitar.
- Babanın gitarını satarsan pişman olacağını düşünüyorum.
- I pawned my guitar in order to pay the rent.
- Kirayı ödeyebilmek için gitarımı rehin verdim.
- My guitar didn't cost very much.
- Gitarım çok pahalı değildi.
- Tom's passions are guitar and baseball.
- Tom'un tutkuları gitar ve beyzbol.
- Do you really want to sell your guitar?
- Gitarınızı gerçekten satmak istiyor musunuz?
- He likes this guitar.
- O bu gitarı sever.
- He played the guitar and she played the piano.
- Adam gitar, kadın piyano çalıyordu.
- Tom unplugged his guitar.
- Tom gitarının fişini çekti.
- Promise me that you won't sell your guitar to anyone but me.
- Gitarını benden başka kimseye satmayacağına söz ver.
- Which guitar would you rather have?
- Hangi gitarı tercih ederdin?
- I can teach you guitar.
- Sana gitar öğretebilirim.
- My guitar didn't cost very much.
- Gitarıma çok para vermedim.
- My brother's guitar is new.
- Kardeşimin gitarı yeni.
- Tom promised to sell me his old guitar.
- Tom eski gitarını bana satma sözü verdi.
- I want a guitar.
- Bir gitar istiyorum.
- Tom now has enough money to buy the guitar he's been wanting to buy.
- Tom'un artık almak istediği gitarı almak için yeterli parası var.
- I only know how to play one song on the guitar.
- Gitarda sadece bir şarkı çalmayı biliyorum.
- He can play the piano, the flute, the guitar, and so on.
- O, piyano, flüt, gitar ve benzerlerini çalar.
- Tom spends most of his spare time practising the guitar.
- Tom boş zamanlarının çoğunu gitar çalışarak geçirir.
- Tom accompanied Mary on the guitar.
- Tom, Mary'ye gitarda eşlik etti.
- I've got my guitar in the trunk of my car.
- Gitarım arabamın bagajında.
- Tom has promised to give me one of his guitars.
- Tom gitarlarından birini bana vermeye söz verdi.
- He is very good at the guitar.
- O gitarda çok iyidir.
- Whose guitar is this?
- Bu gitar kimin?
- I sold my guitar today.
- Bugün gitarımı sattım.
- He told me that he got his guitar for free.
- Bana gitarını bedavaya aldığını söyledi.
- Who is playing the guitar?
- Gitarı kim çalıyor?
- He can play the piano, the flute, the guitar, and so on.
- Piyano, flüt, gitar vb. çalabiliyor.
- I'm trying to find the person who owns this guitar.
- Bu gitarın sahibini bulmaya çalışıyorum.
- I don't own a guitar.
- Bir gitarım yok.
- I wish I could buy that guitar.
- Keşke o gitarı alabilseydim.
- I would love to be able to buy that guitar.
- O gitarı alabilmeyi çok isterdim.
- I got to be pretty good at guitar before I gave it up.
- Bırakmadan önce gitarda oldukça iyiydim.
- Are you still practicing the guitar every day?
- Hâlâ her gün gitar çalışıyor musun?
- My brother's guitar is new.
- Biraderimin gitarı yeni.
- This guitar belongs to Tom.
- Bu gitar Tom'a ait.
- I don't have a guitar.
- Benim bir gitarım yok.
- She is singing with a guitar.
- O, gitar eşliğinde şarkı söylüyor.
- He spent hours perfecting his air guitar skills.
- Hava gitarı becerilerini mükemmelleştirmek için saatler harcadı.
- That guitar is too expensive for me to buy.
- O gitar benim için çok pahalı.
- Tom is happy with his new guitar.
- Tom yeni gitarı ile mutlu.
- This guitar belongs to Tom.
- Bu gitar Tom'a aittir.
- I left my guitar in your office.
- Gitarımı ofisinizde bıraktım.
- Are you absolutely sure you want to sell your father's guitar?
- Babanın gitarını satmak istediğine tam olarak emin misin?
- Tom is the one who gave me this guitar.
- Bana bu gitarı veren kişi Tom.
- This is the best guitar in the store.
- Dükkandaki en iyi gitar bu.
- I broke a string on my guitar.
- Gitarımın bir telini kırdım.
- I hope you brought your guitar.
- Gitarını getirdiğini umuyorum.
- Tom gave me this guitar.
- Tom bana bu gitarı verdi.
- What Tom really wanted was a new guitar.
- Tom'un gerçekten istediği şey yeni bir gitardı.
- Tom plays the guitar fairly well.
- Tom gitarı oldukça iyi çalar.
- Tom strummed his guitar.
- Tom gitarını tıngırdattı.
- Tom scratched my new guitar.
- Tom yeni gitarımı çizdi.
- The one with the guitar is Tom.
- Elinde gitar olan Tom.
- Tom picked up his guitar and headed for the stage.
- Tom gitarını aldı ve sahneye doğru ilerledi.
- Tom picked up the guitar and started to play the song Mary taught him when he was a kid.
- Tom gitarı eline aldı ve Mary'nin ona çocukken öğrettiği şarkıyı çalmaya başladı.
- Tom told me you only want two hundred dollars for your guitar.
- Tom bana gitarın için sadece 200 dolar istediğini söyledi.
- If that guitar weren't so expensive, I could buy it.
- Eğer o gitar bu kadar pahalı olmasaydı, onu satın alabilirdim.
- Those two guitars are very similar.
- Şu iki gitar çok benziyor.
- How many guitars do you own?
- Kaç tane gitarın var?
- That guitar is too expensive for me to buy.
- O gitar satın alamayacağım kadar çok pahalı.
- The one with the guitar is Tom.
- Gitarlı kişi Tom'dur.
- Is Tom playing the guitar?
- Tom gitar mı çalıyor?
- Tom's first guitar was made in China.
- Tom'un ilk gitarı Çin'de yapıldı.
- Tom's passions are guitar and baseball.
- Tom'un tutkuları gitar ve beyzboldur.
- I have a guitar.
- Benim bir gitarım var.
- Tom didn't know who Mary had decided to give her old guitar to.
- Tom, Mary'nin eski gitarını kime vermeye karar verdiğini bilmiyordu.
- What did you do with your old guitar?
- Eski gitarını ne yaptın?
- Tom spends most of his spare time practicing the guitar.
- Tom boş zamanlarının çoğunu gitar çalışarak geçirir.
- Tom also plays guitar.
- Tom gitar da çalıyor.
- I pawned my guitar to pay the rent.
- Kirayı ödemek için gitarımı rehin verdim.
- Neither Tom nor Mary has a guitar.
- Ne Tom'un ne de Mary'nin gitarı var.
- Which is your guitar?
- Hangisi senin gitarın?
- Is that the guitar you bought from Tom?
- O, Tom'dan satın aldığın gitar mı?
- Peter likes to improvise on his guitar.
- Peter gitarıyla doğaçlama yapmayı sever.
- Are you still practicing the guitar every day?
- Sen hâlâ gitarınla her gün uygulama yapıyor musun?
- Whose guitar is this?
- Bu kimin gitarı?
- Do you want me to bring my guitar?
- Gitarımı getirmemi ister misin?
- My guitar is in the trunk of Tom's car.
- Gitarım Tom'un arabasının bagajında.
- I want this guitar.
- Bu gitarı istiyorum.
- If that guitar were not so expensive, I could buy it.
- O gitar o kadar pahalı olmasaydı, onu satın alabilirdim.
- Tom went back home to get his guitar.
- Tom gitarını almak için eve geri gitti.
- This is my new guitar.
- Bu benim yeni gitarım.
- I would like to learn to play the piano, guitar and flute.
- Piyano, gitar ve flüt çalmayı öğrenmek istiyorum.
- Who gave you that guitar?
- O gitarı sana kim verdi?
- He likes this guitar.
- Bu gitarı seviyor.
- I've got my guitar in the trunk of my car.
- Arabamın bagajında gitarım var.
- Your guitar is better than mine.
- Senin gitarın benimkinden daha iyi.
- I exchanged a camera for a guitar.
- Bir kamerayı bir gitarla değiştirdim.
- Not only does Tom play the harmonica, he plays the guitar, too.
- Tom sadece mızıka çalmıyor, gitar da çalıyor.
- Most guitars have six strings.
- Çoğu gitarın altı teli vardır.
- Get rid of that stupid guitar.
- O aptal gitardan kurtulun.
- Tom is a guitar teacher.
- Tom bir gitar öğretmenidir.
- This guitar is so expensive that I can't buy it.
- Bu gitar o kadar pahalı ki alamam.
- Did you try playing that song on your guitar?
- Gitarınla o şarkıyı çalmayı denedin mi?
- Ken can play the violin, not to mention the guitar.
- Ken keman çalabiliyor, gitardan bahsetmiyorum bile.
- Get rid of that stupid guitar.
- Şu aptal gitardan kurtul.
- How well does Tom play the guitar?
- Tom gitarı ne kadar iyi çalıyor?
- Tom has promised to give me one of his guitars.
- Tom bana gitarlarıdan birini vermeye söz verdi.
- Tom gave Mary one of his guitars.
- Tom gitarlarından birini Mary'ye verdi.
- Tom asked me how many guitars I own.
- Tom bana kaç gitarım olduğunu sordu.
- My sister's guitar is new.
- Kardeşimin gitarı yeni.
- Tom has a guitar that was made in Korea.
- Tom'un Kore'de yapılmış bir gitarı var.
- Which is your guitar?
- Gitarınız hangisi?
- Tom doesn't think Mary would be willing to lend him her guitar.
- Tom, Mary'nin gitarını ona ödünç vermeye istekli olacağını düşünmüyor.
- Tom should've given Mary his old guitar.
- Tom, Mary'e eski gitarını vermeliydi.
- Get yourself a guitar.
- Kendine bir gitar al.
- Tom owns about thirty guitars.
- Tom'un yaklaşık otuz gitarı var.
- Jane can play the violin, not to mention the guitar.
- Jane keman çalabiliyor, gitardan bahsetmiyorum bile.
- Tom slid his guitar under his bed.
- Tom gitarını yatağının altına kaydırdı.
- I want to buy a new guitar case.
- Yeni bir gitar kılıfı satın almak istiyorum.
- Tom promised to sell me his old guitar.
- Tom bana eski gitarını satacağına söz verdi.
- I paid 300 dollars for this guitar.
- Bu gitar için 300 dolar ödedim.
- He sang to guitar accompaniment.
- Gitar eşliğinde şarkı söyledi.
- Tom hid the stolen guitar under his bed.
- Tom çalıntı gitarı yatağının altına sakladı.
- Tom is a guitar teacher.
- Tom bir gitar hocası.
- Tom is very good at guitar.
- Tom gitarda çok iyi.
- I pawned my guitar to pay the rent.
- Kirayı ödemek için gitarımı rehin bıraktım.
- Tom told me you only want two hundred dollars for your guitar.
- Tom bana gitarın için sadece iki yüz dolar istediğini söyledi.
- Ask Tom to bring his guitar.
- Tom'a gitarını getirmesini söyle.
- Tom asked me how many guitars I own.
- Tom bana kaç tane gitarım olduğunu sordu.
- Do you have your guitar with you?
- Yanında gitarın var mı?
- Which are you better at, the guitar or the piano?
- Hangisinde daha iyisin, gitarda mı yoksa piyanoda mı?
- He told me that he got his guitar for free.
- Bana gitarını para vermeden aldığını söyledi.
- Tom accompanied Mary on the guitar.
- Tom Mary'ye gitarda eşlik etti.
- Not only does Tom play the harmonica, he plays the guitar, too.
- Tom sadece mızıka çalmaz, gitar da çalar.
- He only knows how to strum the guitar.
- Gitarı sadece tıngırdatmayı biliyor.
- I pawned my guitar so I could pay the rent.
- Kirayı ödeyebilmek için gitarımı rehin verdim.
- Do you like guitars?
- Gitarlardan hoşlanıyor musunuz?
- Tom went back home to get his guitar.
- Tom gitarını almak için eve döndü.
- I broke a string on my guitar.
- Gitarımdaki bir teli kırdım.
- This is the same guitar that my father used to play when he was my age.
- Bu, babamın benim yaşımdayken çaldığı gitarın aynısı.
- Bob plays not only the guitar but also the flute.
- Bob, sadece gitar değil, aynı zamanda flüt de çalar.
- Your guitar is better than mine.
- Gitarın benimkinden daha iyi.
- Who does this guitar belong to?
- Bu gitar kime ait?
- Tom is really good at guitar.
- Tom gitarda gayet iyi.
- Tom is really good at guitar.
- Tom gitarda gerçekten iyidir.
- This guitar belongs to them.
- Bu gitar onlara ait.
- I don't give guitars away often.
- Gitarları pek sık vermem.
- Tom had to pawn his guitar so he could pay his bills.
- Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin vermek zorunda kaldı.
- I like this guitar.
- Bu gitarı sevdim.
- Which one of your guitars do you enjoy playing the most?
- Gitarlarından en çok hangisini çalmaktan hoşlanıyorsun?
- Tom sold the guitar that his father gave him.
- Tom babasının ona verdiği gitarı sattı.
- I had enough money saved to buy the guitar I want.
- İstediğim gitarı satın almak için yeterince para biriktirdim.
- He took the guitar and started playing.
- Gitarı aldı ve çalmaya başladı.
- Which are you better at playing, the guitar or the piano?
- Hangisini daha iyi çalıyorsun, gitarı mı piyanoyu mu?
- I exchanged a camera for a guitar.
- Bir fotoğraf makinesini bir gitarla değiştirdim.
- That guitar is so expensive that I can't buy it.
- O gitar o kadar pahalı ki ben onu alamam.
- After dinner, bring your guitar along and we'll sing.
- Yemekten sonra gitarını getir de şarkı söyleyelim.
- A string on my guitar broke.
- Gitarımın bir teli koptu.
- Tom now has enough money to buy the guitar he's been wanting to buy.
- Tom'un şimdi almayı istediği gitarı almak için yeterli parası var.
- He sang to guitar accompaniment.
- O gitar eşliğinde şarkı söyledi.
- Shall I get out my guitar?
- Gitarımı çıkarayım mı?
- I would love to be able to buy that guitar.
- O gitarı satın alabilmeyi isterim.
- This guitar originally belonged to Tom.
- Bu gitar aslen Tom'a aitti.
- After dinner, bring your guitar along and we'll sing.
- Akşam yemeğinden sonra, gitarını yanında getir ve biz şarkı söyleyeceğiz.
- Tom tuned Mary's guitar for her.
- Tom, Mary'nin gitarını onun için akort etti.
- I bought this guitar for just thirty dollars.
- Bu gitarı sadece otuz dolara aldım.
- I had enough money saved to buy the guitar I want.
- İstediğim gitarı almak için yeterince para biriktirdim.
- Your new guitar sounds good.
- Yeni gitarın iyi ses veriyor.
- I have a guitar.
- Bir gitarım var.
- Tom's guitar is a lot better than mine.
- Tom'un gitarı benimkinden çok daha iyi.
- They exchanged their camera for a guitar.
- Fotoğraf makinelerini bir gitarla değiştirdiler.
- Tom hid the stolen guitar under his bed.
- Tom çalınan gitarı yatağının altına sakladı.
- They exchanged their camera for a guitar.
- Onlar kameralarını bir gitarla takas ettiler.
- This guitar belongs to him.
- Bu gitar ona ait.
- You didn't bring your guitar, did you?
- Gitarını getirmedin, değil mi?
- I thought you brought your guitar.
- Gitarını getirdiğini sandım.
- My guitar will never betray me.
- Gitarım bana asla ihanet etmez.
- Tom showed me his new guitar.
- Tom bana yeni gitarını gösterdi.
- She is singing with a guitar.
- Gitarla şarkı söylüyor.
- I don't have a guitar.
- Gitarım yok.
- He's very good at guitar.
- O, gitarda çok iyidir.
- Tom has three guitars.
- Tom'un üç gitarı var.
- Tom paid a lot of money for that guitar.
- Tom o gitar için çok para ödedi.
- I'm trying to get enough money to buy a new guitar.
- Yeni bir gitar almak için yeterli para kazanmaya çalışıyorum.
- Tom had to pawn his guitar so he could pay his bills.
- Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin vermek zorundaydı.
- Tom was your guitar teacher, wasn't he?
- Tom senin gitar öğretmenindi, değil mi?
- Your new guitar sounds good.
- Yeni gitarının sesi güzel.
- Tom asked me how many guitars I had.
- Tom bana kaç tane gitarım olduğunu sordu.
- I paid 300 dollars for this guitar.
- Bu gitara 300 dolar ödedim.
- Tom picked up the guitar and started to play the song Mary taught him when he was a kid.
- Tom gitarı aldı ve bir çocukken Mary'nin ona öğrettiği şarkıyı çalmaya başladı.
- Tom is a little better at guitar than Mary.
- Tom gitarda Mary'den biraz daha iyidir.
- Tom can play the guitar quite well.
- Tom gitarı oldukça iyi çalabilir.
- Tom accompanied Mary on the guitar.
- Tom gitarda Mary'ye eşlik etti.
- This guitar belongs to me.
- Bu gitar bana ait.
- Tom is a guitar virtuoso.
- Tom bir gitar virtüözüdür.
- I want to get better at guitar.
- Ben gitarda iyileşmek istiyorum.
- Those two guitars look very similar.
- Şu iki gitar çok benzer görünüyor.
- Tom picked up his guitar and headed for the stage.
- Tom gitarını aldı ve sahneye doğru gitti.
- Tom didn't have a case for his guitar.
- Tom'un gitarı için bir kılıfı yoktu.
- She tuned her guitar.
- Gitarını akort ediyordu.
- Tom bought himself a new guitar for Christmas.
- Tom Noel için kendine yeni bir gitar aldı.
- What I really want is for Tom to teach me how to play a few chords on my guitar.
- Asıl istediğim Tom'un bana gitarımda birkaç akor çalmayı öğretmesi.
- Tom has a guitar.
- Tom'un bir gitarı var.
- Where is my guitar?
- Gitarım nerede?
- I'll put my guitar back in the car.
- Gitarımı arabaya geri koyacağım.
- Tom took his guitar out of its case and started playing.
- Tom gitarı kılıfından çıkardı ve çalmaya başladı.
- Do you have your guitar with you?
- Gitarın yanında mı?
- Tom put new strings on the old guitar that he had just bought.
- Tom yeni aldığı eski gitara yeni teller taktı.
- How many guitars does Tom have?
- Tom'un kaç tane gitarı var?
- Tom asked me how many guitars I owned.
- Tom bana kaç tane gitarım olduğunu sordu.
- I like this guitar.
- Bu gitarı beğeniyorum.
- My sister's guitar is new.
- Kız kardeşimin gitarı yeni.
- Tom is very good at guitar.
- Tom gitarda çok iyidir.
- This guitar belongs to her.
- Bu gitar ona ait.
- I haven't put new strings on my guitar in a long time.
- Uzun süre gitarıma yeni tel takmadım.
- He's very good at guitar.
- Gitarda çok iyidir.
- I don't want anyone to play my guitar.
- Gitarımı hiç kimsenin çalmasını istemiyorum.
- Those two guitars are very similar.
- Bu iki gitar birbirine çok benziyor.
- Tom started strumming his guitar.
- Tom gitarını tıngırdatmaya başladı.
- I spend a lot of time practicing the guitar.
- Gitar çalışarak çok zaman geçiriyorum.
- This is the best guitar in the store.
- Bu, mağazadaki en iyi gitar.
- Ask Tom to bring his guitar.
- Tom'dan gitarını getirmesini rica et.
- I wish I had a guitar as good as yours.
- Seninki gibi güzel bir gitarım olmasını isterdim.
- Tom is very good at the guitar.
- Tom gitarda çok iyidir.
- The guitar quartet produced a wonderful concert.
- Gitar dörtlüsü harika bir konser verdi.
- I hope you brought your guitar.
- Umarım gitarını getirmişsindir.
- Tom is a little better at guitar than Mary.
- Tom gitarda Mary'den biraz daha iyi.
- What do you think my old guitar is worth?
- Sence eski gitarımın değeri nedir?
- I wish I had a guitar as good as yours.
- Keşke seninki kadar iyi bir gitarım olsaydı.
- Tom traded his camera for a guitar.
- Tom fotoğraf makinesini bir gitarla takas etti.
- This is the guitar that Tom gave me.
- Bu Tom'un bana verdiği gitar.
- This guitar doesn't sound very good.
- Bu gitar kulağa pek iyi gelmiyor.
- Where did you buy this guitar?
- Bu gitarı nereden aldın?
- Tom keeps his guitar in his closet.
- Tom gitarını dolabında saklıyor.
- What happened to your guitar?
- Gitarına ne oldu?
- If that guitar weren't so expensive, I could buy it.
- O gitar o kadar pahalı olmasa, onu alabilirim.
- Tom traded his old computer for a guitar.
- Tom eski bilgisayarını bir gitarla takas etti.
- I would like to learn to play the piano, guitar or flute.
- Piyano, gitar ya da flüt çalmayı öğrenmek isterim.
- Jane can play the violin, not to mention the guitar.
- Jane gitarın yanı sıra keman da çalabilir.
- What happened to the guitar I gave you?
- Sana verdiğim gitara ne oldu?
- I don't have a case for my guitar.
- Gitarım için bir kılıfım yok.
- My older sister plays the guitar well.
- Ablam gitarı iyi çalar.
- I bought this guitar for just thirty dollars.
- Bu gitarı sadece 30 dolara aldım.
- Which are you better at, the guitar or the piano?
- Hangisinde daha iyisin, gitarda mı piyanoda mı?
- This guitar originally belonged to Tom.
- Bu gitar aslında Tom'a aitti.
- She tuned her guitar.
- Gitarını akort etti.
- Ken has a guitar.
- Ken'in bir gitarı var.
- I think you'll regret it if you sell your father's guitar.
- Bence babanın gitarını satarsan pişman olursun.
- They played guitar and accordion.
- Gitar ve akordeon çalıyorlardı.
- Tom can play the harmonica and the guitar at the same time.
- Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir.
- Tom plays the guitar better than anyone else I know.
- Tom gitarı tanıdığım herkesten daha iyi çalıyor.
- I want the same guitar as John has.
- John'un gitarının aynısından istiyorum.
- Tom keeps his guitar in his closet.
- Tom gitarını dolabında tutar.
- Tom used to have a guitar, but he sold it.
- Tom'un bir gitarı vardı ama onu sattı.
- Tom is tuning his guitar.
- Tom gitarını akort ediyor.
- I dreamed that I was buying this guitar.
- Rüyamda bu gitarı aldığımı gördüm.
- I don't own a guitar.
- Gitarım yok.
- Tom plays his guitar about three hours a day.
- Tom, gitarını günde yaklaşık üç saat çalmaktadır.
Show More (339)
|