hair - English Turkish Sentences
English Turkish
hair saç n.
  • I know one thing and that is that the GMO issue will give me grey hairs.
  • Bildiğim bir şey var ki o da GDO meselesinin saçlarımı ağartacağıdır.
  • In some early first season episodes, Barney had yellow hair.
  • İlk sezonun bazı erken bölümlerinde Barney sarı saçlıydı.
  • In some early first season episodes, Barney had yellow hair.
  • İlk sezonun başlarındaki bazı bölümlerde Barney'nin saçları sarıydı.
Show More (1055)
hair kıl n.
  • I'm saying the criminal must not have any hair down there.
  • Ben suçlunun orada hiç kılının olmaması gerektiğini söylüyorum.
  • Do you think that chest hair is sexy?
  • Göğüs kıllarının seksi olduğunu düşünüyor musun?
  • There's a hair in my soup.
  • Çorbamda bir kıl var.
Show More (12)
hair tüy n.
  • If you do want to remove hair, that's fine too.
  • Eğer tüylerinizi aldırmak istiyorsanız bu da sorun değil.
  • African elephants have less hair than Asian elephants.
  • Afrika fillerinin Asya fillerinden daha az tüyü vardır.
  • It'll put hair on your chest!
  • Göğsünüzde tüy bırakacak!
Show More (1)