he - English Turkish Sentences
English Turkish
he kendisi pron.
  • I am grateful for the work he has done on this subject.
  • Bu konuda yaptığı çalışmalar için kendisine minnettarım.
  • There is no doubt in my mind that he has been given a raw deal.
  • Kendisine hak etmediği bir muamele yapıldığına dair hiçbir şüphem yok.
  • I think that he is correct in this regard.
  • Kendisinin bu konuda haklı olduğunu düşünüyorum.
Show More (168)
he o pron.
  • He earns three times more than I do.
  • O benim kazandığımdan üç kat daha fazla kazanır.
  • He accumulated a large fortune.
  • O büyük bir servet biriktirdi.
  • He earned his living as a singer.
  • O bir şarkıcı olarak geçimini sağladı.
Show More (56)