| 1 |
lame |
topal |
adj. |
|
- Who's that lame boy?
- O topal çocuk kim?
- It's totally lame.
- Bu tamamen topal.
- Science without religion is lame, religion without science is blind.
- Dinsiz bilim topal, bilimsiz din ise kördür.
- A lame cat is more valued than a fast horse when the palace is full of mice.
- Saray farelerle dolu olduğunda topal bir kedi, hızlı bir attan daha değerlidir.
- Who's that lame boy?
- Kim bu topal çocuk?
- Science without religion is lame, religion without science is blind.
- Dinsiz bilim topaldır, bilimsiz din ise kördür.
- A lame cat is more valued than a fast horse when the palace is full of mice.
- Saray farelerle doluyken topal bir kedi hızlı bir attan daha değerlidir.
Show More (4)
|
| 2 |
lame |
yetersiz |
n. |
|
- No resolution at all would be better than this lame compromise.
- Hiçbir çözüm olmaması, bu yetersiz uzlaşmadan daha iyi olacaktır.
- No resolution at all would be better than this lame compromise.
- Hiçbir çözüm bu yetersiz uzlaşmadan daha iyi olmayacaktır.
- This is lame.
- Bu yetersiz.
Show More (0)
|
| 3 |
lame |
ezik |
adj. |
|
- I don't want to hear your lame excuses.
- Ezik bahanelerinizi duymak istemiyorum.
- It's totally lame.
- Tamamen ezik.
Show More (0)
|
| 4 |
lame |
topallamak |
v. |
|
- He was lame after the fall.
- Düştükten sonra topallamıştı.
- The blind laugh at the lame.
- Körler topallara güler.
Show More (-1)
|
