march - English Turkish Sentences
English Turkish
march mart n.
  • I declare resumed the session of the European Parliament adjourned on Thursday, 20 March 2003.
  • Avrupa Parlamentosu'nun 20 Mart 2003 Perşembe günü sona eren oturumuna yeniden başladığımızı ilan ediyorum.
  • The trial is to begin again on 30 March and, until then, they should be set free.
  • Duruşma 30 Mart'ta yeniden başlayacak ve o zamana kadar serbest bırakılmaları gerekiyor.
  • The President-in-Office has said that the debate began on 7 March.
  • Görevdeki Cumhurbaşkanı tartışmanın 7 Mart'ta başladığını söyledi.
Show More (96)
march mart ayı n.
  • Our proposal for a regulation on poverty diseases was adopted last March.
  • Yoksulluk hastalıklarına ilişkin yönetmelik teklifimiz geçtiğimiz mart ayında kabul edildi.
  • Our proposal for a regulation on poverty diseases was adopted last March.
  • Yoksulluk hastalıklarına ilişkin bir yönetmelik teklifimiz geçtiğimiz Mart ayında kabul edilmiştir.
  • We will be completing it in February, and the Commission will not be presenting a Green Paper until March.
  • Biz bunu Şubat ayında tamamlayacağız ve Komisyon Mart ayına kadar bir Yeşil Kitap sunmayacak.
Show More (19)
march yürümek v.
  • The men began to march forward.
  • Adamlar ileri doğru yürümeye başladılar.
  • The camel marches while the dogs bark.
  • Köpekler havlarken deve yürür.
  • They marched in support of the government.
  • Hükümeti desteklemek için yürüdüler.
Show More (18)
march marş n.
  • I'd always wanted to write a hard, aggressive march.
  • Her zaman sert, saldırganca bir marş yazmak istemişimdir.
  • I'd always wanted to write a hard, aggressive march.
  • Her zaman sert ve agresif bir marş yazmak istemiştim.
  • The brass band played three marches.
  • Bando üç marş çaldı.
Show More (4)
march yürüyüş n.
  • Three reports were presented at the press conference of Global March Against Child Labour in New Delhi last month.
  • Geçen ay Yeni Delhi'de düzenlenen Çocuk İşçiliğine Karşı Küresel Yürüyüş basın toplantısında üç rapor sunuldu.
  • But a total of 3 000 businesses have now been given their marching orders.
  • Ancak şu anda toplam 3.000 işletmeye yürüyüş emri verilmiştir.
  • The Beurs March broke out after several episodes of racism and violence.
  • Beurs Yürüyüşü birkaç ırkçılık ve şiddet olayından sonra patlak verdi.
Show More (3)
march ilerlemek v.
  • They marched quickly toward the capital.
  • Başkente doğru çabucak ilerlediler.
  • German soldiers marched through France.
  • Alman askerleri Fransa'ya doğru ilerledi.
Show More (-1)
march yürütmek v.
  • Napoleon marched his armies into Russia.
  • Napolyon ordularını Rusya'ya yürüttü.
Show More (-2)