meditate - English Turkish Sentences
English Turkish
meditate meditasyon yapmak v.
  • Starting at sunset, I'll fast and meditate in the holy place.
  • Gün batımından itibaren oruç tutacağım ve mabette meditasyon yapacağım.
  • Starting at sunset, I'll fast and meditate in the holy place.
  • Mabette günbatımından itibaren oruç tutup meditasyon yapacağım.
  • Before I first saw you, I meditated for a thousand years.
  • Seni ilk kez görmeden önce bin yıl meditasyon yaptım.
Show More (25)
meditate düşünmek v.
  • He meditated for two days before giving his answer.
  • Cevabını vermeden önce iki gün boyunca düşündü.
  • I often meditate on the meaning of life.
  • Sıklıkla hayatın anlamı üzerine düşünürüm.
  • I've been meditating on what you said last week.
  • Geçen hafta söylediğin şeyi düşündüm.
Show More (0)
meditate üzerinde düşünmek v.
  • I often meditate on the meaning of life.
  • Ben sık sık yaşamın anlamı üzerinde düşünürüm.
  • I've been meditating on what you said last week.
  • Geçen hafta söylediklerin üzerinde düşünüyordum.
Show More (-1)