|
- The waiter handed us the menu.
- Garson bize menüyü uzattı.
- The menu on television or mobile phones should have an audio alternative.
- Televizyon veya cep telefonlarındaki menünün sesli bir alternatifi olmalıdır.
- In other words, I am asking for a menu of options.
- Başka bir deyişle bir seçenekler menüsü talep ediyorum.
- In other words, I am asking for a menu of options.
- Başka bir deyişle, bir seçenekler menüsü talep ediyorum.
- Does that mean that cod will be off the menu in future, as is apparently already the case in Newfoundland?
- Bu, Newfoundland'da halihazırda olduğu gibi morina balığının gelecekte menüden çıkarılacağı anlamına mı geliyor?
- The web browser menu may be labelled differently depending on your service provider.
- Web tarayıcı menüsü, servis sağlayıcınıza bağlı olarak farklı şekilde etiketlenmiş olabilir.
- May I have the menu, please?
- Menüyü alabilir miyim, lütfen?
- Tom ordered the cheapest item on the menu.
- Tom menüdeki en ucuz çeşidi sipariş etti.
- Choose a food from each part of the menu.
- Menünün her bir bölümünden bir yiyecek seç.
- Can I have the menu again, please?
- Menüyü tekrar alabilir miyim, lütfen?
- Tom studied the menu.
- Tom menüyü inceledi.
- Do you have a menu in English?
- İngilizce bir menünüz var mı?
- It's not on the menu.
- Menüde yer almıyor.
- Tom looked at the menu.
- Tom menüye baktı.
- Tom can't read any menu not written in English.
- Tom İngilizce yazılmamış hiçbir menüyü okuyamaz.
- They're at the restaurant looking at the menu.
- Onlar restoranda menüye bakıyor.
- Please give me the menu.
- Lütfen bana menüyü verin.
- Tom always orders the cheapest item on the menu.
- Tom her zaman menüdeki en ucuz çeşidi sipariş eder.
- Ask the waitress for the menu.
- Menü için garsona sor.
- Can I see the menu, please?
- Menüyü görebilir miyim lütfen?
- There was a great variety of dishes on the menu.
- Menüde çok çeşitli yemekler vardı.
- Could I see the menu and wine list?
- Menüyü ve şarap listesini görebilir miyim?
- Do you have a secret menu?
- Gizli bir menünüz var mı?
- Tom asked the waiter for a menu.
- Tom garsondan bir menü istedi.
- They're at the eatery looking at the menu.
- Onlar restoranda menüye bakıyorlar.
- Why are there pork wings on the menu when pigs don't actually have any wings?
- Aslında domuzların kanatları yokken neden menüde domuz kanatları var?
- Please bring me a menu.
- Lütfen bana bir menü getir.
- Please bring me a menu.
- Lütfen bana bir menü getirin.
- May I have the menu and the wine list?
- Menüyü ve şarap listesini alabilir miyim?
- How many different kinds of pizzas are on the menu?
- Menüde kaç tane farklı pizza çeşidi var?
- May I look at the menu?
- Menüye bakabilir miyim?
- Please show me the menu.
- Lütfen bana menüyü gösterin.
- What's on the menu tonight?
- Bu akşam menüde ne var?
- I'd like to buy menu of the day.
- Günün menüsünü almak istiyorum.
- Tom looked at the menu and decided to order a fish dish.
- Tom menüye baktı ve bir balık yemeği sipariş etmeye karar verdi.
- I asked for a menu of fried rice in a ramen shop.
- Bir ramen dükkanından kızarmış pilav menüsü istedim.
- Tom can't read any menu not written in English.
- Tom İngilizce yazılmamış hiçbir menüyü okuyamıyor.
- Is there a vegan dish on your menu?
- Menünde bir vegan yemeği var mı?
- I looked at the menu.
- Menüye baktım.
- They're at the restaurant looking at the menu.
- Lokantada menüye bakıyorlar.
- I usually order the cheapest thing on the menu.
- Genelde menüdeki en ucuz şeyi sipariş ederim.
- They're at the eatery looking at the menu.
- Lokantada menüye bakıyorlar.
- Is there a vegan dish on your menu?
- Menünüzde vegan yemek var mı?
- Please give me the menu.
- Lütfen bana menüyü ver.
- I'd like to see the menu.
- Menüyü görmek istiyorum.
- The menu looks absolutely amazing.
- Menü kesinlikle harika görünüyor.
- Why are there pork wings on the menu when pigs don't actually have any wings?
- Domuzların kanadı olmadığı halde menüde neden domuz kanadı var?
- Can we have a menu, please?
- Bir menü alabilir miyiz, lütfen?
- What's today's menu?
- Bugünün menüsü ne?
- I'm sure you'll love what we have on the menu tonight.
- Bu akşamki menümüzü seveceğinize eminim.
- Tom looked through the menu.
- Tom menüye baktı.
- Would you like to look at the menu?
- Menüye bakmak ister misiniz?
- Here is your menu.
- İşte menünüz.
- What's on the menu?
- Menüde ne var?
- Choose a food from each part of the menu.
- Menünün her bölümünden bir yiyecek seçin.
- Tom always orders the cheapest item on the menu.
- Tom her zaman menüdeki en ucuz yemeği sipariş eder.
- She didn't dare touch the greasy restaurant menu.
- O, yağlı restoran menüsüne dokunmaya cesaret edemedi.
- Tom handed Mary the menu.
- Tom, Mary'ye menüyü uzattı.
- Ask the waitress for the menu.
- Garsona menüyü sor.
- Can I see the menu, please?
- Menüyü görebilir miyim, lütfen?
- Tom asked the waiter for a menu.
- Tom garsondan menüyü istedi.
- Tom looked through the menu.
- Tom menüden baktı.
- I looked at the menu.
- Ben menüye baktım.
- How many different kinds of pizzas are on the menu?
- Menüde kaç çeşit pizza var?
- Let me see a menu.
- Bir menü göreyim.
- Tom always orders the cheapest dish on the menu, except when someone else is paying; then he orders the most expensive.
- Tom her zaman menüdeki en ucuz yemeği sipariş eder, başka biri ödemediği sürece; o zaman en pahalısını sipariş eder.
- Tom ordered the most expensive thing on the menu.
- Tom menüdeki en pahalı şeyi sipariş etti.
- I'm sure you'll love what we have on the menu tonight.
- Eminim bu gece menüde olanları seveceksiniz.
- What do you have on the menu today?
- Bugün menüde ne var?
- Tom ordered the cheapest item on the menu.
- Tom menüdeki en ucuz şeyi sipariş etti.
- Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.
- Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü o restorana daha önce birçok kez gitmişti.
- Is there anything new on the menu?
- Menüde yeni bir şey var mı?
- Can I have the menu again, please?
- Menüyü tekrar alabilir miyim, lütfen.
- May I see a menu, please?
- Lütfen bir menü görebilir miyim?
- Do you have a special menu for vegetarians?
- Vejetaryenler için özel bir menünüz var mı?
- She didn't dare touch the greasy restaurant menu.
- Yağlı restoran menüsüne dokunmaya cesaret edemedi.
- The menu looks absolutely amazing.
- Menü kesinlikle inanılmaz görünüyor.
- Bring me the menu, please.
- Bana menüyü getirin lütfen.
- Even if they have a good wine menu, I will not want to dine here.
- İyi bir şarap menüsü olsa bile, burada yemek istemem.
- I usually order the cheapest thing on the menu.
- Genellikle menüdeki en ucuz şeyi sipariş ederim.
- Could I see the menu and wine list?
- Menü ve şarap listesini görebilir miyim?
- It's not on the menu.
- Bu, menüde yok.
- Tom looked at the menu and decided to order a hamburger.
- Tom menüye baktı ve bir hamburger söylemeye karar verdi.
- Is roast chicken on the menu tonight?
- Bu akşam menüde kızarmış tavuk var mı?
- Bring me the menu, please.
- Lütfen bana menüyü getirin!
- Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.
- Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.
- What's on the menu tonight?
- Bu gece menüde ne var?
Show More (84)
|
