Tureng - nest - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	nest	yuva	n.
	The nest fell on the ground. Yuva yere düştü. You have just stepped on a hornet's nest. Az önce bir eşek arısı yuvasına bastın. She carefully watched the bird in the nest. Yuvadaki kuşu dikkatle izledi. Northern flying squirrels often share nests during the winter. Kuzey uçan sincapları kış boyunca yuvalarını paylaşırlar. I think this little bird fell from the nest. Sanırım bu küçük kuş yuvadan düştü. Every bird likes its own nest. Her kuş kendi yuvasını sever. Birds always return to their nests. Kuşlar her zaman yuvalarına dönerler. Put it back in the nest. Bunu yuvaya geri koy. The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches. Turnalar yuvalarını kiliselerin çan kulelerine yaparlar. Birds make their nests in trees. Kuşlar, yuvalarını ağaçlara yaparlar. Northern flying squirrels often share nests during the winter. Kuzeyden uçan sincaplar genellikle kış aylarında yuvalarını paylaşır. Last year we had a hummingbird nest in our backyard. Geçen yıl arka bahçemizde bir sinek kuşu yuvası vardı. We saved a little bird who had fallen out of the nest. Yuvadan aşağı düşmüş bir yavru kuşu kurtardık. Children all leave the nest one day. Bütün çocuklar bir gün yuvadan ayrılır. Every animal cares for its nest. Her hayvan kendi yuvasıyla ilgilenir. The bird is in its nest. Kuş yuvasında. At once the birds left their nests. Kuşlar hemen yuvalarını terk ettiler. The biologist installed a camera inside the eagles' nest. Biyolog, kartalların yuvasına bir kamera yerleştirdi. The nest fell off the tree. Kuş yuvası ağaçtan düştü. Birds make their nests in trees. Kuşlar yuvalarını ağaçlara yaparlar. The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches. Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler. Children all leave the nest one day. Çocukların hepsi bir gün yuvadan ayrılır. Tom stepped on a hornet nest. Tom bir eşek arısı yuvasına bastı. Birds always return to their nests. Kuşlar her zaman yuvalarına döner. Can you see the nest in the tree? Ağaçtaki yuvayı görebiliyor musun? Tom stepped on a hornet nest. Tom eşek arısı yuvasına bastı. Every animal cares for its nest. Her hayvan yuvasını önemser. Every bird likes its nest. Her kuş yuvasını sever. We saved a little bird who had fallen out of the nest. Yuvadan düşen küçük bir kuşu kurtardık. The birds are building a nest. Kuşlar bir yuva inşa ediyorlar. Put it back in the nest. Onu yuvaya geri koy. The two birds built a nest without a building permit. İki tane kuş, inşaat izni olmadan bir yuva inşa etti. The nest fell off the tree. Yuva ağaçtan düştü. The biologist installed a camera inside the eagles' nest. Biyolog kartal yuvasının içine bir kamera yerleştirdi. I think this little bird fell from the nest. Bence bu küçük kuş yuvadan düştü. Show More (32)
2	nest	yuva yapmak	v.
	Two eagles do not nest together. İki kartal birlikte yuva yapmazlar. Apparently, they nest in a tree in front of the house. Görünüşe göre, evin önündeki ağaca yuva yapmışlar. Two eagles do not nest together. İki kartal birlikte yuva yapmaz. Northern flying squirrels nest inside trees. Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar. A pair of falcons nests on the roof. Çatıda bir çift şahin yuva yapıyor. Seagulls nest in colonies. Martılar koloniler halinde yuva yaparlar. A pair of falcons nests on the roof. Bir çift şahin çatıda yuva yapıyor. Apparently, they nest in a tree in front of the house. Görünüşe göre, onlar evin önündeki bir ağaca yuva yaptılar. Northern flying squirrels nest inside trees. Kuzey uçan sincapları ağaçların içine yuva yapar. Show More (6)