|
- The information centres are physically present in the provinces.
- Bilgi merkezleri fiziksel olarak illerde bulunmaktadır.
- If the child is handicapped, whether mentally or physically, it can be aborted up to the ninth month.
- Eğer çocuk zihinsel ya da fiziksel olarak engelliyse, dokuzuncu aya kadar kürtaj yapılabilir.
- In the last year and a half, the Palestinian Authority has not had the opportunity to meet physically.
- Son bir buçuk yıldır Filistin Yönetimi fiziksel olarak bir araya gelme fırsatı bulamadı.
- I hope the honourable Member does not expect me to investigate this personally and physically.
- Umarım Sayın Üye benden bunu kişisel ve fiziksel olarak araştırmamı beklemiyordur.
- The notion of human rights will not work where they are being violated both mentally and physically.
- İnsan hakları kavramı, hem zihinsel hem de fiziksel olarak ihlal edildikleri yerde işe yaramayacaktır.
- Banach was not physically fit for army service, having poor vision in his left eye.
- Banach fiziksel olarak askerliğe uygun değildi, sol gözünün görme yetisi zayıftı.
- Banach was not physically fit for army service, having poor vision in his left eye.
- Banach fiziksel olarak askerlik hizmetine uygun değildi ve sol gözü iyi görmüyordu.
- Men are physically stronger than women.
- Erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.
- Men are usually physically stronger than women.
- Erkekler genellikle fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.
- There's nothing physically wrong with Tom.
- Tom'la ilgili fiziksel olarak yanlış olan hiçbir şey yok.
- Olympic athletes tend to be physically attractive.
- Olimpiyat sporcuları fiziksel olarak çekici olma eğilimindedir.
- I'm physically exhausted.
- Fiziksel olarak yorgunum.
- Layla recovered physically.
- Layla fiziksel olarak iyileşti.
- Layla recovered physically but not emotionally.
- Leyla duygusal olarak değil ama fiziksel olarak iyileşti.
- Tom was there physically, but not mentally.
- Tom fiziksel olarak oradaydı ama zihinsel olarak değil.
- Women are physically weaker than men.
- Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha zayıftır.
- There's nothing physically wrong with her.
- Fiziksel olarak bir sorunu yok.
- Men are physically stronger than women.
- Erkekler kadınlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler.
- Layla couldn't physically overpower Sami.
- Layla, Sami'yi fiziksel olarak alt edemedi.
- Layla recovered physically but not emotionally.
- Layla fiziksel olarak iyileşti ama duygusal olarak iyileşmedi.
- Layla couldn't physically overpower Sami.
- Leyla fiziksel olarak Sami'yi yenemezdi.
- There's nothing physically wrong with him.
- Fiziksel olarak hiçbir sorunu yok.
- Layla was physically beautiful.
- Leyla fiziksel olarak güzeldi.
- There's nothing physically wrong with you.
- Fiziksel olarak hiçbir sorunun yok.
- Joe is physically stronger than Shane.
- Joe fiziksel olarak Shane'den daha güçlü.
- Physically, the two men were very different.
- Fiziksel olarak iki erkek çok farklıydı.
- Sami abused Layla physically.
- Sami, Layla'yı fiziksel olarak taciz etti.
- Tom wanted to express his love to Mary physically.
- Tom Mary'ye olan sevgisini fiziksel olarak ifade etmek istedi.
- It's not physically possible.
- Fiziksel olarak mümkün değil.
- He was there physically, but not mentally.
- Fiziksel olarak oradaydı ama zihinsel olarak değil.
- I was physically ready.
- Fiziksel olarak hazırdım.
- Generally speaking, men are physically stronger than women.
- Genel olarak, erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.
- Layla recovered physically.
- Leyla fiziksel olarak iyileşti.
- Men are usually physically stronger than women.
- Erkekler genellikle kadınlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler.
- It's not physically possible.
- Bu fiziksel olarak mümkün değil.
- I feel physically sick.
- Kendimi fiziksel olarak hasta hissediyorum.
- There's nothing physically wrong with Tom.
- Tom'un fiziksel olarak hiçbir sorunu yok.
- War maims people, not only physically but also mentally.
- Savaş insanları sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da mahvediyor.
- Athletes must be tough not only physically, but also mentally.
- Sporcular sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da güçlü olmalıdır.
- Psychokinesis or telekinesis is the ability to affect objects without physically interacting with them.
- Psikokinezi ya da telekinezi, nesnelerle fiziksel olarak etkileşime girmeden onları etkileme yeteneğidir.
- Physically, the two men were very different.
- Fiziksel olarak iki adam çok farklıydı.
- Sami's father has physically abused him for years.
- Sami'nin babası onu yıllarca fiziksel olarak taciz etti.
- Layla knew that she couldn't physically overpower Sami.
- Leyla fiziksel olarak Sami'yi yenemeyeceğini biliyordu.
- Layla knew that she couldn't physically overpower Sami.
- Layla, Sami'yi fiziksel olarak alt edemeyeceğini biliyordu.
- Women are physically weaker than men.
- Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.
Show More (42)
|
