|
- I have a question on the prohibited substances.
- Yasaklı maddeler hakkında bir sorum var.
- I have a question about the prohibited substances.
- Yasaklı maddelerle ilgili bir sorum var.
- It is prohibited to make the human body and its parts as such a source of financial gain'.
- İnsan vücudunun ve parçalarının bu şekilde maddi kazanç kaynağı haline getirilmesi yasaktır'.
- This is to exploit insider information and is already prohibited.
- Bu, içeriden alınan bilgileri istismar etmektir ve zaten yasaktır.
- Each individual brand should list all additives, not just the prohibited ingredients.
- Her bir marka sadece yasaklı içerikleri değil, tüm katkı maddelerini listelemelidir.
- The arrangements made as part of the Treaty of Stockholm are included in the list of prohibited products.
- Stockholm Antlaşması kapsamında yapılan düzenlemeler yasaklı ürünler listesinde yer almaktadır.
- Buying and consuming cannabis is prohibited by law in many countries.
- Esrar satın almak ve tüketmek birçok ülkede kanunen yasaktır.
- That's prohibited here.
- Burada yasak.
- Discrimination on the basis of gender is prohibited.
- Cinsiyete dayalı ayrımcılık yasaktır.
- Religious education is prohibited at a public school.
- Bir devlet okulunda dini eğitim yasaktır.
- Resale of this item is prohibited.
- Bu ürünün tekrar satışı yasaktır.
- Lipstick is prohibited at school.
- Okulda ruj sürmek yasak.
- Smoking is now prohibited on all domestic flights.
- Sigara içmek artık tüm iç hat uçuşlarında yasak.
- Spitting is prohibited.
- Tükürmek yasak.
- Begging is prohibited by law.
- Dilencilik yapmak kanunen yasaktır.
- The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
- Nadir bulunan vahşi hayvanların bu ülkeye ithal edilmesi kesinlikle yasaktır.
- Fishing is prohibited in the lake.
- Gölde balık tutmak yasak.
- Entry of pool is prohibited.
- Havuza girmek yasaktır.
- Smoking is prohibited in this restaurant.
- Bu restoranda sigara içmek yasak.
- Entry of pool is prohibited.
- Havuza giriş yasak.
- Begging is prohibited by law.
- Dilencilik kanunen yasaktır.
- Spitting is prohibited.
- Tükürmek yasaktır.
- Smoking is prohibited in every section of the restaurant.
- Sigara içmek, restoranın her bölümünde yasaktır.
- Weapons export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaktı.
- Resale of this item is prohibited.
- Bu ürünün yeniden satışı yasaktır.
- Smoking is prohibited in all public buildings.
- Sigara içmek tüm kamu binalarında yasaktır.
- Dancing is prohibited.
- Dans etmek yasak.
- In protected areas hunting is prohibited.
- Korunan alanlarda avcılık yasaktır.
- Is hitchhiking prohibited in Australia?
- Avustralya'da otostop yasak mı?
- Fishing is prohibited here.
- Burada balık tutmak yasak.
- Logging is prohibited.
- Ağaç kesmek yasak.
- Taking photos here is prohibited.
- Burada fotoğraf çekmek yasaktır.
- In protected areas hunting is prohibited.
- Koruma altındaki bölgelerde avlanmak yasaktır.
- Parking in this plaza after ten o’clock is prohibited.
- Bu meydanda saat ondan sonra park etmek yasaktır.
- Smoking is prohibited in this restaurant.
- Bu restoranda sigara içmek yasaktır.
- Technically speaking, death is prohibited in the Spanish town of Lanjarón.
- Teknik olarak konuşursak, İspanya'nın Lanjarón kasabasında ölüm yasaktır.
- Smoking is now prohibited on all domestic flights.
- Artık tüm iç hat uçuşlarında sigara içmek yasak.
- It's prohibited in most countries.
- Çoğu ülkede yasak.
- Smoking is prohibited in every section of the restaurant.
- Restoranın her bölümünde sigara içmek yasaktır.
- Smoking is prohibited.
- Sigara içmek yasak.
- Lipstick is prohibited at school.
- Okula rujlu gelmek yasak.
- Swimming is prohibited here.
- Burada yüzmek yasak.
- The export of weapons was prohibited.
- Silah ihracatı yasaktı.
- Photography of this area is prohibited.
- Bu alanda fotoğraf çekmek yasaktır.
- Is doing that prohibited?
- Bunu yapmak yasak mı?
- Parking prohibited!
- Park etmek yasak!
- Smoking is prohibited on the train.
- Trende sigara içmek yasaktır.
- Parking prohibited!
- Park etmek yasaktır!
- Parking in this plaza after ten o’clock is prohibited.
- Saat ondan sonra bu plazada park yapmak yasaktır.
- Parking is prohibited.
- Park etmek yasaktır.
- Grilling prohibited here.
- Burada ızgara yasaktır.
- Photography is prohibited.
- Fotoğraf çekmek yasaktır.
- Hunting is prohibited in this area.
- Bu bölgede avlanmak yasaktır.
- Smoking is strictly prohibited.
- Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
- Feeding pigeons is prohibited.
- Güvercinleri beslemek yasaktır.
- Is hitchhiking prohibited in Australia?
- Avustralya'da otostop yapmak yasak mı?
- Smoking is prohibited here.
- Burada sigara içmek yasaktır.
- You are prohibited from smoking here.
- Burada sigara içmen yasak.
- Reading is prohibited in this library.
- Bu kütüphanede okumak yasaktır.
- Hunting is prohibited in national parks.
- Milli parklarda avlanmak yasaktır.
- Smoking is prohibited in all restaurants in this city.
- Bu şehirdeki tüm restoranlarda sigara içmek yasaktır.
- Fishing is prohibited because of the pollution.
- Kirlilik yüzünden balık tutmak yasak.
- Photography of this area is prohibited.
- Bu bölgede fotoğraf çekmek yasaktır.
- Bathing prohibited.
- Banyo yapmak yasak.
- Fishing is prohibited here.
- Burada balık tutmak yasaktır.
- Grilling prohibited here.
- Burada ızgara yapmak yasak.
- Lipstick is prohibited at school.
- Okulda ruj sürmek yasaktır.
- Parking is prohibited here.
- Buraya park etmek yasak.
- Smoking is prohibited in all public buildings.
- Tüm kamu binalarında sigara içmek yasaktır.
Show More (66)
|
|
- Anything that goes against EU law must be prohibited.
- AB yasalarına aykırı olan her şey yasaklanmalıdır.
- Trade in unmodified cells and tissue should be prohibited, as required by the Charter of Fundamental Rights.
- Temel Haklar Bildirgesi'nin gerektirdiği şekilde değiştirilmemiş hücre ve doku ticareti yasaklanmalıdır.
- The creation of embryos from gametes donated for the purpose of obtaining stem cells is therefore prohibited.
- Bu nedenle kök hücre elde etmek amacıyla bağışlanan gametlerden embriyo oluşturulması yasaklanmıştır.
- The import of plasma from paid donors must not be prohibited by the new directive.
- Ücretli donörlerden plazma ithalatı yeni yönerge ile yasaklanmamalıdır.
- Consumers would find it incomprehensible that even an infinitesimal quantity of prohibited GMOs could be tolerated.
- Tüketiciler, yasaklanan GDO'ların çok küçük bir miktarının bile tolere edilmesini anlaşılmaz bulacaktır.
- Trade in unmodified cells and tissue should be prohibited, as required by the Charter of Fundamental Rights.
- Temel Haklar Şartı'nın gerektirdiği üzere, değiştirilmemiş hücre ve doku ticareti yasaklanmalıdır.
- Thirdly, the use of credits must be completely prohibited in the directive's first implementation period.
- Üçüncü olarak, direktifin ilk uygulama döneminde kredi kullanımı tamamen yasaklanmalıdır.
- Not a single prohibited weapon has been found.
- Yasaklanmış tek bir silah bile bulunamadı.
- The elections were also adjourned and the formation of new political parties was prohibited.
- Seçimler de ertelendi ve yeni siyasi partilerin kurulması yasaklandı.
- There is no plan B and we are expressly prohibited from engaging in this sort of deliberation.
- B planı yoktur ve bu tür bir müzakereye girmemiz açıkça yasaklanmıştır.
- The report proposes that any attempt in that direction should be prohibited, and, above all, penalised.
- Rapor, bu yöndeki her türlü girişimin yasaklanmasını ve her şeyden önce cezalandırılmasını önermektedir.
- In that case the use of such colorants was prohibited in a large number of products.
- Bu durumda çok sayıda üründe bu tür renklendiricilerin kullanımı yasaklanmıştır.
- Weapons export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
- Discrimination on the basis of gender is prohibited.
- Cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklanmıştır.
- That should be prohibited.
- Bu yasaklanmalı.
- Smoking is prohibited on the train.
- Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- They were prohibited from leaving the hotel.
- Otelden ayrılmaları yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
- That's prohibited here.
- O burada yasaklanmıştır.
- The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
- Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
- Logging is prohibited.
- Ağaç kesme yasaklanmıştır.
- The export of weapons was prohibited.
- Silahların ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of weapons was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklanmıştı.
- Buying and consuming cannabis is prohibited by law in many countries.
- Esrar satın almak ve tüketmek birçok ülkede kanunen yasaklanmıştır.
- Hunting is prohibited in national parks.
- Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
- Employees are prohibited from watching the Olympics.
- Çalışanların Olimpiyatları izlemesi yasaklandı.
- It's prohibited in most countries.
- Bu çoğu ülkede yasaklanmıştır.
- The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklanmıştı.
- Hunting is prohibited in this area.
- Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
Show More (27)
|