1 |
radiator |
radyatör |
n. |
|
- Do not sit on the radiator.
- Radyatörün üzerine oturmayın.
- The radiators were hardly warm, which is why it was cold in the flat.
- Radyatörler zar zor ısınıyordu; bu yüzden daire soğuktu.
- Install properly the fans and radiator in your computer case.
- Bilgisayar kasanızdaki fanları ve radyatörü düzgün bir şekilde takın.
- Do not sit on the radiator.
- Radyatörün üstüne oturmayın.
- The radiators were barely warm; that's why the flat was cold.
- Radyatörler zar zor ısınıyordu; bu yüzden daire soğuktu.
- I must add water to the radiator.
- Radyatöre su eklemeliyim.
Show More (3)
|
2 |
radiator |
kalorifer peteği |
n. |
|
- The radiators were barely warm; that's why the flat was cold.
- Kalorifer petekleri ancak kendilerini ısıtıyordu. Ev bu yüzden soğuktu.
- The radiators were hardly warm, which is why it was cold in the flat.
- Kalorifer petekleri ancak kendilerini ısıtıyordu. Ev bu yüzden soğuktu.
Show More (-1)
|
3 |
radiator |
kalorifer |
n. |
|
- Dry the pants on the radiator.
- Pantolonu kaloriferin üzerinde kurut.
Show More (-2)
|