| 1 |
recess |
teneffüs |
n. |
|
- We have a 20 minutes recess for the children in the school.
- Okulumuzdaki çocuklar için 20 dakikalık bir teneffüs mevcut.
- Tom's favorite things at school are lunch and recess.
- Tom'un okulda en sevdiği şeyler öğle yemeği ve teneffüs.
- Recess is a good chance for kids to run around and relax.
- Teneffüs çocukların koşturup rahatlaması açısından güzel oluyor.
- Tom says that recess is the best part of the school day.
- Tom okulun en güzel tarafının teneffüs olduğunu söylüyor.
- The students are having a recess now.
- Öğrenciler şu anda teneffüsteler.
- Recess is a good chance for kids to run around and relax.
- Teneffüs, çocukların koşup dinlenmeleri için iyi bir fırsattır.
- Tom says that recess is the best part of the school day.
- Tom teneffüsün okul gününün en iyi kısmı olduğunu söylüyor.
- He is lively during recess.
- Teneffüslerde çok canlıdır.
- Recess ended.
- Teneffüs sona erdi.
- Tom's favorite things at school are lunch and recess.
- Tom'un okulda en sevdiği şey öğle yemeği ve teneffüs.
Show More (7)
|
| 2 |
recess |
tatil |
n. |
|
- Parliament should be recalled from the recess.
- Parlamento tatilden geri çağrılmalıdır.
- There would then be a break, but just for the summer recess.
- O zaman bir ara verilebilir ama sadece yaz tatili için.
- This is the last plenary sitting before the summer recess.
- Bu, yaz tatilinden önceki son genel kurul oturumudur.
- I was in no doubt that I caught it when I came back to this Parliament after the summer recess.
- Yaz tatilinden sonra bu Parlamentoya geri döndüğümde bunu yakaladığımdan hiç şüphem yoktu.
- There would then be a break, but just for the summer recess.
- Daha sonra sadece yaz tatili için bir ara verilecektir.
- Congress went into recess.
- Kongre tatile girdi.
Show More (3)
|
| 3 |
recess |
ara |
n. |
|
- The students are having a recess now.
- Öğrenciler şimdi aradalar.
- The meeting will reconvene in two hours after a brief recess.
- Toplantı kısa bir aradan sonra iki saat içinde yeniden toplanacak.
- We have an hour's recess for lunch from twelve to one.
- Öğle yemeği için on ikiden bire kadar bir saat aramız var.
- The meeting will reconvene in two hours after a brief recess.
- Toplantı, kısa bir aradan sonra iki saat içinde tekrar toplanacak.
Show More (1)
|
| 4 |
recess |
mola |
n. |
|
- We have an hour's recess for lunch from twelve to one.
- Bizim on ikiden bire kadar öğle yemeği için bir saatlik bir molamız var.
- He is lively during recess.
- Molada çok hareketli oluyor.
- Let's have some coffee during recess.
- Mola sırasında biraz kahve içelim.
Show More (0)
|
| 5 |
recess |
girinti |
n. |
|
- The table perfectly suits the recess.
- Masa, girintiye mükemmel bir şekilde uyuyor.
Show More (-2)
|
| 6 |
recess |
ara vermek (toplantıya) |
v. |
|
- The Parliament recessed for the summer.
- Parlamento yaz tatili için ara verdi.
Show More (-2)
|
