English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | relation to adj. | -e ilişkin |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | in relation to prep. | konusunda | ||
Moreover, I should like to ask whether there is agreement in the Council on the policy in relation to Iraq. Ayrıca, Konsey'de Irak'a ilişkin politika konusunda bir mutabakat olup olmadığını sormak istiyorum. More Sentences |
||||
General | in relation to prep. | ilişkili olarak | ||
Universal service must be defined in relation to the new technological environment. Evrensel hizmet, yeni teknolojik ortamla ilişkili olarak tanımlanmalıdır. More Sentences |
||||
General | in relation to prep. | karşısında | ||
We are hoping that it is sufficient even if the euro rises more in relation to the dollar. Avro, dolar karşısında daha fazla yükselse bile bunun yeterli olacağını umuyoruz. More Sentences |
||||
General | in relation to prep. | ilişkin | ||
The commitment in relation to European lorries has been fulfilled. Avrupa kamyonlarına ilişkin taahhüt yerine getirilmiştir. More Sentences |
||||
General | in relation to prep. | ile ilgili olarak | ||
In relation to Kosovo, this concern seems to be particularly reasonable. Kosova ile ilgili olarak bu endişe özellikle makul görünmektedir. More Sentences |
||||
Phrases | ||||
Phrases | in relation to (something) expr. | (bir şeyle) ilgili olarak | ||
It also has its limitations in relation to the issue of immigration. Göçmenlik meselesiyle ilgili olarak da sınırlamaları vardır. More Sentences |
||||
Phrases | in relation to (something) expr. | (bir şeyle) bağlantılı olarak | ||
A number of you discussed this in relation to long-term action. Bazılarınız bu konuyu uzun vadeli eylemlerle bağlantılı olarak tartıştı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | relation to bible n. | incille ilişki | ||
General | part to whole relation n. | bütün ve parçaları arasındaki anlam ilişkisi | ||
General | bear no relation to v. | ile ilgisi olmamak | ||
General | in relation to prep. | hususunda | ||
General | in relation to prep. | hakkında | ||
General | with relation to prep. | ilişkin olarak | ||
General | in relation to prep. | -e dair | ||
General | in relation to prep. | -e ilişkin olarak | ||
General | in relation to prep. | istinaden | ||
General | in relation to prep. | bununla bağlantılı olarak | ||
Phrases | ||||
Phrases | in relation to that expr. | bununla ilgili olarak | ||
Phrases | in relation to expr. | noktasında | ||
Phrases | in relation to (something) expr. | (bir şeye) dair | ||
Phrases | in relation to (something) expr. | (bir şey) hakkında | ||
Phrases | in relation to (something) expr. | (bir şeye) ilişkin | ||
Phrases | in relation to (something) expr. | (bir şey) hususunda | ||
Phrases | in relation to (something) expr. | (bir şeye) istinaden | ||
Idioms | ||||
Idioms | bear a relation/relationship to v. | ile alakası olmak | ||
Law | ||||
Law | right to establish personal relation n. | şahsi ilişki kurma hakkı | ||
Technical | ||||
Technical | one-to-one relation n. | bire bir gönderme | ||
Technical | precision data in relation to methods of test n. | deney metotlarıyla ilgili kesinlik verileri | ||
Linguistics | ||||
Linguistics | whole to part relation n. | bir bütün ve parçaları arasındaki anlam ilişkisi |