salvation - English Turkish Sentences
English Turkish
salvation kurtuluş n.
  • The only salvation for poor countries is to be found in a radical transformation of the global economic system.
  • Yoksul ülkeler için tek kurtuluş, küresel ekonomik sistemin radikal bir şekilde dönüştürülmesinde yatmaktadır.
  • The only salvation for poor countries is to be found in a radical transformation of the global economic system.
  • Yoksul ülkeler için tek kurtuluş küresel ekonomik sistemin radikal bir şekilde dönüştürülmesinde yatmaktadır.
  • They won't believe that we work for peace and the salvation of humanity.
  • Barış ve insanlığın kurtuluşu için çalıştığımıza inanmayacaklar.
Show More (7)
salvation selamet n.
  • They won't believe that we work for peace and the salvation of humanity.
  • Bizim insanlığın sulh ve selameti için çalıştığımıza inanmayacaklar.
Show More (-2)
salvation kurtulma n.
  • Is there hope in salvation?
  • Kurtulma umudu var mı?
Show More (-2)