1 |
shell |
kabuk |
n. |
|
- They turn it into an empty shell.
- Onu içi boş bir kabuğa çeviriyorlar.
- They turn it into an empty shell.
- Onu adeta içi boş bir kabuğa dönüştürüyorlar.
- That would make the directive an empty shell.
- Bu, yönergeyi içi boş bir kabuk haline getirecektir.
- Minior has a heavy, hard shell and an internal core.
- Minior'un ağır, sert bir kabuğu ve iç çekirdeği bulunur.
- Minior has a heavy, hard shell and an internal core.
- Minior'un ağır, sert bir kabuğu ve iç çekirdeği vardır.
- Why do turtles have shells?
- Kaplumbağaların neden kabukları vardır?
- The Chinese character for money is a stylized drawing of a cowry shell.
- Parada kullanılan Çince karakter, sığır kabuğunun stilize edilmiş bir çizimidir.
- They could hear the sounds of shots and exploding shells.
- Atış seslerini ve patlayan kabuk seslerini duyabiliyorlardı.
- Cowry shells were used for centuries as a form of money in Africa.
- Börülce kabukları Afrika'da yüzyıllar boyunca bir para birimi olarak kullanılmıştır.
- Mussels have shells.
- Midyelerin kabukları var.
- Mussels have shells.
- Midyelerin kabukları vardır.
- The eaglet broke free of its shell.
- Kartal yavrusu kabuğundan kurtuldu.
- He has come out of his shell.
- O, kabuğundan çıktı.
- What I'm holding in my hands is a fossilized shell.
- Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.
- He has come out of his shell.
- Kabuğundan çıktı.
- A fossilized shell is what I'm holding in my hands.
- Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.
- Tom tried to get Mary to come out of her shell.
- Tom, Mary'nin kabuğundan çıkmasını sağlamaya çalıştı.
- Clams, mussels and oysters have shells.
- Deniztarağı, midye ve istiridyelerin kabukları vardır.
- Some cuttlefish have shells.
- Bazı mürekkep balıklarının kabukları vardır.
Show More (16)
|
2 |
shell |
mermi |
n. |
|
- Last Saturday, Israeli shells once again fell on a Palestinian refugee camp.
- Geçtiğimiz Cumartesi günü İsrail top mermileri bir kez daha Filistin mülteci kampına düştü.
- The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
- Mermi mühimmat deposuna düştü ve bu da bir patlamalar dizisine neden oldu.
- The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
- Mermi mühimmat deposuna düştü ve bu da bir dizi patlamaya yol açtı.
- They could hear the sounds of shots and exploding shells.
- Silah seslerini ve patlayan mermileri duyabiliyorlardı.
Show More (1)
|
3 |
shell |
deniz kabuğu |
n. |
|
- A fossilized shell is what I'm holding in my hands.
- Elimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir deniz kabuğu.
- I picked up a pretty shell at the seaside.
- Deniz kenarından güzel bir deniz kabuğu aldım.
- What I'm holding in my hands is a fossilized shell.
- Elimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir deniz kabuğu.
Show More (0)
|
4 |
shell |
kaplumbağa kabuğu |
n. |
|
- Do turtles change their shells?
- Kaplumbağalar kabuklarını değiştirir mi?
- Do turtles change their shells?
- Kaplumbağalar kabuklarını değiştirirler mi?
- Why do turtles have shells?
- Neden kaplumbağaların kabukları vardır?
Show More (0)
|
5 |
shell |
kabuğunu soymak |
v. |
|
- I am shelling eggs.
- Ben yumurtanın kabuğunu soyuyorum.
- Tom shelled the shrimp.
- Tom karidesin kabuğunu soydu.
Show More (-1)
|
6 |
shell |
ayıklamak |
v. |
|
- My sister shelled the beans.
- Kız kardeşim fasulyeleri ayıkladı.
- Tom shelled the shrimp.
- Tom karidesleri ayıkladı.
Show More (-1)
|
7 |
shell |
kabuklu |
adj. |
|
- I'd never wear a shell suit.
- Asla kabuklu bir takım giymezdim.
Show More (-2)
|
8 |
shell |
kabuğunu çıkartmak |
v. |
|
- Tom tried to get Mary to come out of her shell.
- Tom Mary'yi kabuğundan çıkartmaya çalıştı.
Show More (-2)
|
9 |
shell |
kovan (fişeğe ait) |
n. |
|
- The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
- Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.
Show More (-2)
|
10 |
shell |
yumurta kabuğu |
n. |
|
- I am shelling eggs.
- Yumurtaları kabuklarından ayırıyorum.
Show More (-2)
|
11 |
shell |
bombalamak |
v. |
|
- The Union army shelled the city.
- Birlik ordusu şehri bombaladı.
Show More (-2)
|