|
- Millions more lost their lives during the slave hunt or one of the infamous cargo ships.
- Milyonlarcası da köle avı sırasında ya da kötü şöhretli kargo gemilerinden birinde hayatını kaybetti.
- Death is the only freedom a slave knows.
- Bir kölenin bildiği tek kurtuluş ölümdür.
- Death is the only freedom a slave knows.
- Bir kölenin bildiği tek özgürleşme şekli ölümdür.
- Death is the only freedom a slave knows.
- Ölüm, bir kölenin bildiği tek kurtuluş yoludur.
- Man is a slave to habits.
- İnsan, alışkanlıklarının kölesidir.
- Tom treats me like a slave.
- Tom bana bir köle gibi davranıyor.
- The master praised the slave.
- Efendi, köleyi övdü.
- Man is a slave of habit.
- İnsan alışkanlıklarının kölesidir.
- I'm not your slave.
- Ben senin kölen değilim.
- Tom treated Mary like a slave.
- Tom Mary'ye bir köle gibi davrandı.
- The gentleman was killed by a slave in revolt.
- Beyefendi isyancı bir köle tarafından öldürüldü.
- Slave labor and child labor are sad realities.
- Köle ve çocuk işçiliği üzücü gerçeklerdir.
- I'm not Tom's slave.
- Tom'un kölesi değilim.
- I'd rather die free than live as a slave.
- Köle olarak yaşamaktansa özgür ölmeyi tercih ederim.
- Slave labor and child labor are sad realities.
- Köle işçiliği ve çocuk işçiliği üzücü gerçeklerdir.
- There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
- Ne Yahudi ne de Yahudi olmayan, ne köle ne de özgür, ne erkek ne de kadın vardır, çünkü hepiniz Mesih İsa'da birsiniz.
- Tom's great-great-grandfather was a slave.
- Tom'un büyük-büyük-büyükbabası bir köleydi.
- She is a slave of fashion.
- O bir moda kölesi.
- I feel like a slave.
- Kendimi köle gibi hissediyorum.
- Tom used to be a slave.
- Tom eskiden köleydi.
- I'm not your slave!
- Ben senin kölen değilim!
- I am a slave to drink.
- İçkinin kölesiyim.
- I'm tired of being your slave.
- Senin kölen olmaktan bıktım.
- Tom dressed as an ancient Egyptian slave.
- Tom eski Mısırlı bir köle gibi giyinmiş.
- Tom used to be a slave.
- Tom eskiden bir köleydi.
- The slave carries the water.
- Köle suyu taşır.
- I'm not your slave!
- Ben kölen değilim!
- The master praised the slave.
- Efendi köleyi övdü.
- You are my slave.
- Sen benim kölemsin.
- The serial killer was a slave to his desires.
- Seri katil arzularının kölesiydi.
- Tom is a slave to his duty.
- Tom görevinin kölesidir.
- I refuse to be treated like a slave by you.
- Senin tarafından bir köle gibi davranılmayı reddediyorum.
- The gentleman was killed by a slave in revolt.
- Soylu erkek isyanda bir köle tarafından öldürüldü.
- He treats me like his slave.
- O, bana kölesi gibi davranır.
- Tom dressed as an ancient Egyptian slave.
- Tom eski Mısırlı bir köle gibi giyinmişti.
- She's a slave to fashion.
- O modanın kölesi.
- I'm a slave.
- Ben bir köleyim.
- The serial killer was a slave to his desires.
- Seri katil arzularının bir kölesiydi.
- Only a slave would say that.
- Bunu ancak bir köle söyler.
- I'm not Tom's slave.
- Ben Tom'un kölesi değilim.
- He said the only answer was a slave rebellion.
- O, tek cevabın bir köle isyanı olduğunu söyledi.
- The slave has his pride; he agrees to obey only the most vigorous despot.
- Kölenin gururu vardır; sadece en güçlü despota itaat etmeyi kabul eder.
- Only a slave would say that.
- Bunu yalnızca bir köle söyleyebilir.
- I am a slave to drink.
- Ben içkinin kölesiyim.
- The slave ran for his life.
- Köle canını kurtarmak için kaçtı.
- Russians are people of slave origin.
- Ruslar köle kökenli insanlardır.
- He said the only answer was a slave rebellion.
- Tek çözümün köle isyanı olduğunu söylüyordu.
- This person is your slave, right?
- Bu kişi senin kölen, değil mi?
- I feel like a slave.
- Bir köle gibi hissediyorum.
- Man is a slave to habits.
- İnsan alışkanlıkların kölesidir.
- Everyone was very surprised to discover that the slave girl was in reality a princess.
- Köle kızın gerçekte bir prenses olduğunu öğrenince herkes çok şaşırdı.
- I work as a slave 10 hours a day.
- Günde 10 saat köle olarak çalışıyorum.
- Spartacus was a Roman slave.
- Spartacus Romalı bir köleydi.
- She's a slave to fashion.
- O moda için bir köledir.
- He treats me like his slave.
- Bana kölesi gibi davranır.
- I'm tired of being your slave.
- Kölen olmaktan yoruldum.
- Tom treats me like a slave.
- Tom bana köle gibi davranıyor.
- I'm not your slave.
- Kölen değilim.
- I'm a slave.
- Ben köleyim.
Show More (56)
|