|
- In other words, smuggling will increase, not decrease, as the Commission maintains.
- Başka bir deyişle, Komisyon'un iddia ettiği gibi kaçakçılık azalmayacak, artacaktır.
- Illegal immigration and people smuggling must be combated, but genuine refugees must be helped.
- Yasadışı göç ve insan kaçakçılığıyla mücadele edilmeli, ancak gerçek mültecilere de yardım edilmelidir.
- These figures do not take account of either illegal immigration or the smuggling of human beings.
- Bu rakamlar ne yasadışı göçü ne de insan kaçakçılığını hesaba katmaktadır.
- The claim that the increase in excise would encourage smuggling is not proven.
- ÖTV'deki artışın kaçakçılığı teşvik edeceği iddiası kanıtlanmamıştır.
- Minimum EU rates of duty are sensible and effective in tackling the scourge of smuggling.
- AB'nin asgari gümrük vergisi oranları kaçakçılık belasıyla mücadelede mantıklı ve etkilidir.
- As regards smuggling, unlike the rapporteur I believe this proposal will prevent smuggling within the EU.
- Kaçakçılıkla ilgili olarak raportörün aksine ben bu teklifin AB içinde kaçakçılığı önleyeceğine inanıyorum.
- Thirdly, we believe that a great deal must be done against smuggling.
- Üçüncü olarak, kaçakçılığa karşı çok şey yapılması gerektiğine inanıyoruz.
- Thirdly, we believe that a great deal must be done against smuggling.
- Üçüncü olarak kaçakçılığa karşı çok şey yapılması gerektiğine inanıyoruz.
- Quite the reverse, in fact, smuggling practices occur precisely in those areas where tobacco products are cheap.
- Aslında tam tersine, kaçakçılık uygulamaları tam da tütün ürünlerinin ucuz olduğu bölgelerde meydana gelmektedir.
- Illegal immigration and people smuggling must be combated, but genuine refugees must be helped.
- Yasadışı göç ve insan kaçakçılığı ile mücadele edilmeli ancak gerçek mültecilere de yardım edilmelidir.
- They said such a policy would lead to smuggling.
- Onlar böyle bir politikanın kaçakçılığa yol açacağını söyledi.
- The police arrested him for smuggling.
- Polis onu kaçakçılıktan tutukladı.
- They said such a policy would lead to smuggling.
- Böyle bir politikanın kaçakçılığa yol açacağını söylediler.
Show More (10)
|