| 1 |
stem |
durdurmak |
v. |
|
- The vaccine can help stem the third wave of Coronavirus.
- Koronavirüsün üçüncü dalgasının durdurulmasında aşının faydası olabilir.
- Immediate action was needed to stem the bleeding.
- Kanamayı durdurmak için derhal harekete geçilmesi gerekiyordu.
- We need to create legal bases to stem these negative trends.
- Bu olumsuz eğilimleri durdurmak için yasal dayanaklar oluşturmamız gerekiyor.
Show More (0)
|
| 2 |
stem |
sap |
n. |
|
- She took the glass by the stem and sipped the wine in peace.
- Kadehi sapından tutarak huzur içinde şarabını yudumladı.
- His pipe broke from the stem.
- Piposu sapından kırılmıştı.
- Be careful; there are thorns on the stem.
- Dikkatli olun, bitkinin sapında dikenler var.
Show More (0)
|
| 3 |
stem |
engellemek |
v. |
|
- It was deemed a measure that was necessary to stem the spread of the disease.
- Hastalığın yayılmasını engellemek için gerekli bir önlem olarak görülmüştür.
Show More (-2)
|
