|
- Hundreds have already been killed, and thousands are fleeing.
- Şimdiden yüzlerce kişi öldürüldü ve binlercesi de kaçıyor.
- Thousands, mostly black agricultural labourers, are also robbed of their jobs and driven from their houses.
- Çoğunluğu siyahi tarım işçisi olan binlerce kişi de işlerinden oldu ve evlerinden sürüldü.
- Thousands were arrested and held in incommunicado detention.
- Binlerce kişi tutuklandı ve gözaltında tutuldu.
- Nearly a hundred people have died, and thousands more have been infected.
- Yaklaşık yüz kişi öldü ve binlercesi de hastalığa yakalandı.
- Every year thousands, even millions of females suffer violence in every possible form.
- Her yıl binlerce, hatta milyonlarca kadın şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor.
- We need to get to the truth of what happened and why thousands were ruined.
- Ne olduğuna ve binlerce kişinin neden mahvolduğuna dair gerçeğe ulaşmamız gerekiyor.
- Thousands have died on Sulawesi alone, where there has been two years of fighting.
- Sadece Sulawesi'de iki yıldır devam eden çatışmalarda binlerce kişi öldü.
- The city is a center for the defense industry which employs thousands.
- Şehir, binlerce kişiye istihdam sağlayan savunma sanayii için bir merkez konumunda.
- The city is a center for the defense industry which employs thousands.
- Şehir aynı zamanda binlerce kişinin çalıştığı bir savunma sanayi merkezidir.
- The city is a center for the defense industry which employs thousands.
- Şehir, binlerce kişinin istihdam edildiği bir savunma sanayi merkezidir.
- Potentially, this disease could kill thousands.
- Potansiyel olarak, bu hastalık binlerce kişiyi öldürebilir.
- Our magazine's readership numbers in the thousands.
- Dergimizin okuyucu sayısı binlerle ifade ediliyor.
- Tatoeba has millions of sentences, and hundreds or even thousands more are added every day.
- Tatoeba'da milyonlarca cümle var ve her gün yüzlerce hatta binlerce cümle ekleniyor.
- Thousands are feared dead or missing.
- Binlerce kişinin ölmesinden ya da kaybolmasından korkuluyor.
- Thousands have been left homeless.
- Binlerce kişi evsiz kaldı.
- Thousands died in Japan.
- Japonya'da binlerce kişi öldü.
- Thousands were killed or wounded.
- Binlerce kişi öldü ya da yaralandı.
- Our magazine's readership numbers in the thousands.
- Dergimizin okur sayısı binlercedir.
- In this city, there are thousands who live eight or ten to a room.
- Bu şehirde, bir odada 8-10 kişi yaşayan binlerce insan var.
- Thousands have been left homeless.
- Binlercesi evsiz bırakıldı.
- Thousands were killed or wounded.
- Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı.
- Thousands lost their homes.
- Binlerce kişi evini kaybetti.
- Thousands are feared dead or missing.
- Binlerce kişinin ölü ya da kayıp olmasından korkuluyor.
- In this city, there are thousands who live eight or ten to a room.
- Bu kentte, bir odada sekiz ya da on kişi yaşayan binlercesi var.
- Thousands lost their homes.
- Binlerce insan evini kaybetti.
- God's inhumanity to man makes countless thousands mourn.
- Tanrı'nın insana karşı acımasızlığı kaç binlerce kişinin yas tutmasına neden oluyor.
- Thousands died in Japan.
- Japonya'da binlercesi öldü.
- God's inhumanity to man makes countless thousands mourn.
- Tanrı'nın insanlara zalimliği binlercesine yas tutturuyor.
- Many thousands on both sides had been wounded.
- Her iki tarafta da binlercesi yaralanmıştı.
- She withdrew five thousands pounds in cash.
- Beş bin pound nakit çekmiş.
- Many thousands on both sides had been wounded.
- Her iki taraftan da binlerce kişi yaralanmıştı.
Show More (28)
|