timed - Turkish English Dictionary

timed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "timed" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

English Turkish
General
timed adj. zamanlanmış
timed adj. belirli bir sürede/sırayla gerçekleşen
timed adj. zaman ayarlı
Trade/Economic
timed adj. vadeli
Cinema
timed adj. sadece önceden belirtilen bir zamanda kullanılabilen (bilet)

Meanings of "timed" with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

English Turkish
General
ill-timed adj. zamansız
The current political unrest in Ukraine is extremely ill-timed.
Ukrayna'daki mevcut siyasi huzursuzluk son derece zamansızdır.

More Sentences
well-timed adj. iyi zamanlanmış
Your communication is therefore very well-timed.
Bu nedenle iletişiminiz çok iyi zamanlanmış.

More Sentences
timed light switch n. otomat
timed interval n. zamanlı aralık
well-timed action n. isabet
well-timed word n. isabet
do something well-timed v. isabet etmek
well timed adj. iyi zamanlanmış
ill-timed adj. sırasız
ill-timed adj. vakitsiz
ill-timed adj. yersiz
ill-timed adj. mevsimsiz
well-timed adj. vakitlice
well-timed adj. vakitli
well-timed adj. zamanlı
well-timed adj. isabetli
well-timed adj. vaktinde
well-timed adj. uygun zamanda
ill-timed adj. münasebetsiz
ill timed adj. yersiz
ill timed adj. vakitsiz
ill timed adj. münasebetsiz
wrong-timed adj. zamansız
wrong-timed adj. vakitsiz
Trade/Economic
timed debt n. ödenmesi belirli bir süre sonuna bırakılmış borç
well-timed adj. zamanlaması iyi yapılmış
Technical
timed call n. ücretli süreli çağrı
timed control valve n. zaman ayarlı vana
timed acceleration n. zamanlanmış ivdirme
timed control valve n. zaman kumandalı vana
Computer
timed game n. süreli oyun
timed ipl n. zamanlanmış ilk program yükleme
timed accerelation n. zamanlanmış ivdirme
your session has timed out expr. oturumunuz zaman aşımına uğradı
your session has timed out expr. oturumunuzun süresi doldu
timed out expr. süre aşımı
timed out expr. zaman aşımına uğramış
timed out expr. zaman aşımına uğradı
timed out waiting for response expr. yanıt beklerken süre doldu
Informatics
timed call n. süreli çağrı
Telecom
timed break recall n. aralıklı tekrar arama
discretely-timed signal n. ayrık zamanlı işaret
discretely timed signal n. ayrık zamanlı işaret
timed call n. süreli çağrı
Automotive
timed practice n. zamanlı antrenman
Railway
timed distribution n. mevkut tevziat
Medical
timed up and go test n. zamanlı kalk ve yürü testi
timed-release adj. yavaş salınımlı
Linguistics
syllable-timed rhythm n. hece süreli ritim
stress timed rhythym n. vurgu zamanlı ritim
stress-timed language n. vurgu zamanlı dil
stress-timed rhythm n. vurgu süreli ritim
Hunting
timed fire n. belirli bir süre içerisinde bir hedefe yapılabilen atış sayısı