tissue - English Turkish Sentences
English Turkish
tissue doku n.
  • The tumor was composed of nerve tissue.
  • Tümör sinir dokusundan oluşmaktaydı.
  • We urgently need this legislation on the quality and safety of tissues and cells across Europe.
  • Avrupa genelinde doku ve hücrelerin kalite ve güvenliğine ilişkin bu mevzuata acilen ihtiyacımız var.
  • It is good news for patients that we will soon have Community legislation on tissues and cells.
  • Yakında doku ve hücrelere ilişkin Topluluk mevzuatına sahip olacak olmamız hastalar için iyi bir haberdir.
Show More (30)
tissue kağıt mendil n.
  • Can you hand me a tissue?
  • Bana bir kağıt mendil verebilir misin?
  • I need a tissue now.
  • Şimdi bir kağıt mendile ihtiyacım var.
  • Give Tom a tissue.
  • Tom'a bir kağıt mendil ver.
Show More (3)
tissue kaplama kağıdı n.
  • She wrapped the wine glasses in tissue paper.
  • Şarap kadehlerini kaplama kağıdına sardı.
Show More (-2)
tissue mendil n.
  • He was crying, so I handed him a tissue.
  • Ağlıyordu, ben de ona bir mendil uzattım.
Show More (-2)