unfold - English Turkish Sentences
English Turkish
unfold açmak (katlı bir şeyi) v.
  • She unfolded a blanket.
  • O bir battaniye açtı.
  • Tom unfolded the piece of paper.
  • Tom kağıdı açtı.
  • She unfolded a blanket.
  • Bir battaniyeyi açtı.
Show More (13)
unfold gelişmek v.
  • The events unfolded just as she predicted.
  • Olaylar tam da onun öngördüğü gibi gelişti.
Show More (-2)