violation - English Turkish Sentences
English Turkish
violation ihlal n.
  • We must take into account the violations of human rights in Guatemala and the impunity relating to them.
  • Guatemala'daki insan hakları ihlallerini ve bunlara ilişkin cezasızlığı dikkate almalıyız.
  • We are facing a violation of human rights on an immense scale.
  • Muazzam ölçekte bir insan hakları ihlaliyle karşı karşıyayız.
  • For women it is after all in some cases a violation of their body.
  • Sonuçta kadınlar için bu, bazı durumlarda bedenlerine yönelik bir ihlaldir.
Show More (69)
violation ihlal etme n.
  • The Hanoi Government has justified these detentions by using violations of national security legislation as an excuse.
  • Hanoi Hükümeti, ulusal güvenlik mevzuatının ihlal edilmesini bahane ederek bu gözaltıları meşrulaştırmıştır.
  • This violation of the international legal order is unacceptable.
  • Uluslararası hukuk düzeninin bu şekilde ihlal edilmesi kabul edilemez.
  • The violation of women's rights in international affairs is an extremely serious issue.
  • Uluslararası ilişkilerde kadın haklarının ihlal edilmesi son derece ciddi bir konudur.
Show More (13)
violation çiğneme n.
  • A violation of the way in which they feel they lead their life as a woman.
  • Bir kadın olarak hayatlarını sürdürdüklerini düşündükleri yöntemin çiğnenmesidir.
Show More (-2)