Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
flare
Meanings of
" flare"
with other terms in English Turkish Dictionary : 169 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
flare
n.
işaret ışığı
2
General
signal flare
n.
işaret fişeği
3
General
flare
n.
gösterişli
4
General
flare
n.
alev
5
General
flare
n.
titrek ışık
6
General
flare
n.
parlama
7
General
flare
n.
öfke
8
General
flare
n.
deniz feneri
9
General
flare
n.
çan etek
10
General
flare
n.
işaret fişeği
11
General
flare
n.
titrek parlak ışık ya da alev
12
General
flare
n.
(etek/pantolon) çan biçiminde genişleme
13
General
flare
n.
ışık
14
General
flare-up
n.
öfke
15
General
flare-up
n.
parlama
16
General
flare
n.
parlak ışık
17
General
flare
n.
gösteriş
18
General
rescue flare
n.
kurtarma fişeği
19
General
rescue flare
n.
işaret fişeği
20
General
flare-up
n.
tutuşma
21
General
flare-up
n.
parlama
22
General
flare-up light
n.
el maytabı
23
General
flare
n.
patlak verme
24
General
flare
n.
taşkınlık
25
General
flare
n.
infilak
26
General
flare-up
n.
öncesinde pasif olan veya hafif seyreden bir şeyin aniden şiddetlenmesi
27
General
flare-up
n.
faaliyette ani artış
28
General
flare-up
n.
şiddetlenme
29
General
flare-up
n.
hararetli tartışma
30
General
flare up
v.
alazlanmak
31
General
flare up
v.
öfkelenmek
32
General
flare
v.
alazlanmak
33
General
flare up
v.
parlamak
34
General
flare up
v.
fitili almak
35
General
flare
v.
sinirlenmek
36
General
flare out
v.
sinirlenmek
37
General
flare out
v.
alevlenmek
38
General
flare
v.
parlamak
39
General
flare
v.
küplere binmek
40
General
flare
v.
çan gibi genişlemek
41
General
flare up
v.
harlamak
42
General
flare
v.
ışımak
43
General
flare
v.
ışık saçmak
44
General
flare
v.
hiddetlenmek
45
General
flare
v.
kabarmak (etekler)
46
General
flare up
v.
alevlenmek
47
General
flare
v.
titrek ışık vermek
48
General
flare out
v.
küplere binmek
49
General
flare
v.
parlak bir alevle yanmak
50
General
flare
v.
alevlenmek
51
General
flare
v.
birden alev almak
52
General
flare
v.
birden alevlenmek
53
General
flare
v.
genişletmek
54
General
flare-up
v.
aniden alevlenmek
55
General
flare-up
v.
parlayıvermek
56
General
flare-up
v.
alevlenmek
57
General
flare
v.
yaymak
58
General
flare up
v.
aniden parlamak
59
General
flare up
v.
aniden hiddetlenmek
60
General
flare up
v.
saman alevi gibi parlamak
61
General
flare up
v.
kızgınlıktan patlamak
62
General
fire the flare
v.
fişeği ateşlemek
63
General
flare
v.
şeklen dışa doğru genişlemek
64
General
flare
v.
dışa doğru açılmak
65
General
flare
v.
hava akımına kapılıp gitmek
66
General
flare
v.
hava akımındaymışçasına pır pır etmek
67
General
flare
v.
birden ortaya çıkmak
68
General
flare
v.
zincirlerinden kurtulmak
69
General
flare
v.
hava akımında süzülmesini sağlamak
70
General
flare
v.
hava akımında dalgalandırmak
71
General
flare
v.
alevlendirmek
72
General
flare
v.
alazlandırmak
Phrasals
73
Phrasals
flare something out
v.
bir şeyi yaymak
74
Phrasals
flare something out
v.
bir şeyi genişletmek
75
Phrasals
flare out
v.
genişlemek
76
Phrasals
flare out
v.
yayılmak
77
Phrasals
flare out
v.
ışık/ateş saçmak
78
Phrasals
flare out
v.
ışık yaymak
79
Phrasals
flare out
v.
alev şeklinde ışık vermek
80
Phrasals
flare up
v.
aniden patlak vermek
81
Phrasals
flare up
v.
birden yoğunlaşmak
Idioms
82
Idioms
flare up
n.
ateşli dövüş
83
Idioms
flare up
n.
hareketli kavga
84
Idioms
flare-up
n.
vahşi kavga
Technical
85
Technical
flare-back
n.
alev tepmesi
86
Technical
flare antenna
n.
boynuz anten
87
Technical
flare test
n.
bollaştırma deneyi
88
Technical
fender flare
n.
çamurluk genişletici
89
Technical
solar flare
n.
güneş patlaması
90
Technical
flare nut
n.
konik somun
91
Technical
flare fitting
n.
konik fitting
92
Technical
flare type burner
n.
konik yakıcı
93
Technical
warning flare
n.
uyarı ışığı
94
Technical
flare angle
n.
yayılma açısı
95
Technical
angle of flare
n.
yanma açısı
96
Technical
flare
v.
birden alev almak
97
Technical
flare
v.
genişletmek
98
Technical
flare out
v.
genişletmek
99
Technical
flare
v.
huni vb genişletmek
Computer
100
Computer
flare release
n.
dışa açılan kanat serbest
Textile
101
Textile
flare
n.
ispanyol paça
102
Textile
flare legs
n.
ispanyol paça
Automotive
103
Automotive
double flare
n.
çift cidarlı havşa
104
Automotive
fender flare
n.
çamurluk ağzı
105
Automotive
fender flare
n.
dodik
106
Automotive
flare
n.
havşa
107
Automotive
flare die
n.
havşa konisi
108
Automotive
flare nut
n.
havşa somunu
109
Automotive
iso flare
n.
ıso havşa açma aleti
110
Automotive
flare nut wrench
n.
rakor anahtarı
111
Automotive
single flare
n.
tek cidarlı havşa
112
Automotive
flare
v.
parlamak
Railway
113
Railway
flare
n.
oluklu rayların kılavuz rayın, makas göbeğinin veya geçit kanat rayının sonuna doğru eğimli şekilde genişlemesi
Aeronautic
114
Aeronautic
flare
n.
alev topu
115
Aeronautic
flare
n.
iniş toplaması
116
Aeronautic
emergency landing flare
n.
mecburi iniş ihbar fişeği
117
Aeronautic
automatic flare
n.
otomatik iniş işareti
118
Aeronautic
chine flare
n.
sırt yayıklığı
119
Aeronautic
flare
n.
açık havada yanan atık gaz alevi
120
Aeronautic
flare-out
n.
inişteki uçağın süzülüş açısını yerle temas eder etmez burnunu kaldırarak hızlıca azaltıp yatay hale getirme
121
Aeronautic
flare path
n.
gece veya kötü hava koşullarında kullanılan, aydınlatılmış uçuş pisti
122
Aeronautic
flare path
n.
uçak pilotuna iniş sırasında kılavuzluk etmesi için ışıklarla belirlenmiş uçuş pisti hatları
123
Aeronautic
flare
v.
palyeye geçmek
124
Aeronautic
flare out
v.
piste konuşta burun kaldırmak
125
Aeronautic
flare
v.
(fışkıran atık yakıtı) açık havada yakmak
126
Aeronautic
flare
v.
(uçağın) uçuş yolunu yumuşak iniş için yer ile temastan önce yatay duruma getirmek
Marine
127
Marine
flare
n.
işaret fişeği
128
Marine
certificate for rocket parachute flare
n.
paraşütlü işaret fişeği uygunluk sertifikası
129
Marine
flare
n.
geminin pruvasının seyir halindeyken su damlacıklarını kenara iten yukarı ve dışa doğru kıvrılan kısmı
Medical
130
Medical
flare-up
n.
(hastalık belirtisi) alevlenme
131
Medical
flare
n.
nüksetme
132
Medical
flare
n.
bölgede damar genişlemesi ve kan toplanması sonucu kızarıklığın ciltte yayıldığı alan
133
Medical
flare
n.
gözdeki ön oda sıvısının bulutsu veya dumansı görünümü
Pathology
134
Pathology
flare-up
n.
nüksetme
Optics
135
Optics
lens flare
n.
mercek parlaması
136
Optics
lens flare
n.
lens parlaması
Gastronomy
137
Gastronomy
flare [uk]
n.
domuz içyağı
Astronomy
138
Astronomy
flare star
n.
parıltılı yıldız
139
Astronomy
flare
n.
güneş patlaması
140
Astronomy
flare star
n.
parlaklık artışı ani ve beklenmedik olup yalnızca birkaç dakika süren yıldız
141
Astronomy
stellar flare
n.
yıldız püskürtüsü
142
Astronomy
solar flare
n.
güneş püskürtüsü
143
Astronomy
stellar flare
n.
yıldız patlaması
144
Astronomy
stellar flare
n.
güneş harici başka yıldızlarda gerçekleşen patlamalar
Military
145
Military
flare back
n.
alev geri tepmesi
146
Military
flare
n.
aydınlatma cephanesi
147
Military
aircraft flare
n.
aydınlatma fişeği (uçaktan atılan)
148
Military
trip flare
n.
aydınlatma tuzağı
149
Military
flare dispenser
n.
aydınlatma bombası atıcısı
150
Military
night bombing flare
n.
bombardıman aydınlatma bombası
151
Military
chaff/flare
n.
güdümlü füze aldatıcısı
152
Military
flare dud
n.
hedefe gönderilen nükleer bir silahın beklenen darbe ile fakat amaçlanandan daha yüksek bir irtifada infilak etmesi
153
Military
flare gun
n.
işaret fişeği atma tabancası
154
Military
signal flare
n.
işaret fişeği
155
Military
signal cartridge (flare)
n.
işaret fişeği
156
Military
reconnaissance flare
n.
keşif aydınlatma bombası
157
Military
parachute flare
n.
paraşütlü aydınlatma bombası
158
Military
flare squib
n.
yanıltıcı karıştırıcı
159
Military
flare up
v.
infilak etmek
Sport
160
Sport
flare
n.
(amerikan futbolunda) savunma kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna atılan kısa pas
161
Sport
flare
n.
(beyzbolda) zayıfça vurulmuş hava topu
Football
162
Football
flare pass
n.
(amerikan futbolunda) kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna ileri doğru atılan kısa pas
Photography
163
Photography
flare
n.
yansıma
164
Photography
flare
n.
yansıma veya çoklu yansıma sonucu oluşan ışık
165
Photography
flare
n.
fotoğraf makinesindeki hassas filme ulaşan ve görüntü oluşturmayan ışık
166
Photography
flare
n.
negatif fotoğrafta sisli veya yoğun alan
167
Photography
lens flare
n.
mercek parlaması
168
Photography
lens flare
n.
lens parlaması
Star Wars
169
Star Wars
flare base
n.
titrek ışık üssü
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of flare
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy