çekilmiş - Turkish English Dictionary
History

çekilmiş



Meanings of "çekilmiş" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
Common Usage
çekilmiş drawn adj.
General
çekilmiş ground n.
çekilmiş withdrawn adj.
çekilmiş extracted adj.
çekilmiş spun adj.
çekilmiş pulled adj.
çekilmiş milled adj.
çekilmiş extraught adj.
çekilmiş streit adj.
çekilmiş ground adj.

Meanings of "çekilmiş" with other terms in English Turkish Dictionary : 250 result(s)

Turkish English
General
inzivaya çekilmiş kimse eremite n.
havadan çekilmiş fotoğraf aerial photograph n.
gümüşlü levha üzerine çekilmiş fotoğraf daguerrotype n.
inzivaya çekilmiş kimse monk n.
inzivaya çekilmiş kimse hermit n.
kaba çekilmiş kahve nib n.
imbikten çekilmiş sıvı distillate n.
köşesine çekilmiş insan troglodyte n.
yeni çekilmiş fotoğraf recent photo n.
çekilmiş fıstık ground pistachio n.
geri çekilmiş olma withdrawnness n.
inzivaya çekilmiş kimse heremit n.
evde çekilmiş amatör film home video n.
geçici sığınak olarak kullanılan sopaların üstüne çekilmiş yer örtüsü hutchie [australia] n.
kabuğuna çekilmiş olma shelliness n.
iki ağaç arasına çekilmiş halat üzerindeki yer çekimli kova taşıma düzeneği slackline n.
inzivaya çekilmiş kimse solitarian n.
inzivaya çekilmiş kimse solitary n.
inzivaya çekilmiş kimse solitudinarian n.
inzivaya çekilmiş kimse solitarian n.
fazla para çekilmiş olmak (hesaptan) be overdrawn v.
kızağa çekilmiş olmak be on the shelf v.
(derin çekilmiş bir metal malzemenin) duvarlarını inceltmek iron v.
inzivaya çekilmiş retired adj.
kumsala çekilmiş beached adj.
haddeden çekilmiş extruded adj.
set çekilmiş embanked adj.
bir köşeye çekilmiş retired adj.
garaja çekilmiş garaged adj.
kulağı çekilmiş chastened adj.
suyu çekilmiş dry adj.
inzivaya çekilmiş secluded adj.
üstüne katıca bir kabuk çekilmiş encrusted adj.
geri çekilmiş withdrawn adj.
geriye çekilmiş receded adj.
köşesine çekilmiş recluse adj.
temize çekilmiş in the clearing adj.
set çekilmiş frustrated adj.
suları çekilmiş ebbed adj.
içine doğru çekilmiş ensheathed adj.
inzivaya çekilmiş eremitic adj.
resmi olarak bir ortaklık ya da anlaşmadan çekilmiş seceded adj.
kürekle çekilmiş sculled adj.
inzivaya çekilmiş seclusive adj.
vaaz çekilmiş sermonised adj.
içeriye çekilmiş indrawn adj.
kızağa çekilmiş benched adj.
vaaz çekilmiş sermonized adj.
sınır çizilmiş/çekilmiş demarcated adj.
zorla çekilmiş abstorted [obsolete] adj.
şerit çekilmiş taped adj.
suyu çekilmiş adry [obsolete] adj.
inzivaya çekilmiş reclusive adj.
el çekilmiş relinquished adj.
ezilmemek için bir şeyin yolundan çekilmiş out of one's way adj.
içi çekilmiş enervated adj.
içeri çekilmiş retracted adj.
inzivaya çekilmiş heremitical adj.
inzivaya çekilmiş hermitical adj.
inzivaya çekilmiş claustral adj.
gümüşlü levha üzerine çekilmiş fotoğrafa ait daguerrean adj.
gümüşlü levha üzerine çekilmiş fotoğraf ile ilgili daguerrean adj.
içe çekilmiş introversive adj.
ince çekilmiş finespun adj.
tetiği yarım çekilmiş halde at half cock adv.
kulağı çekilmiş olarak chastenedly adv.
köşesine çekilmiş bir şekilde reclusely [rare] adv.
köşesine çekilmiş bir şekilde reclusively adv.
Phrasals
mühür çekilmiş gibi olmak close up v.
Phrases
köşesine çekilmiş out of it expr.
Colloquial
pimi çekilmiş el bombası hand-grenade without a pin n.
heyecanı çekilmiş empty adj.
(birinin) yolundan çekilmiş out of (one's) way expr.
Idioms
yarıya kadar çekilmiş olmak be at half-mast v.
kanı donmuş/çekilmiş white around the gills adj.
köşesine çekilmiş back in (one's) box adj.
köşesine çekilmiş back in your box adj.
(bir şeyin) içine çekilmiş/sürüklenmiş caught up with (something) adj.
(bir şeyler konuşmak için biriyle) bir kenara çekilmiş off to the side (with someone) adj.
-in içine çekilmiş swept up adj.
konudan sapmış/uzağa çekilmiş far off the mark expr.
yoldan çekilmiş off the track expr.
yolundan çekilmiş olarak out of (one's) road expr.
yarıya kadar çekilmiş/indirilmiş at half-mast expr.
yarıya kadar çekilmiş/indirilmiş at half-staff expr.
yarıya kadar çekilmiş/indirilmiş at half-staff expr.
kabuğuna çekilmiş in one's shell expr.
kabuğuna çekilmiş into one's shell expr.
kabuğuna/kendi içine çekilmiş into one's shell expr.
kabuğuna/kendi içine çekilmiş in one's shell expr.
(ticaretten) çekilmiş out of business expr.
Trade/Economic
bankada hesapta bulunandan çekilmiş kısım overdraft n.
hali hazırda çekilmiş birden fazla farklı krediyi kapatmak için çekilen tek kredi consolidation loan n.
aşırı miktarda çekilmiş (para) overdrawn adj.
fazla çekilmiş overdrawn adj.
Law
noterden çekilmiş protesto notarial protest certificate n.
suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler halfway house n.
Politics
seviyesine çekilmiş revised downward adj.
Media
çocuklar için çekilmiş filmler kidvid n.
Technical
basınçla çekilmiş yalıtkan extruded insulation n.
çekilmiş altıgen çubuk drawn hexagonal bar n.
çekilmiş çubuk drawn bar n.
çekilmiş yuvarlak çubuk drawn round bar n.
çekilmiş yuvarlak tel drawn round wire n.
derin çekilmiş alüminyum deep drawn aluminium n.
dairesel kesitli dikişsiz soğuk çekilmiş çelik boru seamless cold drawn steel tube of circular cross section n.
derin çekilmiş pirinç deep drawn brass n.
derin çekilmiş alüminyum sac deepdrawn aluminium sheet n.
dairesel kesitli dikişli soğuk çekilmiş çelik boru welded cold drawn steel tube of circular cross section n.
derin çekilmiş çelik sac deep drawn steel sheet n.
derin çekilmiş çelik deep drawn steel n.
diş çekilmiş konik tapa washout plug n.
diş çekilmiş çelik threaded opening n.
elle çekilmiş tel hand drawn wire n.
ektrüzyonla çekilmiş katı yalıtımlı güç kablosu power cable with extruded solid insulation n.
ekstrüzyonla çekilmiş çubuk extruded bar n.
ekstrüzyonla çekilmiş katı dielektrik yalıtımlı güç kablosu extruded solid dielectric insulated power cable n.
haddeden çekilmiş tel rolled wire n.
her iki ucuna dış çekilmiş başsız cıvata stud n.
iki ucuna diş çekilmiş boru close nipple n.
içe çekilmiş diş inside thread n.
kangal veya makara halinde içi dolu çekilmiş mamul drawn solid product supplied in coil or on reel n.
kalıptan çekilmiş çubuk extruded bar n.
kalıptan çekilmiş metal extruded metal n.
kılavuz çekilmiş iso metrik iç vida tapped iso metric internal screw thread n.
laminagraf tarafından çekilmiş röntgen filmi laminagram n.
laminagraf tarafından çekilmiş röntgen filmi laminogram n.
parlak çekilmiş çelik tel bright drawn steel wire n.
patent tavlı soğuk çekilmiş alaşımsız çelik yaylık tel patented cold drawn unalloyed spring steel wire n.
sabunlu çekilmiş tel soap-drawn wire n.
soğuk çekilmiş çelik tel cold drawn steel wire n.
sert çekilmiş bakır tel hard drawn copper wire n.
soğuk çekilmiş çelik boru cold-drawn steel pipe n.
sıcak çekilmiş tel hot drawn wire n.
sert çekilmiş tel hard drawn wire n.
sıcak çekilmiş bakır tel hot drawn copper wire n.
sert çekilmiş çelik hard rolled steel n.
soğuk çekilmiş alüminyum tel hard-drawn aluminium wire n.
sıcak veya soğuk çekilmiş paslanmaz çelik çubuklar hot and cold-formed stainless steel bars n.
sert çekilmiş boru hard-drawn tubing n.
sert çekilmiş çelik tel hard drawn steel wire n.
soğuk çekilmiş çubuk cold-drawn bar n.
sert çekilmiş bakır tel hard-drawn copper wire n.
soğuk çekilmiş çelik tel cold-drawnsteel wire n.
soğuk çekilmiş bakır cold rolled copper n.
sıcak çekilmiş çelik hot-rolled steel n.
sert çekilmiş alüminyum tel hard-drawn aluminium wire n.
sert çekilmiş elektrolitik bakır tel hard drawn electrolytic copper wire n.
soğuk çekilmiş dikişsiz boru seamless cold drawn tube n.
sıcak çekilmiş çelik tel hot drawn steel wire n.
soğuk çekilmiş dikişli boru cold drawn welded tube n.
soğuk çekilmiş kalın çubuk cold-drawn rod n.
sert çekilmiş yay teli hard-drawn spring wire n.
soğuk çekilmiş bakır tel cold-drawn copper wire n.
soğuk çekilmiş bakır çubuk cold-drawn copper bar n.
yarı sert çekilmiş som alüminyum tel half-hard drawn solid round aluminium wire n.
yarı sert çekilmiş bakır tel medium-hard drawn copper wire n.
yalıtımı ekstrüzyonla çekilmiş güç kablosu power cable with extruded insulation n.
yuvarlak çekilmiş bakır boru round-drawn copper tube n.
sıcak çekilmiş rulo hot-rolled coil n.
torna ile tırtır çekilmiş nulled adj.
alüminyum alaşımından çekilmiş drawn in aluminium alloys adj.
büyük ölçüde kılavuz çekilmiş oversized tapped adj.
birlikte kalıptan çekilmiş co-extruded adj.
birlikte çekilmiş co-extruded adj.
birlikte çekilmiş coextruded adj.
diş çekilmiş tapped adj.
diş çekilmiş threaded adj.
derin çekilmiş deep drawn adj.
haddeden çekilmiş extruded adj.
elle çekilmiş hand drawn adj.
geri çekilmiş retracted adj.
haddeden çekilmiş finedrawn adj.
fotokopisi çekilmiş xeroxed adj.
hafif çekilmiş light drawn adj.
kalıptan çekilmiş extruded adj.
kalıptan birlikte çekilmiş coextruded adj.
kalıptan birlikte çekilmiş co-extruded adj.
soğuk çekilmiş cold-drawn adj.
soğuk çekilmiş cold rolled adj.
sıcak çekilmiş hot drawn adj.
sert çekilmiş hard drawn adj.
sert çekilmiş hard-drawn adj.
torna ile tırtıl çekilmiş knurled adj.
tel gibi çekilmiş finedrawn adj.
yumuşak çekilmiş light-drawn adj.
yarı sert çekilmiş half-hard drawn adj.
Computer
basınçla çekilmiş yalıtkan extruded insulation n.
bulunulan an veya gün dışında çekilmiş fotoğraf anlamına gelen bir ifade tbt (throwback thursday) expr.
çekilmiş resimler pictures taken expr.
Electric
sert çekilmiş elektrik iletken tel hard-drawn electrical conductor wire n.
Mechanic
soğuk çekilmiş cold drawn adj.
Textile
eriyikten çekilmiş elyaf melt spun fiber n.
Construction
fırça çekilmiş beton brushed concrete n.
fırça çekilmiş beton yüzeyi brushed surface n.
içeri çekilmiş balkon recessed balcony n.
içeri çekilmiş çatı penceresi internal dormer n.
kalıptan çekilmiş seramik karo extruded ceramic tiles n.
soğuk çekilmiş çelik cold drawn steel n.
Automotive
mandrel üzerinde soğuk çekilmiş boru drawn over mandrel tubing n.
soğuk çekilmiş cold drawn adj.
Marine
arka tarafında halatla çekilmiş akustik arama sisteminden oluşan gemi devresi ship-towed long-range acoustic detection system n.
temize çekilmiş jurnal smooth log n.
rıhtıma çekilmiş wharfed adj.
çapa dipten çekilmiş the anchor is atrip expr.
Mining
(maden, motor) tüm suyu çekilmiş in fork expr.
Anatomy
geriye çekilmiş çeneleri olma opisthognathism n.
çeneleri geriye çekilmiş olan opisthognathous adj.
Dentistry
alt çenenin geriye çekilmiş olması retrognathia n.
yeni çekilmiş diş freshly extracted tooth n.
yeni çekilmiş diş recently extracted tooth n.
çekilmiş diş extraction n.
çekilmiş dişler extraction n.
Pharmaceutics
eskiden yatıştırıcı ve hipnotik olarak kullanılan, ancak fetüs gelişiminde anormalliklere neden olduğu tespit edildiğinde piyasadan çekilmiş sentetik bir ilaç thalidomide n.
Gastronomy
kaynayan suyun ince çekilmiş kahve içinden yavaşça damlatılmasıyla yapılan (kahve) drip adj.
Biology
(içi boş organ) bir bölümü başka bölümünün içine doğru çekilmiş invaginate adj.
Astronomy
bir yıldızın atmosfer sarsıntısı esnasında çekilmiş ve büyütülmüş fotoğrafı tremor disk n.
Botanic
içine doğru çekilmiş bürgü sheath n.
Religious
dini nedenlerden dolayı inzivaya çekilmiş kimse anachoret n.
dini nedenlerden dolayı inzivaya çekilmiş kimse anchoret n.
dini nedenlerden dolayı inzivaya çekilmiş kimse anchoretic n.
inzivaya çekilmiş kimse anchoret n.
inzivaya çekilmiş kadın anchoritess n.
(hinduizm'de) inzivaya çekilmiş kimse ashramite n.
inzivaya çekilmiş kimse ile ilgili eremital adj.
Environment
(buzul) önceden geri çekilmiş olduğu bir bölgeye yeniden ilerlemek readvance v.
Military
üç makineyle çekilmiş fotoğraf tri-camera photograph n.
film düzlemi yer düzlemine paralel olmayan hava kamerası ile çekilmiş tilted adj.
Sport
şut çekilmiş top kick n.
şut çekilmiş topun aldığı mesafe kick n.
Baseball
sayı kalesinden geri çekilmiş in the bucket adv.
sayı kalesinden geri çekilmiş atıcıya en yakın ayakla in the bucket adv.
ayağı sayı kalesinden geri çekilmiş atıcıya en yakında olacak şekilde in the bucket adv.
Cinema
evde çekilmiş amatör film home movie n.
(gerçek oyuncularla çekilmiş) canlı çekim live-action n.
çekilmiş bir filmin öncesindeki olayları anlatmak için çekilen yeni film prequel n.
çekilmiş bir filme konuşmaları tek sahneyi döngüye alarak senkronize şekilde ekleme işlemi looping n.
avrupa'da, özellikle de italya'da çekilmiş düşük bütçeli kovboy filmi spaghetti western n.
Photography
katot ışınları kullanılarak çekilmiş fotoğraf cathodograph n.
telefoto lensi ile çekilmiş fotoğraf telephoto n.
havadan çekilmiş birçok parçadan oluşan ve birlikte bir resmi oluşturan fotoğraflar arial mosaic n.
havadan çekilmiş birçok parçadan oluşan ve birlikte bir resmi oluşturan fotoğraflar mosaic n.
havadan çekilmiş birçok parçadan oluşan ve birlikte bir resmi oluşturan fotoğraflar photomosaic n.
eğik açıyla çekilmiş hava fotoğrafı oblique n.
peş peşe çekilmiş iki düşey hava fotoğrafının bakış noktaları arasındaki çizgi base line n.
peş peşe çekilmiş iki düşey hava fotoğrafının bakış noktaları arasındaki çizgi baseline n.
(özel olarak) bir film sahnesinden çekilmiş fotoğraf still n.
film sahnesinden çekilmiş oyuncu fotoğrafı still n.
elektronik görüntü büyütücüsüyle çekilmiş (resim) telephotographed adj.
Archaic
inzivaya çekilmiş separate adj.