Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | öngörülemeyen | wayward adj. |
General | öngörülemeyen | herky-jerky adj. |
General | öngörülemeyen | hit-or-miss adj. |
General | öngörülemeyen | incalculable adj. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | öngörülemeyen | unforeseen adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | öngörülemeyen sonuçlar | unforeseen consequences n. |
General | öngörülemeyen hava (durumu) | unpredictable weather n. |
General | öngörülemeyen zorluk | booby trap n. |
Colloquial | ||
Colloquial | bariz bir hataya neden olan öngörülemeyen şey | banana skin n. |
Colloquial | öngörülemeyen masraflar için ayrılmış cüzi bir para | mad money n. |
Colloquial | öngörülemeyen utanç verici durum | go n. |
Idioms | ||
Idioms | öngörülemeyen durum | wild card n. |
Idioms | öngörülemeyen şekilde ilerlemek | buck the trend v. |
Idioms | neticesi öngörülemeyen durum | a toss-up expr. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | öngörülemeyen değişkenlik ve risk özelliği | instability n. |
Medical | ||
Medical | öngörülemeyen zor entübasyon | unpredictable difficult intubation n. |
Engineering | ||
Engineering | parça davranışı öngörülemeyen sistem davranışı | synergy n. |