History

şiddetli bir şekilde

Meanings of "şiddetli bir şekilde" in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	şiddetli bir şekilde	consumingly adv.
2	General	şiddetli bir şekilde	burningly adv.
3	General	şiddetli bir şekilde	excruciatingly adv.
4	General	şiddetli bir şekilde	frenetically adv.
5	General	şiddetli bir şekilde	bigly adv.
6	General	şiddetli bir şekilde	stringently adv.
7	General	şiddetli bir şekilde	gustily adv.
8	General	şiddetli bir şekilde	toweringly adv.
9	General	şiddetli bir şekilde	agonizingly adv.
10	General	şiddetli bir şekilde	enlargedly adv.
11	General	şiddetli bir şekilde	untemperately adv.
12	General	şiddetli bir şekilde	mainly [obsolete] adv.
13	General	şiddetli bir şekilde	flamingly adv.

Meanings of "şiddetli bir şekilde" with other terms in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	şiddetli bir şekilde azarlama	lambasting n.
2	General	şiddetli bir şekilde çıkışma	upbraiding n.
3	General	insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli	mosh n.
4	General	şiddetli bir şekilde hücum ederek bir yeri fethetmek	storm v.
5	General	şiddetli bir şekilde fışkırtmak	spew out v.
6	General	şiddetli bir şekilde azarlamak	lambast v.
7	General	şiddetli bir şekilde hücum etmek	storm v.
8	General	çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak	crash v.
9	General	şiddetli bir şekilde yıkıcı	cataclysmal adj.
10	General	şiddetli bir şekilde yıkıcı	cataclysmic adj.
11	General	ani ve şiddetli bir faaliyette olacak şekilde	off adv.
Phrasals
12	Phrasals	yanından şiddetli/çok hızlı bir şekilde geçmek	whip by v.
13	Phrasals	çekmek/saldırmak (şiddetli bir şekilde)	tear at v.
14	Phrasals	şiddetli bir şekilde sarsılmak	bucket about [uk] v.
15	Phrasals	şiddetli veya gürültülü bir şekilde ortaya çıkmak	burst forth v.
Colloquial
16	Colloquial	uzun ve şiddetli bir şekilde konuşmak	earbash v.
17	Colloquial	acil ve şiddetli bir şekilde cezalandırmak	short sharp shock v.
Meteorology
18	Meteorology	(fırtınadaki rüzgar) şiddetli ve gürültülü bir şekilde esmek	bluster v.