Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
History
(bir şey) çıkarmak
Meanings of
"(bir şey) çıkarmak"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Phrasals
1
Phrasals
(bir şey) çıkarmak
give forth (something) [dated]
v.
Meanings of
"(bir şey) çıkarmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 64 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir sıvıyı süzgeçten geçirip ondan bir şey çıkarmak
strain something out of
v.
2
General
cebinden bir şey çıkarmak
pull something from one’s pocket
v.
3
General
(kendini bir şey ile) öne çıkarmak
disport
v.
Phrasals
4
Phrasals
(biri veya bir şey hakkında) çıkarımda bulunmak/anlam çıkarmak
generalize about (someone or something)
v.
5
Phrasals
(biri veya bir şey hakkında) çıkarımda bulunmak/anlam çıkarmak
generalize on (someone or something)
v.
6
Phrasals
acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak
throw something together
v.
7
Phrasals
acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak
toss something together
v.
8
Phrasals
acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak
slap something together
v.
9
Phrasals
bir şeyden basarak/baskı uygulayarak bir şey çıkarmak
press something out
v.
10
Phrasals
bir şeyden basarak/baskı uygulayarak bir şey çıkarmak
press something out of something
v.
11
Phrasals
sihirle/büyüyle bir şey çıkarmak
conjure something up
v.
12
Phrasals
toprağı sürerken (bir şey/nesne) ortaya çıkarmak/bulmak
plow something up
v.
13
Phrasals
(özellikle arayıp) bir yerden bir şey çıkarmak/çekmek
fish something up out of something
v.
14
Phrasals
(özellikle arayıp) bir yerden bir şey çıkarmak/çekmek
fish something up
v.
15
Phrasals
suyun derinliklerinden bir şey çıkarmak
dredge up
v.
16
Phrasals
-den bir şey yaymak/açığa çıkarmak
emit (something) from (something)
v.
17
Phrasals
(birinin) içinden (bir şey, ruh, cin, şeytan) çıkarmak
exorcise (something) out of (one)
v.
18
Phrasals
birini/bir şeyi bir şey olarak göklere çıkarmak
extol someone or something as something
v.
19
Phrasals
bir şey çıkarmak için yeri kazmak
grub for
v.
20
Phrasals
acilen bir şey ortaya çıkarmak
knock something out
v.
21
Phrasals
bir şeyi sıkıp bir şey çıkarmak
squeeze (something) out of (something)
v.
22
Phrasals
zar zor bir şey/anlam çıkarmak
wrest out
v.
23
Phrasals
kepçeyle bir şey çıkarmak
ladle something up
v.
24
Phrasals
(birinden/bir şeyden) zar zor (bir şey) almak/çıkarmak
wrench (something) out of (someone or something)
v.
25
Phrasals
bir şeyi bir şey için ilana çıkarmak
advertise something for something
v.
26
Phrasals
bir şeyi bir şey için ilana çıkarmak
advertise something for something
v.
27
Phrasals
(bir şeyden bir şey) çıkarmak
deduce (something) from (something)
v.
28
Phrasals
(bir şeyden, yazıdan bir şey, bölüm) çıkarmak
delete (something) from (something)
v.
29
Phrasals
bir şeyi bir şey olarak aklından çıkarmak
dismiss something as something
v.
30
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şey) kapsamından çıkarmak
exclude (someone or something) from (something)
v.
31
Phrasals
bir şeyden bir şey çıkarmak
expel something from something
v.
32
Phrasals
(birinden/bir şeyden bir şey) çıkarmak
extract (something) from (someone or something)
v.
33
Phrasals
(bir şeyden bir şey) anlamı çıkarmak
interpret (something) as (something)
v.
34
Phrasals
(birini bir şey) için baştan çıkarmak
inveigle (someone) into (something)
v.
35
Phrasals
bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) temize çıkarmak
justify (something) by (doing something)
v.
36
Phrasals
bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) haklı çıkarmak
justify (something) by (doing something)
v.
37
Phrasals
(biri/bir şey) hakkında bir bilgiyi açığa çıkarmak
learn about (someone or something)
v.
38
Phrasals
(bir şey) için malzeme çıkarmak
make for (something)
v.
39
Phrasals
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
v.
40
Phrasals
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
v.
41
Phrasals
'-i sıkıp bir şey çıkarmak
squeeze from
v.
42
Phrasals
(bir şey) için giysilerini çıkarmak
strip for (something)
v.
Colloquial
43
Colloquial
(bir şeylerden) başka (bir şey) çıkarmak/uydurmak
make (something) from (other things)
v.
Idioms
44
Idioms
yeni bir şey ortaya çıkarmak
break new ground
v.
45
Idioms
(bir şey hakkında) olay çıkarmak/yaratmak
create a stink (about something)
v.
46
Idioms
(bir şey hakkında) olay çıkarmak/yaratmak
make a stink (about something)
v.
47
Idioms
(bir şey hakkında) olay çıkarmak/yaratmak
raise a stink (about something)
v.
48
Idioms
(birine bir şey yapması için) izin çıkarmak
give (one) (the) clearance to (do something)
v.
49
Idioms
hızlıca bir şeyleri birleştirip bir şey ortaya çıkarmak/yapmak
knock something together
v.
50
Idioms
acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak
knock something together
v.
51
Idioms
hızlıca bir şeyleri birleştirip bir şey ortaya çıkarmak/yapmak
throw something together
v.
52
Idioms
acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak
throw something together
v.
53
Idioms
(biri/bir şey) hakkında karışıklık çıkarmak
make a fuss about (someone or something)
v.
54
Idioms
(biri/bir şey) hakkında mesele çıkarmak
make a fuss about (someone or something)
v.
55
Idioms
biri/bir şey hakkında olay çıkarmak/yaratmak
make a stink about someone/something
v.
56
Idioms
şapkadan bir şey çıkarmak
pull something out of the hat
v.
57
Idioms
şapkadan bir şey çıkarmak
pull a rabbit out of the hat
v.
58
Idioms
birine bir şey masrafı çıkarmak/doğurmak
put somebody to the expense of something/of doing something
v.
59
Idioms
(biri/bir şey hakkında) olay çıkarmak/yaratmak
raise a stink (about someone/something)
v.
60
Idioms
bir şey söylemek, sesini çıkarmak
utter a word
v.
61
Idioms
taştan kan çıkarmak gibi bir şey
blood out of a stone
expr.
Trade/Economic
62
Trade/Economic
(başka bir şey almak için) varlığı elden çıkarmak
turn
v.
63
Trade/Economic
(bir şey üzerine) tahvil çıkarmak
bond
v.
Slang
64
Slang
acilen ortaya bir şey çıkarmak
hack out
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şey) çıkarmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy