Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
History
(bir şeyin) içine sokmak
Meanings of
"(bir şeyin) içine sokmak"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Phrasals
1
Phrasals
(bir şeyin) içine sokmak
stick into (something)
v.
Meanings of
"(bir şeyin) içine sokmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 48 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
sokmak (bir başka şeyin içine)
thrust into
v.
2
General
(bir şeyi) aralıklarla (başka şeyin) içine sokmak
interleave
v.
Phrasals
3
Phrasals
bir şeyin içine başka bir şey sokmak
ram (something) down
v.
4
Phrasals
bir şeyin içine ittirmek/sokmak bir şeyin içine sokuşturmak/tıkıştırmak
thrust down
v.
5
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin içine) geri sokmak
feed (something) back into (something)
v.
6
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin içine) geri sokmak
feed into (something)
v.
7
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin/sıvının) içine sokmak
dip into (something)
v.
8
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin/sıvının) içine sokmak
dip in (something)
v.
9
Phrasals
(birini/bir şeyi) korkutup bir yere veya bir şeyin içine sokmak
frighten (one) into (something)
v.
10
Phrasals
bir şeyi (bir şeyin) içine sokmak
lay into (something)
v.
11
Phrasals
aşamalı olarak (bir şeyin) içine sokmak
phase into (something)
v.
12
Phrasals
bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak
slip something in (to) something
v.
13
Phrasals
bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak
slip something in
v.
14
Phrasals
(kötü bir şeyin) içine sokmak
mix up
v.
15
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) içine iterek sokmak
push (something) into (something)
v.
16
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) içine bastırarak sokmak
push (something) into (something)
v.
17
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırarak sokmak
push (someone or something) under (something)
v.
18
Phrasals
sektirip (bir şeyin) içine sokmak
bounce into (something)
v.
19
Phrasals
zıplatıp (bir şeyin) içine sokmak
bounce into (something)
v.
20
Phrasals
bir şeyi bir şeyin içine sokmak
dip something in something
v.
21
Phrasals
bir şeyi bir şeyin içine sokmak
dip something into something
v.
22
Phrasals
bir şeyi bir şeyin içine sokmak
dip something in
v.
23
Phrasals
(bir şeyin) içine sokmak/çekmek
draw into (something)
v.
24
Phrasals
(bir şeyin) içine sokmak/çekmek
draw in (something)
v.
25
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek
draw someone or something into something
v.
26
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek
draw someone or something in
v.
27
Phrasals
(birinin/bir şeyin) içine iyice sokmak
embed in (someone or something)
v.
28
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sokmak/dahil etmek
ensnare (someone or something) in (something)
v.
29
Phrasals
bir şeyi bir şeyin içine beslemek/sokmak
feed something into something
v.
30
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla sokmak
force (someone or something) into (something)
v.
31
Phrasals
korkutup bir yere veya bir şeyin içine sokmak
frighten into
v.
32
Phrasals
(bir şeyin) içine/arasına koymak/sokmak
insert in (something)
v.
33
Phrasals
(bir şeyin) içine/arasına koymak/sokmak
insert into (something)
v.
34
Phrasals
(kendini sinsice bir şeyin) içine sokmak/sokmaya çalışmak
insinuate (oneself) into (something)
v.
35
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sokmak/katmak
interject (someone or something) into (something)
v.
36
Phrasals
(birini bir şeyin) içine sokmak/almak
introduce (someone) into (something)
v.
37
Phrasals
(birini/kendini) bir şeyin içine sokmak
let (someone or oneself) in for
v.
38
Phrasals
(birini bir şeyin) içine sokmak
pull (one) into (some place or thing)
v.
39
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine itmek/sürüklemek/sokmak
push (someone or something) into (something)
v.
40
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sürükleyerek/iterek/bastırarak sokmak
push (someone or something) into (something)
v.
41
Phrasals
(birini bir şeyin) içine sokmak
push (someone) into (something)
v.
42
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin/bir yerin) içine sokmak
take (someone or something) into (something or some place)
v.
43
Phrasals
(birini bir şeyin, ortamın, çevrenin içine sokmak
tap (one) into (something)
v.
44
Phrasals
(bir şeyin/durumun) içine sokmak
thrust into (something)
v.
Phrases
45
Phrases
birini/bir şeyi bir şeyin içine kurnazca sokmak
worm into
v.
Colloquial
46
Colloquial
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla iterek sokmak
get the push [uk]
v.
47
Colloquial
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla bastırarak sokmak
get the push [uk]
v.
48
Colloquial
kendini (bir şeyin) içine sokmak
let oneself in for
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeyin) içine sokmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy