(dışarı) çıkarmak - Turkish English Dictionary

(dışarı) çıkarmak

Meanings of "(dışarı) çıkarmak" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
General
(dışarı) çıkarmak stick v.
Don't stick your head out the window of a moving vehicle.
Hareket eden bir aracın camından başınızı dışarı çıkarmayın.

More Sentences

Meanings of "(dışarı) çıkarmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 55 result(s)

Turkish English
General
dışarı çıkarmak stick out v.
Tom stuck out his tongue to try and catch snowflakes.
Tom kar tanelerini yakalamaya çalışmak için dilini dışarı çıkardı.

More Sentences
dışarı çıkarmak roust v.
The security guards roust the trespassers from the property.
Güvenlik görevlileri, izinsiz girenleri araziden dışarı çıkardı.

More Sentences
dışarı çıkarmak burnish v.
içinde bulunduğu yeri dumanla doldurarak dışarı çıkarmak smoke someone out v.
dışarı çıkarmak wheel out v.
dilini dışarı çıkarmak stick one's tongue out v.
dışarı çıkarmak exsert v.
çöpü dışarı çıkarmak take the garbage out v.
çöpü dışarı çıkarmak put the rubbish out v.
büyük miktarlarda dışarı çıkarmak eruct v.
dışarı çıkarmak rout v.
dışarı çıkarmak poke v.
basınçla dışarı çıkarmak spew v.
Phrasals
(birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak put (one) out of (something or some place) v.
(birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak put (someone or an animal) out of something v.
birini bir yerden ya da bir şeyden dışarı çıkarmak conduct someone out of something v.
dışarı çıkarmak conduct someone out of something v.
birilerini dışarı çıkarmak clear someone out v.
birilerini dışarı çıkarmak clear someone out of some place v.
eşlik ederek dışarı çıkarmak bustle someone off v.
dışarı atmak/çıkarmak drop out v.
dışarı çıkarmak haul out v.
bir şeyi dışarı çıkarmak bring out v.
dışarı çıkarmak sling out v.
sıkıp içindekini dışarı çıkarmak squeeze out v.
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak take someone or something out of something v.
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak and take someone or something out v.
dışarı atmak/çıkarmak toss out v.
tekerlekli bir araçla dışarı çıkarmak wheel out v.
(evcil bir hayvanı) dışarı çıkarmak take out v.
birini dışarı çıkarmak take out v.
tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) dışarı çıkarmak wheel out of (something or some place) v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak wheel someone or something out of something v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak wheel someone or something out v.
birini/bir şeyi alıp dışarı çıkarmak carry someone or something out v.
dışarı çıkarmak move out v.
dışarı çıkarmak clear out v.
dışarı çıkarmak conduct out v.
-den dışarı çıkarmak conduct out of v.
dışarı çıkarmak ride off v.
dilini dışarı çıkarmak flick out v.
(birini bir yerden) dışarı çıkarmak get (someone) out of (somewhere) v.
bir şeyi (birinden/bir şeyden) dışarı çıkarmak/almak get something out (of someone or something) v.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak get someone or something out of someone or something v.
(aracı) yavaşça bir yerden dışarı çıkarmak/sürmek nudge out v.
(birini zorla) dışarı atmak/çıkarmak oust (one) from v.
korkutup (bir şeyden/bir yerden) dışarı kaçırmak/çıkarmak scare out of (something) v.
birini/bir şeyi dışarı çıkarmak/sürmek smoke someone/something out v.
Idioms
sokağa/dışarı çıkarmak/atmak put (out) on the street v.
sokağa/dışarı çıkarmak/atmak put on the street v.
Aeronautic
dışarı çıkarmak extraction v.
Medical
fetüsü dışarı çıkarmak için yapılan parçalama işlemi embryulcia n.
Hunting
avlanacak hayvanı dışarı çekmek için tıkırtı, hışırtı benzeri sesler çıkarmak rattle v.
Baseball
ikili oyunu tamamlarken koşan bir oyuncuyu dışarı çıkarmak double v.
Slang
dışarı çıkarmak knock out v.