Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
ash leaf
va a primer grado
feel a twinge of guilt about something
bir yerden yavaş yavaş/sürüne sürüne/tembelce kalkmak/ayrılmak/uzaklaşmak
(dışarı) çıkarmak
History
Sentences
Meanings of
"(dışarı) çıkarmak"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
(dışarı) çıkarmak
stick
v.
Don't
stick
your head out the window of a moving vehicle.
Hareket eden bir aracın camından başınızı dışarı
çıkarmayın.
More Sentences
Meanings of
"(dışarı) çıkarmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 55 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
dışarı çıkarmak
stick out
v.
Tom
stuck out
his tongue to try and catch snowflakes.
Tom kar tanelerini yakalamaya çalışmak için dilini
dışarı çıkardı.
More Sentences
2
General
dışarı çıkarmak
roust
v.
The security guards
roust
the trespassers from the property.
Güvenlik görevlileri, izinsiz girenleri araziden
dışarı
çıkardı
.
More Sentences
3
General
dışarı çıkarmak
burnish
v.
4
General
içinde bulunduğu yeri dumanla doldurarak dışarı çıkarmak
smoke someone out
v.
5
General
dışarı çıkarmak
wheel out
v.
6
General
dilini dışarı çıkarmak
stick one's tongue out
v.
7
General
dışarı çıkarmak
exsert
v.
8
General
çöpü dışarı çıkarmak
take the garbage out
v.
9
General
çöpü dışarı çıkarmak
put the rubbish out
v.
10
General
büyük miktarlarda dışarı çıkarmak
eruct
v.
11
General
dışarı çıkarmak
rout
v.
12
General
dışarı çıkarmak
poke
v.
13
General
basınçla dışarı çıkarmak
spew
v.
Phrasals
14
Phrasals
(birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak
put (one) out of (something or some place)
v.
15
Phrasals
(birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak
put (someone or an animal) out of something
v.
16
Phrasals
birini bir yerden ya da bir şeyden dışarı çıkarmak
conduct someone out of something
v.
17
Phrasals
dışarı çıkarmak
conduct someone out of something
v.
18
Phrasals
birilerini dışarı çıkarmak
clear someone out
v.
19
Phrasals
birilerini dışarı çıkarmak
clear someone out of some place
v.
20
Phrasals
eşlik ederek dışarı çıkarmak
bustle someone off
v.
21
Phrasals
dışarı atmak/çıkarmak
drop out
v.
22
Phrasals
dışarı çıkarmak
haul out
v.
23
Phrasals
bir şeyi dışarı çıkarmak
bring out
v.
24
Phrasals
dışarı çıkarmak
sling out
v.
25
Phrasals
sıkıp içindekini dışarı çıkarmak
squeeze out
v.
26
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
take someone or something out of something
v.
27
Phrasals
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak
and take someone or something out
v.
28
Phrasals
dışarı atmak/çıkarmak
toss out
v.
29
Phrasals
tekerlekli bir araçla dışarı çıkarmak
wheel out
v.
30
Phrasals
(evcil bir hayvanı) dışarı çıkarmak
take out
v.
31
Phrasals
birini dışarı çıkarmak
take out
v.
32
Phrasals
tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) dışarı çıkarmak
wheel out of (something or some place)
v.
33
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak
wheel someone or something out of something
v.
34
Phrasals
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak
wheel someone or something out
v.
35
Phrasals
birini/bir şeyi alıp dışarı çıkarmak
carry someone or something out
v.
36
Phrasals
dışarı çıkarmak
move out
v.
37
Phrasals
dışarı çıkarmak
clear out
v.
38
Phrasals
dışarı çıkarmak
conduct out
v.
39
Phrasals
-den dışarı çıkarmak
conduct out of
v.
40
Phrasals
dışarı çıkarmak
ride off
v.
41
Phrasals
dilini dışarı çıkarmak
flick out
v.
42
Phrasals
(birini bir yerden) dışarı çıkarmak
get (someone) out of (somewhere)
v.
43
Phrasals
bir şeyi (birinden/bir şeyden) dışarı çıkarmak/almak
get something out (of someone or something)
v.
44
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
v.
45
Phrasals
(aracı) yavaşça bir yerden dışarı çıkarmak/sürmek
nudge out
v.
46
Phrasals
(birini zorla) dışarı atmak/çıkarmak
oust (one) from
v.
47
Phrasals
korkutup (bir şeyden/bir yerden) dışarı kaçırmak/çıkarmak
scare out of (something)
v.
48
Phrasals
birini/bir şeyi dışarı çıkarmak/sürmek
smoke someone/something out
v.
Idioms
49
Idioms
sokağa/dışarı çıkarmak/atmak
put (out) on the street
v.
50
Idioms
sokağa/dışarı çıkarmak/atmak
put on the street
v.
Aeronautic
51
Aeronautic
dışarı çıkarmak
extraction
v.
Medical
52
Medical
fetüsü dışarı çıkarmak için yapılan parçalama işlemi
embryulcia
n.
Hunting
53
Hunting
avlanacak hayvanı dışarı çekmek için tıkırtı, hışırtı benzeri sesler çıkarmak
rattle
v.
Baseball
54
Baseball
ikili oyunu tamamlarken koşan bir oyuncuyu dışarı çıkarmak
double
v.
Slang
55
Slang
dışarı çıkarmak
knock out
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (dışarı) çıkarmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy