Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Sport | ||||
Sport | (krikette) oyun dışı bırakmak | bowl v. | ||
The South African player bowled Virat Kohli with a successful throw. Güney Afrikalı oyuncu başarılı bir atışla Virat Kohli'yi oyun dışı bıraktı. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
Sport | ||
Sport | krikette vurucuyu oyun dışı bırakmak | bowl v. |
Sport | krikette vurucuyu oyun dışı bırakmak | bowl out v. |
Sport | (krikette) yerdeki izlere veya yakınına atılan topla vurucuyu oyun dışı bırakmak | york v. |
Sport | (krikette) topu kaçırıp vurucuyu oyun dışı bırakmak | drop v. |
Sport | (krikette birkaç vurucuyu) oyun dışı bırakmak | skittle (out) v. |