alabildiğine ... - Turkish English Dictionary
History

alabildiğine ...



Meanings of "alabildiğine ..." in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Colloquial
alabildiğine ... as ... as they come expr.

Meanings of "alabildiğine ..." with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

Turkish English
General
göz alabildiğine uzanmak spread v.
alabildiğine gazlamak floorboard v.
alabildiğine uzatmak (uzuvlarını) stretch out v.
alabildiğine koşmak run at full speed v.
kollarını alabildiğine açmak spread one's arms wide v.
alabildiğine açılmış widespread adj.
alabildiğine every adj.
alabildiğine to the utmost adv.
göz alabildiğine as far as the eye could reach adv.
alabildiğine at full speed adv.
göz alabildiğine as far as the eye can reach adv.
alabildiğine wide adv.
alabildiğine with a vengeance adv.
alabildiğine all out adv.
alabildiğine koşarak at full speed adv.
alabildiğine all out and out adv.
Colloquial
alabildiğine (bir şey) olmak be as (something) as they come v.
alabildiğine as (something) as you please expr.
alabildiğine as all get-out expr.
alabildiğine as … as all get out [us] expr.
alabildiğine as all getout expr.
alabildiğine … as ... as you please expr.
alabildiğine meşgul as busy as it gets expr.
Idioms
alabildiğine as (something) as they come expr.
alabildiğine the full monty expr.
alabildiğine as the day is long expr.
Speaking
göz alabildiğine as far as the eye can see expr.
Marine
alabildiğine orsa giderken düz bir çizgi üzerinde hareket etmek make a good board v.
alabildiğine orsa close-hauled adj.
alabildiğine orsa closehauled adj.
alabildiğine orsa near the wind adv.
alabildiğine orsa seyrederek on a wind adv.
alabildiğine orsa giderek on a wind adv.
Slang
çok/alabildiğine anlamında olup bir fiili pekiştiren/şiddetini artıran söz brains out adv.