History

any time

Meanings of "any time" in Turkish English Dictionary : 6 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	any time adv.	her olduğunda
2	General	any time adv.	her zaman
3	General	any time adv.	her defasında
4	General	any time conj.	zaman
Speaking
5	Speaking	any time expr.	ne zaman istersen
Computer
6	Computer	any time n.	herhangi bir zaman

Meanings of "any time" with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	at any time of day n.	günün herhangi bir zamanı
2	General	at any time adv.	her an
3	General	any time on adv.	her saat
4	General	at any time adv.	ne zaman olursa
5	General	at any time whatsoever adv.	zırt pırt
6	General	any time he/she likes adv.	dilediği zaman
7	General	any old time adv.	her zaman
8	General	at any time adv.	dilediği zaman
9	General	at any time adv.	her zaman
10	General	at any time thereafter adv.	bundan sonraki herhangi bir zamanda
11	General	any given time adv.	herhangi bir zamanda
12	General	any given time adv.	her an
Phrases
13	Phrases	at any given time adv.	her an
14	Phrases	at any one time expr.	herhangi bir zamanda
15	Phrases	at any given time expr.	herhangi bir zamanda
16	Phrases	at any given time expr.	(belirlenen/belli bir zaman aralığındaki) herhangi bir zamanda
Proverb
17	Proverb	any time means no time	belirsiz bir zaman hiçbir zaman demektir
18	Proverb	any time means no time	zamanı belli olmayan şey hiçbir zaman yapılmaz
19	Proverb	any time means no time	sürüncemede bırakılan şey hiçbir zaman yapılmaz
Colloquial
20	Colloquial	at any time of day expr.	günün herhangi bir saatinde
21	Colloquial	any time! expr.	ne zaman istersen!
22	Colloquial	any old thing, time expr.	herhangi bir şey, zaman
23	Colloquial	any old thing, time expr.	her şey, zaman
Idioms
24	Idioms	give me... any day / every time v.	bir şeyi başka bir şeye tercih etmek
Speaking
25	Speaking	there isn't any time to explain expr.	açıklayacak zaman yok
26	Speaking	you can call me any time expr.	beni istediğin zaman arayabilirsin
27	Speaking	we don't have any time expr.	hiç zamanımız yok
28	Speaking	any time you want expr.	her ne zaman isterseniz
29	Speaking	how many of you have been in jail for any length of time? expr.	kaçınız belli bir süre hapiste yattınız?
30	Speaking	any time you want expr.	ne zaman isterseniz
31	Speaking	if (any) time remains expr.	zaman kalırsa
Politics
32	Politics	creating a sense of being exposed to torture at any time n.	her an işkenceye alınacakmış duygusu yaratma