aradan - Turkish English Dictionary
History

aradan



Meanings of "aradan" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
aradan from then till now adv.
aradan in between prep.

Meanings of "aradan" with other terms in English Turkish Dictionary : 66 result(s)

Turkish English
General
uzun bir aradan sonra bir yere dönen (kimse) returnee n.
aradan geçen yıllar intervening years n.
aradan akış interluency [obsolete] n.
aradan akan su interluency [obsolete] n.
aradan sıyrılmak get free of v.
aradan sıyrılmak get shut of v.
aradan çıkarmak get a small job out of the way v.
aradan sıvışmak scuttle through v.
aradan kaldırmak eliminate v.
aradan sonra konuşmaya başlamak continue v.
aradan geçmek intervene v.
aradan geçen intervening adj.
kısa bir aradan sonra after a short break adv.
bir yıl aradan sonra after a period of one year adv.
üç aylık aradan sonra after three-month halt adv.
Phrasals
aradan fırlamak stick up v.
aradan çıkmak stick up v.
aradan sızmak peek out v.
aradan sızmak peek out v.
yetenekli, istenen, uygun kişileri aradan seçmek winnow from (something) v.
(birini/bir şeyi) aradan kaldırmak dispose of (someone or something) v.
istenmeyen, güvenilmez kişileri aradan çıkarmak winnow away v.
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri aradan çıkararak grubu küçültmek winnow away v.
istenmeyen, güvenilmez kişileri/şeyleri aradan çıkartarak grubu daraltmak winnow away v.
aradan girmek jump in v.
aradan girmek leap in v.
aradan almak work in v.
(bir şeyi) aradan görmeye çalışmak strain through (something) v.
sahneye, alana, sahaya bir aradan sonra geri dönmek/tekrar adım atmak step back on (something) v.
araya/aradan almak slot in v.
yapıp aradan çıkarmak box off v.
Phrases
arada aradan in between expr.
şu bariz gerçeği bir aradan çıkaralım let's address the elephant in the room expr.
bu da aradan çıktığına göre with that out of the way expr.
aradan geçen yıllar boyunca over the intervening years expr.
Colloquial
ilk aradan sola dön take the first turning on your left expr.
etkinliğe aradan girme/sızma on spec [uk] expr.
Idioms
topun aradan geçmesi a ground ball with eyes n.
aradan çekilmek fade from the scene v.
aradan sıyrılmak come out/up smelling of roses v.
aradan sıyrılmak come out/up smelling like roses v.
aradan sıyrılmak come out smelling of roses v.
önceki sorunları halletmek/aradan çıkarmak tie up loose ends v.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out/up smelling like roses v.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out smelling of roses v.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out/up smelling of roses v.
aradan sıyrılırken yakalanmak be caught in the middle v.
bir şeyi yapıp aradan çıkarmak get something out of the way v.
aradan sıyrılmak come up smelling of roses v.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come up smelling of roses v.
aradan sıyrılmak come out smelling of roses v.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out smelling of roses v.
aradan sıyrılmak come up smelling of violets v.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come up smelling of violets v.
aradan sıyrılmak come out smelling of violets v.
tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak come out smelling of violets v.
Speaking
aradan önce before the break expr.
ilk aradan sola dön turn left from the first alley expr.
ilk aradan sola dön turn left at the first turning expr.
Trade/Economic
aradan çıkarmama ve ifşa etmeme anlaşması/sözleşmesi non-circumvention and non-disclosure working agreement n.
aracıları aradan kaldırma disintermediation n.
büyük hizmet sağlayıcılarının perakendeci acenteleri aradan çıkartarak internet gibi yeni dağıtım sistemleri aracılığıyla müşteriyle doğrudan iş yapması disintermediation n.
emlakçının aradan çıkarılmasını önleyen emlakçı sözleşmesi open listing n.
aracıları aradan çıkarmak disintermediate v.
Technical
aradan dökülme consolidation trickling n.
Printery
aradan sonra okumaya devam edilecek sözcük prima n.