bağlayarak - Turkish English Dictionary

bağlayarak

Meanings of "bağlayarak" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
bağlayarak conjunctively adv.
bağlayarak bindingly adv.

Meanings of "bağlayarak" with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

Turkish English
General
kazığa bağlayarak öldürme stake n.
aküsü bitmiş motorun aküsünden başka bir motorun aküsüne tel bağlayarak aracı çalıştırma jump-start n.
yükleri köpeklere bağlayarak taşıyan kimse dogger n.
telefon hattına tel bağlayarak birinin konuşmalarını gizlice dinlemek wiretap v.
tel bağlayarak konuşmalarını gizlice dinlemek (telefon hattına) wiretap v.
birini iple bağlayarak etkisiz hale getirmek tie someone up v.
tarafsız birinin kararına bağlayarak halletmek (meseleyi) arbitrate v.
bağlayarak (av köpeğini) yavaşlatmak trash [obsolete] v.
tekniğe ve mekaniğe aşırı şekilde bel bağlayarak planlamak veya oluşturmak mechanize v.
tekniğe ve mekaniğe aşırı şekilde bel bağlayarak planlamak veya oluşturmak mechanise v.
arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan) hogtie v.
arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan) hog-tie v.
(hayvanı) bacaklarından bağlayarak atmak bust v.
bağlayarak tutturmak guard v.
(atı) ön ayaklarını bağlayarak yakalamak forefoot v.
bir şeyi (bağlayarak) dirençli hale getirmek snug v.
(bağlayarak) fırtınaya veya şiddetli hücumlara karşı dirençli hale getirmek snug v.
bel bağlayarak dependably adv.
karalar bağlayarak deperditely adv.
Phrasals
bağlayarak birleştirmek knit together v.
telle bağlayarak birleştirmek wire together v.
Colloquial
bir şeye otomatiğe bağlayarak yapmak crank something out v.
Technical
mekanizmanın parçalarını telleri birbirine bağlayarak birleştirmek hook up v.
(akımın bir bölümünü) devre elemanlarını paralel bağlayarak aktarmak shunt v.
Computer
mantık devresiyle kalıcı olarak bilgisayara bağlayarak (güç) uygulamak hardwire v.
Electric
elektrik elemanlarını seri bağlayarak oluşturulan kapalı yapı mesh n.
Chemistry
bir maddeyi başka bir maddenin yüzeyine kimyasal olarak bağlayarak tutundurmak chemisorb v.
bir maddeyi başka bir maddenin yüzeyine kimyasal olarak bağlayarak tutundurmak chemosorb v.
Geology
kaya, kemik vb. parçaları birbirine bağlayarak katı, tortul kaya kütlesine dönüştüren mineral madde cement n.
Sport
(dağcılıkta) botlara metal çivili çerçeve bağlayarak tırmanmak crampon v.
Music
parçayı bir öncekine uyumlu şekilde bağlayarak çal komutu segue expr.
Engineering
alt kısmına halat, kablo veya zincir bağlayarak güçlendirmek undergird v.