Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
sıkışık trafik
curva s-n
umlauf (anzeigegerät)
bağlayarak
History
Sentences
Meanings of
"bağlayarak"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bağlayarak
conjunctively
adv.
2
General
bağlayarak
bindingly
adv.
Meanings of
"bağlayarak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 32 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
kazığa bağlayarak öldürme
stake
n.
2
General
aküsü bitmiş motorun aküsünden başka bir motorun aküsüne tel bağlayarak aracı çalıştırma
jump-start
n.
3
General
yükleri köpeklere bağlayarak taşıyan kimse
dogger
n.
4
General
telefon hattına tel bağlayarak birinin konuşmalarını gizlice dinlemek
wiretap
v.
5
General
tel bağlayarak konuşmalarını gizlice dinlemek (telefon hattına)
wiretap
v.
6
General
birini iple bağlayarak etkisiz hale getirmek
tie someone up
v.
7
General
tarafsız birinin kararına bağlayarak halletmek (meseleyi)
arbitrate
v.
8
General
bağlayarak (av köpeğini) yavaşlatmak
trash [obsolete]
v.
9
General
tekniğe ve mekaniğe aşırı şekilde bel bağlayarak planlamak veya oluşturmak
mechanize
v.
10
General
tekniğe ve mekaniğe aşırı şekilde bel bağlayarak planlamak veya oluşturmak
mechanise
v.
11
General
arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan)
hogtie
v.
12
General
arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan)
hog-tie
v.
13
General
(hayvanı) bacaklarından bağlayarak atmak
bust
v.
14
General
bağlayarak tutturmak
guard
v.
15
General
(atı) ön ayaklarını bağlayarak yakalamak
forefoot
v.
16
General
bir şeyi (bağlayarak) dirençli hale getirmek
snug
v.
17
General
(bağlayarak) fırtınaya veya şiddetli hücumlara karşı dirençli hale getirmek
snug
v.
18
General
bel bağlayarak
dependably
adv.
19
General
karalar bağlayarak
deperditely
adv.
Phrasals
20
Phrasals
bağlayarak birleştirmek
knit together
v.
21
Phrasals
telle bağlayarak birleştirmek
wire together
v.
Colloquial
22
Colloquial
bir şeye otomatiğe bağlayarak yapmak
crank something out
v.
Technical
23
Technical
mekanizmanın parçalarını telleri birbirine bağlayarak birleştirmek
hook up
v.
24
Technical
(akımın bir bölümünü) devre elemanlarını paralel bağlayarak aktarmak
shunt
v.
Computer
25
Computer
mantık devresiyle kalıcı olarak bilgisayara bağlayarak (güç) uygulamak
hardwire
v.
Electric
26
Electric
elektrik elemanlarını seri bağlayarak oluşturulan kapalı yapı
mesh
n.
Chemistry
27
Chemistry
bir maddeyi başka bir maddenin yüzeyine kimyasal olarak bağlayarak tutundurmak
chemisorb
v.
28
Chemistry
bir maddeyi başka bir maddenin yüzeyine kimyasal olarak bağlayarak tutundurmak
chemosorb
v.
Geology
29
Geology
kaya, kemik vb. parçaları birbirine bağlayarak katı, tortul kaya kütlesine dönüştüren mineral madde
cement
n.
Sport
30
Sport
(dağcılıkta) botlara metal çivili çerçeve bağlayarak tırmanmak
crampon
v.
Music
31
Music
parçayı bir öncekine uyumlu şekilde bağlayarak çal komutu
segue
expr.
Engineering
32
Engineering
alt kısmına halat, kablo veya zincir bağlayarak güçlendirmek
undergird
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bağlayarak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy