barren - Turkish English Dictionary
History

barren

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "barren" in Turkish English Dictionary : 28 result(s)

English Turkish
Common Usage
barren adj. çorak
barren adj. kıraç
barren adj. kısır
barren adj. verimsiz
General
barren adj. yavan
barren adj. budala
barren adj. boş
barren adj. bereketsiz
barren adj. meyvesiz
barren adj. sonuçsuz
barren adj. anlamsız
barren adj. faydasız
barren adj. kurak
barren adj. ürün vermeyen
barren adj. yoksun
barren adj. ilgisiz
barren adj. cansız
barren adj. hamile kalamayan
barren adj. karsız
barren adj. verimsiz
barren adj. (belirtilen şeyden) mahrum
barren adj. düzenli meyve veremeyen
Mining
barren adj. ticari olarak kar ettirmeyecek kadar az maden içeren
Botanic
barren n. dişi ve erkek organı bulunmayan çiçek
Agriculture
barren n. verimsiz arazi
Environment
barren adj. boş
barren adj. üzerinde bitki örtüsü olmayan
Geology
barren adj. fosilsiz (kaya katmanı)

Meanings of "barren" with other terms in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

English Turkish
General
barren spot n. çorak yer
barren land n. kıraç arazi
oak barren n. meşelik
barren mountain n. çıplak dağ
barren deserts n. kurak çöller
barren desert n. çorak çöl
become barren v. çoraklaşmak
become barren v. kısırlaşmak
Trade/Economic
barren money n. faizsiz alınan borç para
barren money n. faizsiz borç
barren money n. faizsiz para
barren money n. getirişiz para
barren capital n. işlemeyen sermaye
barren capital n. semeresiz kalan sermaye
barren money n. yalnızca alınan para
Law
barren money n. faizsiz borç
barren money n. faiz olmadan alınan borç para
Mining
barren rock n. cevhersiz kaya
barren rock n. kısır kaya
barren pond n. yüksüz havuz
Astronomy
barren planet n. çorak gezegen
barren planet n. yüzeyi sadece kayaçlardan oluşan ve genellikle ince atmosferlere sahip olan gezegenler
Zoology
barren-ground wolf n. alaska tundra kurdu
barren ground caribou (rangifer arcticus) n. kimi sınıflandırmalarda ren geyiği türüne dahil edilen, kanada'nın kuzey bölgelerindeki tundrada yaşayan bir geyik türü
barren-ground wolf n. kuzey amerika'nın kuzey kutup bölgesinde bulunan beyaz kürklü siyah kuyruklu bir kurt
barren ground bear n. kanada'nın barren grounds bölgesine özgü bir avrupa boz ayısı
Botanic
barren oak n. karameşe
pine barren sandplant (arenaria caroliniana) n. abd'nin güneydoğusunda yetişen, kökleri derinlere inen çok yıllık bir bitki
pine-barren sandwort n. abd'nin güneydoğusunda yetişen, kökleri derinlere inen çok yıllık bir bitki
shale barren buckwheat (eriogonum allenii) n. sarı kuzukulağı
barren flower n. yalnızca erkek organları olan çiçek
barren strawberry (waldsteinia fragarioides) n. kuru meyveler veren, çileğe benzer sarı çiçekli bodur bir ot
barren strawberry (potentilla fragariastrum) n. tüylü karpelleri olan bir parmakotu
barren strawberry (potentilla norvegica) n. uzun yaprak sapları ve sert tüyleri bulunan tek veya iki yıllık yabani bir ot
Agriculture
barren spot n. çorak yer
barren land n. kıraç arazi
barren spot n. kellik
Geography
barren grounds n. kuzey kanada'da ağaçsız, çorak ve seyrek yerleşimli bir bölge
barren lands n. kuzey kanada'da ağaçsız, çorak ve seyrek yerleşimli bir bölge
the barren lands n. kuzey kanada'da seyrek yerleşimli bir tundra bölgesi
the barren grounds n. kuzey kanada'da seyrek yerleşimli bir tundra bölgesi
pine barren n. toprağı kumlu veya turbalı olan, çam ağaçlarıyla kaplı arazi
Ornithology
cape barren goose (cereopsis novaehollandiae) n. avustralya kazı
cape barren goose (cereopsis novaehollandiae) n. gri tüyleri olan yeşilimsi siyah gagalı kaz türü