History

be with somebody

Meanings of "be with somebody" in Turkish English Dictionary : 15 result(s)

	Category	English	Turkish
Colloquial
1	Colloquial	be with somebody v.	birinin söylediklerini/anlattıklarını anlamak
2	Colloquial	be with somebody v.	bir noktaya kadar anlamak
3	Colloquial	be with somebody v.	biriyle aynı görüşte/fikirde olmak
4	Colloquial	be with somebody v.	biriyle aynı görüşü/fikri paylaşmak
5	Colloquial	be with somebody v.	birini bir konuda desteklemek
6	Colloquial	be with somebody v.	bir müşteriye bakmak
7	Colloquial	be with somebody v.	bir müşteriyle ilgilenmek
8	Colloquial	be with somebody v.	bir müşteriden biraz beklemesini rica etmek/istemek
Idioms
9	Idioms	be with somebody v.	biriyle ödeşmek
10	Idioms	be with somebody v.	birinden intikam almak
11	Idioms	be with somebody v.	biriyle eşitlenmek
12	Idioms	be with somebody v.	birinden acısını çıkartmak
13	Idioms	be with somebody v.	biriyle hesaplaşmak
14	Idioms	be with somebody v.	birine yaptığının karşılığını vermek
15	Idioms	be with somebody v.	birine yaptığını ödetmek

Meanings of "be with somebody" with other terms in English Turkish Dictionary : 213 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	get/be cross (with somebody) v.	küsmek
General
2	General	be on familiar terms with somebody v.	teklifsiz olmak
3	General	be in step with somebody v.	aynı ayarda olmak (birisiyle)
4	General	be on familiar terms with somebody v.	samimi olmak
5	General	be quits with somebody v.	fit olmak
6	General	be bond with somebody at heart v.	yürekten bağlı olmak
7	General	be bond with somebody at heart v.	birine yürekten bağlı olmak
8	General	be cross with somebody v.	kızmak
9	General	be too familiar with somebody v.	laubali olmak
10	General	be furious with somebody v.	öfkelenmek
11	General	be cross with somebody about something v.	kızmak
12	General	be furious with somebody at something v.	öfkelenmek
13	General	be at daggers drawn with somebody v.	kanlı bıçaklı olmak
14	General	be in bad odor with somebody v.	kötü izlenim bırakmak
15	General	be in bad odour with somebody v.	kötü izlenim bırakmak
16	General	be urgent with somebody v.	zorlamak
17	General	be vexed with somebody v.	küsmek
18	General	be angry with somebody v.	kızmak
19	General	be urgent with somebody v.	sıkıştırmak
20	General	be honest with somebody v.	birisine dürüst olmak
21	General	be honest with somebody v.	birisine karşı dürüst olmak
22	General	get/be cross (with somebody) v.	birine küsmek
23	General	be cross with somebody v.	küsmek
Colloquial
24	Colloquial	be up (with somebody/something) v.	bir şeyler yanlış olmak/gitmek
25	Colloquial	be struck by/on/with somebody/something v.	(birine veya bir şeye) çarpılmak
26	Colloquial	be struck by/on/with somebody/something v.	(birine veya bir şeye) vurulmak
27	Colloquial	be struck by/on/with somebody/something v.	(birinden veya bir şeyden) çok etkilenmek
28	Colloquial	be/have to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle ilgisi olmak
29	Colloquial	be/have to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle ilgili olmak
30	Colloquial	be/have to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle alakası olmak
31	Colloquial	be/have to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle alakalı olmak
32	Colloquial	be/have to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle bağlantılı olmak
33	Colloquial	be/have to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle ilişkili olmak
34	Colloquial	be all right (by/with somebody) v.	(birine) uymak
35	Colloquial	be all right (by/with somebody) v.	(biri için) uygun olmak
36	Colloquial	be all right (by/with somebody) v.	(birinin) izni olmak
37	Colloquial	be tough (with somebody) v.	(birine karşı) sert olmak
38	Colloquial	be tough (with somebody) v.	(birine karşı) sert davranmak
39	Colloquial	be tough (with somebody) v.	(birine karşı) müsamahasız olmak/davranmak
40	Colloquial	be tough (with somebody) v.	(birine karşı) acımasız olmak/davranmak
41	Colloquial	be up (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle ilgili) bir şeyler ters gitmek
42	Colloquial	be up (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle ilgili) bir sorun olmak
43	Colloquial	be done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle olan ilişkisini bitirmek
44	Colloquial	be done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle ilişkisini kesmek
45	Colloquial	be done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle işi bitmek
46	Colloquial	be done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle işi kalmamak
47	Colloquial	be done with somebody/something [uk] v.	biriyle/bir şeyle uğraşmayı kesmek
48	Colloquial	be done with somebody/something [uk] v.	birini/bir şeyi bırakmak
49	Colloquial	be nothing to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle bir ilgisi olmamak
50	Colloquial	be nothing to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle bir bağlantısı olmamak
51	Colloquial	be nothing to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle bir ilişkisi olmamak
52	Colloquial	be nothing to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle bağlantı kurmayı reddetmek/istememek
53	Colloquial	be nothing to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle ilişki kurmayı reddetmek/istememek
54	Colloquial	be nothing to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle işi olmamak
55	Colloquial	be nothing to do with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle bir ilgisi/bağlantısı olsun istememek
56	Colloquial	be in with somebody v.	biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak
57	Colloquial	be in with somebody v.	biriyle anlaşmak
58	Colloquial	be in with somebody v.	biriyle ilişkisini/arasını iyi tutmak
59	Colloquial	be in with somebody v.	biriyle iyi ilişkiler içerisinde olmak
60	Colloquial	be (well) in with somebody v.	biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak
61	Colloquial	be (well) in with somebody v.	biriyle iyi anlaşmak
62	Colloquial	be (well) in with somebody v.	biriyle ilişkisini/arasını iyi tutmak
63	Colloquial	be (well) in with somebody v.	biriyle iyi ilişkiler içerisinde olmak
64	Colloquial	(be) at one (with somebody/something) expr.	(biriyle/bir şeyle) tamamen hemfikir (olmak)
65	Colloquial	(be) at one (with somebody/something) expr.	(biriyle/bir şeyle) tamamen aynı fikirde (olmak)
66	Colloquial	(be) at one (with somebody/something) expr.	(biriyle/bir şeyle) tamamen mutabık (olmak)
67	Colloquial	(be) at one (with somebody/something) expr.	(biriyle/bir şeyle) tamamen uzlaşmış (olmak)
68	Colloquial	(be) at one (with somebody/something) expr.	(biriyle/bir şeyle) bir olmak
69	Colloquial	(be) at one (with somebody/something) expr.	(biriyle/bir şeyle) uyum içinde (olmak)
70	Colloquial	(be) at one (with somebody/something) expr.	(biriyle/bir şeyle) bütünlük içinde (olmak)
Idioms
71	Idioms	be with somebody in spirit v.	(biri) hep aklında/yüreğinde/kalbinde olmak
72	Idioms	be with somebody in spirit v.	aklı/yüreği/kalbi/ruhen (biriyle) olmak
73	Idioms	be with somebody in spirit v.	sevgilerini/iyi dileklerini/başarı dileklerini göndermek
74	Idioms	be shoulder to shoulder (with somebody) v.	omuz omuza vermek
75	Idioms	be shoulder to shoulder (with somebody) v.	dayanışma içinde davranmak
76	Idioms	be shoulder to shoulder (with somebody) v.	dayanışmak
77	Idioms	be shoulder to shoulder (with somebody) v.	birbirine destek olmak
78	Idioms	be in bad odour with somebody (british) v.	arası açık/bozuk olmak
79	Idioms	be in bad odor with somebody (american) v.	arası açık/bozuk olmak
80	Idioms	be in bad odour with somebody v.	arası bozuk olmak
81	Idioms	be in bad odor with somebody v.	arası bozuk olmak
82	Idioms	be patient with somebody v.	birine karşı sabır göstermek
83	Idioms	be patient with somebody v.	birine karşı sabırlı olmak
84	Idioms	be in bad odour with somebody v.	kötü izlenim bırakmak
85	Idioms	be in bad odor with somebody v.	kötü izlenim bırakmak
86	Idioms	be cross with somebody about something v.	kızmak
87	Idioms	be in bed with somebody v.	(olumsuz anlamda) biriyle işbirliği yapmak
88	Idioms	be/get mixed up with somebody v.	onaylanmayan/sevilmeyen biriyle arkadaş olmak
89	Idioms	be/get mixed up with somebody v.	onaylanmayan/sevilmeyen biriyle bir ilişki kurmak
90	Idioms	be/get mixed up with somebody v.	onaylanmayan/sevilmeyen biriyle arkadaş ilişkisi kurmak
91	Idioms	be/make a (big, large, great) hit with somebody v.	(biri) tarafından (çok) beğenilmek
92	Idioms	be/make a (big, large, great) hit with somebody v.	(birileri) arasında (büyük) bir hit olmak
93	Idioms	be in good odour (with somebody) v.	(biriyle) arası iyi olmak
94	Idioms	be in good odour (with somebody) v.	(biriyle) arası iyi olmak
95	Idioms	be in good odour (with somebody) v.	(biriyle) iyi anlaşmak
96	Idioms	be in good odour (with somebody) v.	(biriyle) ilişkisi iyi olmak
97	Idioms	be in good odour (with somebody) v.	(birinin) gözdesi olmak
98	Idioms	be in good odour (with somebody) v.	(biriyle) iyi geçinmek
99	Idioms	be (all) square (with somebody) v.	(biriyle) eşitlenmek (puan)
100	Idioms	be (all) square (with somebody) v.	(biriyle) skoru eşitlemek
101	Idioms	be (all) square (with somebody) v.	(biriyle) tamamen ödeşmek
102	Idioms	be (all) square (with somebody) v.	(biriyle) hiç alıp vereceği kalmamak
103	Idioms	be (all) square (with somebody) v.	(biriyle) borcunu tamamen kapatmak
104	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) görüş ayrılığında olmak
105	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) çatışma içinde olmak
106	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) ihtilaf halinde olmak
107	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	çarpışma rotasında olmak
108	Idioms	be on a collision course (with somebody/something) v.	(birine/bir şeye) çarpmaya doğru ilerlemek
109	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle merhaba merhaba olmak
110	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle selamlaşma düzeyinde tanışmak
111	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle sadece aşina olmak
112	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle aşinalık düzeyinde tanışmak
113	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle merhabası olmak
114	Idioms	be on nodding terms with somebody v.	biriyle selamlaşmak
115	Idioms	be quits (with somebody) v.	(biriyle) fit olmak
116	Idioms	be quits (with somebody) v.	(biriyle) alacağı vereceği kalmamak
117	Idioms	be quits (with somebody) v.	(biriyle) arasında borç alacak kalmamak
118	Idioms	be quits (with somebody) v.	(biriyle) ödeşmek
119	Idioms	be quits (with somebody) v.	durumu (biriyle) eşitlenmek
120	Idioms	be shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) omuz omuza olmak
121	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) tanış olmak
122	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) merhaba-merhaba düzeyinde olmak
123	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(birini) az tanımak
124	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) selamlaşma düzeyinde tanışmak
125	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) barışmak
126	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) tekrar konuşmaya başlamak
127	Idioms	be a (big, great) hit with somebody v.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak/yaratmak
128	Idioms	be a (big, great) hit with somebody v.	biri tarafından çok beğenilmek
129	Idioms	be a (big, great) hit with somebody v.	biri tarafından tutulmak
130	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(biriyle/bir şeyle bir şey hakkında) anlaşamamak
131	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(biriyle/bir şeyle bir şey hakkında) anlaşmazlığa düzmek
132	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası bozuk olmak
133	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası açık olmak
134	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(biriyle/bir şeyle bir şey hakkında) ihtilafa düşmek
135	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(biriyle/bir şeyle) uyuşmamak
136	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(birbirine/bir şeye) aykırı olmak
137	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(birbirine/bir şeye) uymamak
138	Idioms	be at odds (with somebody/something) (about/over something) v.	(birbiriyle/bir şeyle) eşleşmemek
139	Idioms	be in bed with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle iş birliği yapmak (uygunsuz şekilde)
140	Idioms	be in bed with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle beraber hareket etmek (uygunsuz şekilde)
141	Idioms	be in bed with somebody/something v.	birine/bir şeye yardım ve yataklık yapmak
142	Idioms	be in bed with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle yakın ilişkide olmak (uygunsuz şekilde)
143	Idioms	be in cahoots (with somebody) v.	(biriyle) gizli bir iş birliği içinde olmak
144	Idioms	be in cahoots (with somebody) v.	(biriyle) ortaklaşa dolap/iş çevirmek
145	Idioms	be in good odour (with somebody) v.	(birinin) gözüne girmek
146	Idioms	be in good odour (with somebody) v.	(biriyle) arası iyi olmak
147	Idioms	be in bad odour (with somebody) v.	(birinin) gözünden düşmek
148	Idioms	be in bad odour (with somebody) v.	(biriyle) arası kötü olmak
149	Idioms	be in touch (with somebody) v.	(biriyle) temas halinde olmak
150	Idioms	be in touch (with somebody) v.	(biriyle) iletişim halinde olmak
151	Idioms	be in touch (with somebody) v.	(biriyle) bağlantıda olmak
152	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	ahenkli olmak
153	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	akortlu olmak
154	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	ahenksiz olmak
155	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	akortsuz olmak
156	Idioms	be in step (with somebody/something) v.	(birine/bir şeye) ayak uydurmak
157	Idioms	be out of step (with somebody/something) v.	(birinden/bir şeyden) farklı davranmak
158	Idioms	be out of step (with somebody/something) v.	(birine/bir şeye) ayak uyduramamak
159	Idioms	be in step (with somebody/something) v.	(birine/bir şeye) benzer davranmak
160	Idioms	be on a par with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle eşit olmak
161	Idioms	be on a par with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle aynı düzeyde olmak
162	Idioms	be on a par with somebody/something v.	biriyle/bir şeyle aynı kulvarda olmak
163	Idioms	be on good terms (with somebody) v.	(biriyle) arası iyi olmak
164	Idioms	be on good terms (with somebody) v.	(biriyle) ilişkisi iyi olmak
165	Idioms	be on good terms (with somebody) v.	(biriyle) iyi ilişkiler içinde olmak
166	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) arası kötü olmak
167	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) ilişkisi kötü olmak
168	Idioms	be on bad terms (with somebody) v.	(biriyle) kötü ilişkiler içinde olmak
169	Idioms	be on speaking terms (with somebody) v.	(biriyle) muhabbeti olmak
170	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(biriyle) iletişimi kopmak
171	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(biriyle) iletişimi kesmek
172	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(biriyle) artık görüşmemek
173	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(biriyle) irtibatı kesmek
174	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) ahenk içerisinde olmak
175	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) ahenkli olmak
176	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmak
177	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmak
178	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) hemfikir olmak
179	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalmak
180	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak
181	Idioms	be in tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) mutabık olmak
182	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) ahenk içerisinde olmamak
183	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) ahenkli olmamak
184	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmamak
185	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmamak
186	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) hemfikir olmamak
187	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) farklı telden çalmak
188	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmamak
189	Idioms	be out of tune (with somebody/something) v.	(biriyle/bir şeyle) mutabık olmamak
190	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) omuz omuza olmak, durmak, hareket etmek
191	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) yan yana olmak, durmak, hareket etmek
192	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) dayanışma içinde olmak, hareket etmek
193	Idioms	be, stand, act shoulder to shoulder (with somebody) v.	(biriyle) iş birliği içinde olmak, hareket etmek
194	Idioms	be well in (with somebody) v.	(biriyle) iyi arkadaş olmak
195	Idioms	be well in (with somebody) v.	(biriyle) ahbaplık etmek
196	Idioms	be well in (with somebody) v.	(önemli biriyle) ilişkisi/arası iyi olmak
197	Idioms	be well in (with somebody) v.	(önemli biriyle) iyi ilişkiler içinde olmak
198	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(biriyle) iletişimi kopmak
199	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(biriyle) teması kopmak
200	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(biriyle) iletişim içinde olmamak
201	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(birinden) habersiz olmak
202	Idioms	be out of touch (with somebody) v.	(birinden) haberdar olmamak
203	Idioms	be/get tough (on/with somebody) v.	(birine) sert olmak/davranmak
204	Idioms	be/get tough (on/with somebody) v.	(birine) müsamahasız olmak/davranmak
205	Idioms	be/get tough (on/with somebody) v.	(birine) acımasız olmak/davranmak
206	Idioms	be a hit with somebody v.	biri tarafından çok beğenilmek
207	Idioms	be a hit with somebody v.	birileri arasında büyük bir hit olmak
208	Idioms	be a hit with somebody v.	birini çok etkilemek
209	Idioms	be a hit with somebody v.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak
210	Idioms	be a (big, great) hit with somebody v.	biri tarafından çok beğenilmek
211	Idioms	be a (big, great) hit with somebody v.	birileri arasında büyük bir hit olmak
212	Idioms	be a (big, great) hit with somebody v.	birini ilk görüşte çok etkilemek
213	Idioms	be a (big, great) hit with somebody v.	birinde olumlu bir izlenim bırakmak