beast - Turkish English Dictionary
History

beast

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "beast" in Turkish English Dictionary : 23 result(s)

English Turkish
General
beast n. hayvan
beast n. çirkin yaratık
beast n. canavar
beast n. kaba kimse
beast n. hoş olmayan/tatsız şey
beast n. sevimsiz kimse
beast n. devasa şey
beast n. çok güçlü kimse
beast n. yük hayvanı
beast n. binek hayvanı
beast n. at
beast n. kontrolü zor şey
beast n. başa çıkılması zor şey
beast n. yaratık
beast n. tür
Religious
beast n. vahiy kitabı'nda (apocalypse) yer alan kötücül bir figür
Slang
beast n. gudubet
beast n. ucube
beast n. çirkin tip
beast n. kaba/hoyrat/saldırgan erkek
beast n. içki
beast n. alkollü içki
beast n. mazot

Meanings of "beast" with other terms in English Turkish Dictionary : 80 result(s)

English Turkish
General
saddle beast n. binek
beast of prey n. yırtıcı hayvan
beast of burden n. yük hayvanı
wild beast n. vahşi yaratık
wild beast n. canavar
wild beast n. vahşi hayvan
black beast n. sevilmeyen kimse
black beast n. uzak durulan kimse
beast [obsolete] n. evcilleştirilmiş memeli hayvan
beast [uk] n. evcil büyükbaş hayvan
beast [uk] n. (özellikle ingiltere'de) besili kasap öküzü
behave like a beast v. canavarlaşmak
behave like a beast v. canavar gibi davranmak
Colloquial
beast warrior n. canavar savaşçı
big beast n. önemli kimse
big beast n. güçlü kimse
beast royal n. aslan
(that's) the nature of the beast expr. (bu) onun en temel özelliği
(that's) the nature of the beast expr. doğası bu
Idioms
the nature of the beast n. bir şeyin en temel özellikleri
the nature of the beast n. bir şeyin hoş olmayan temel özellikleri
a beast of burden n. yük hayvanı
feed the beast [us] v. canavarı beslemek
feed the beast [us] v. özellikle vergi artışı yoluyla devlet harcamalarını finanse etmek
feed the beast v. (bir şey) canavarını beslemek
feed the beast v. (bir şey) arsızlığı yapmak
feed the beast v. kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak
be no use to man or beast v. bir işe yaramamak
be no good to man or beast v. bir işe yaramamak
be in the nature of the beast v. doğasında olmak
be no good to man or beast v. işe yaramaz olmak
be no use to man or beast v. işe yaramamak
be no good to man or beast v. işe yaramamak
be no use to man or beast v. işe yaramaz olmak
feed the beast v. kendi kendine varlığını sürdürebilen bir şeye lüzumsuz para, enerji harcamak
feed the beast v. gereksiz/zararlı bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak
feed the beast v. bir faydası olmayan bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak
feed the beast v. her şeyi yiyip yutan bir şeyi devam ettirebilmek için büyük para, zaman, enerji harcamak
be (of) no use to man or beast v. bir işe yaramamak
be (of) no use to man or beast v. işe yaramamak
be (of) no use to man or beast v. işe yaramaz olmak
be no good to man or beast v. bir işe yaramamak
be no good to man or beast v. işe yaramaz olmak
be no good to man or beast v. kullanılmaz olmak/hale gelmek
be nouse to man or beast v. bir işe yaramamak
be nouse to man or beast v. işe yaramaz olmak
be nouse to man or beast v. kullanılmaz olmak/hale gelmek
no use to man or beast expr. bir işe yaramayan
no use to man or beast expr. yararsız
no use to man or beast expr. faydasız
no good to man or beast expr. bir işe yaramayan
no good to man or beast expr. yararsız
no good to man or beast expr. faydasız
Speaking
that's the nature of the beast expr. bu onun doğasında var
Politics
feed the beast v. artan vergilerle devleti beslemek
feed the beast v. artan vergiler üzerinden devlete kaynak sağlamak
Marine Biology
sea beast n. iri deniz memelisi
Literature
beauty and the beast n. güzel ve çirkin
beast epic n. fabl tarzı anlatı
Military
beast [uk] v. (birini) bedenen yorarak cezalandırmak
Slang
beast mode n. canavarlık modu
beast (uk) n. seks suçlusu
beast with two backs n. seks yapan çift
beast with two backs n. cinsel ilişkiye giren çift
make the beast with two backs v. sevişmek (ingiliz argosu)
feed the beast v. karnını doyurmak
feed the beast v. bir şeyler yemek
feed the beast v. yemek yemek
feed the beast v. bir şeyler otlanmak
in the belly of the beast expr. cezaevinde
in the belly of the beast expr. hapiste
in the belly of the beast expr. sistem tarafından hapsedilmiş
British Slang
be making the beast with two backs v. seks yapıyor olmak
Star Wars
beast wars n. canavar savaşları
gruthic winged beast n. gruthic kanatlı canavarı
hammer-headed beast n. çekiç kafalı yaratık
jawenko lava beast n. jawenko lav canavarı
rakazzak beast n. rakazzak canavarı
storm beast n. fırtına canavarı
tirginni beast n. tirginni canavarı