bir şeyi çıkarmak - Turkish English Dictionary
History

bir şeyi çıkarmak



Meanings of "bir şeyi çıkarmak" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
General
bir şeyi çıkarmak take something off v.
Phrasals
bir şeyi çıkarmak chuck something up v.
bir şeyi çıkarmak file something off v.
Slang
bir şeyi çıkarmak honk v.

Meanings of "bir şeyi çıkarmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 398 result(s)

Turkish English
General
bir şeyi bir yerden çıkarmak take something out of v.
suya bastırarak bir şeyi çıkarmak soak out v.
bir şeyi ön plana çıkarmak give something prominence v.
bir şeyi satışa çıkarmak put something up for sale v.
kürekleyerek çıkarmak (gömülmüş birini/bir şeyi) dig out v.
bir şeyi meydana çıkarmak smoke something out v.
bir şeyi buhara tutarak çıkarmak steam something off v.
bir şeyi açık artırma ile satışa çıkarmak put something up for auction v.
bir şeyi bir yerden çıkarmak work something out of v.
bir şeyi bir yerden çıkarmak work something out v.
bir şeyi bir yerden çıkarmak take something out v.
çıkarmak (bir şeyi bir yerden) withdraw from v.
(bir şeyi) kuvveden fiile çıkarmak put/bring/carry something into effect v.
(bir şeyi) kuvveden fiile çıkarmak put something into action v.
bir şeyi ortaya çıkarmak unearth v.
(bir şeyi gerçekleştirmede) zorluk çıkarmak encomber [obsolete] v.
(asılı bir şeyi) çıkarmak unhang v.
(sarkan bir şeyi) çıkarmak unhang v.
(sarılı bir şeyi) çıkarmak unmuffle v.
(sarılı bir şeyi) çıkarmak unplat v.
(bir şeyi) kabından çıkarmak unsheathe v.
(bir şeyi) kılıfından çıkarmak unsheathe v.
(bir şeyi) tehditkar bir şekilde çıkarmak unsheathe v.
(bir şeyi) kundaktan çıkarmak unswaddle v.
(sarıp sarmalayan bir şeyi) çıkarmak unswathe v.
(çevreleyen bir şeyi) çıkarmak unswathe v.
(bir şeyi başka bir şeyden) çıkarmak untack v.
(bir şeyi) saklanan yerden çıkarmak untuck v.
(bir şeyi) gizli yerinden çıkarmak untuck v.
bir şeyi öne çıkarmak obtrude v.
(anlaşılması zor bir şeyi) inceleyip anlamını ortaya çıkarmak decipher v.
(bir şeyi) bağırsaklarından çıkarmak disentrail [obsolete] v.
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyden) kaynatarak çıkarmak boil (something) out of (something) v.
(gırtlağa takılan bir şeyi) çıkarmak choke up v.
(birini ya da bir şeyi bir yerden) çıkarmak conduct (someone or something) out of (some place) v.
bir şeyi kazıyarak çıkarmak scrape something out v.
bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak draw something out of some place v.
bir yerden bir şeyi çekip çıkarmak draw something out v.
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak steam something v.
bir şeyi kepçe/kaşık ile çıkarmak/almak ladle something out v.
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak steam something out v.
bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak root someone or something out of something v.
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak steam something off (of) something v.
bir şeyi bir şeyin dışına doğru uzatmak/çıkarmak poke something out v.
bir şeyi kepçe/kaşık ile çıkarmak/almak ladle something out of something v.
bir şeyi birinin huzuruna çıkarmak take something before someone v.
bir şeyi bir yerden buhar tutarak çıkarmak steam something out of something v.
bir şeyi bir şeyin dışına doğru uzatmak/çıkarmak poke something out of something v.
bir şeyi kazıyarak çıkarmak scrape something out of something v.
bir şeyi satarak/yenisini alarak elden çıkarmak trade something off v.
bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak root something out v.
(bir şeyi bir yerden) tamamen çıkarmak/silmek/yok etmek obliterate someone or something from something v.
(üzerinden) bir şeyi çıkarmak shuck something off v.
birini ya da bir şeyi fotoğraftan çıkarmak crop someone or something out v.
birini/bir şeyi suyun dibinden çıkarmak dredge someone or something v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak eliminate (someone or something) from (something) v.
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak eliminate someone or something from something v.
(bir şeyi bir şeyin içinden) çıkarmak scoop (something) out of (something else) v.
(bir şeyi bir şeyin içinden) kepçeyle/kaşıkla çıkarmak scoop (something) out of (something else) v.
(bir şeyi bir şeyin içinden) çekip çıkarmak scoop (something) out of (something else) v.
bir şeyi bir şeyin içinden çıkarmak scoop something out of something v.
bir şeyi bir şeyin içinden kepçeyle/kaşıkla çıkarmak scoop something out of something v.
bir şeyi bir şeyin içinden çekip çıkarmak scoop something out of something v.
bir şeyi bir şeyin içinden kepçeyi/kaşığı daldırıp çıkarmak scoop something out of something v.
bir şeyi bir şeyin içinden çıkarmak scoop something out v.
bir şeyi bir şeyin içinden kepçeyle/kaşıkla çıkarmak scoop something out v.
bir şeyi bir şeyin içinden çekip çıkarmak scoop something out v.
bir şeyi bir şeyin içinden kepçeyi/kaşığı daldırıp çıkarmak scoop something out v.
birini/bir şeyi bir şey olarak göklere çıkarmak extol someone or something as something v.
(birini/bir şeyi/kendini) zor durumdan çıkarmak extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) v.
(birini/bir şeyi/kendini) sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) v.
bir şeyi filtreleyerek bir şeyden gidermek/çıkarmak filter out v.
bir şeyi süzerek atmak/çıkarmak filter out v.
bir şeyi bulup çıkarmak filter out v.
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak force (someone or something) off (of) (something) v.
(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak force off v.
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak force someone or something off (of) something v.
birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak and force someone or something off v.
birini/bir şeyi boşa çıkarmak free up v.
(bir şeyi) bir şeyin içinden zorlayarak çıkarmak prize (something) from v.
(bir şeyi) bir şeyin içinden manivelayla çıkarmak prize (something) from v.
(bir şeyi) içinde bulunduğu kötü/zor durumdan çıkarmak/kurtarmak raise (someone or something) from (some state) v.
(birini/bir şeyi) bir şeyden veya bir yerden çıkarmak remove from (someone or something) v.
(bir şeyi) bir yüzeyden kazımak/kazıyarak çıkarmak scratch from (something) v.
(bir şeyi) listeden çıkarmak/elemek scratch from (something) v.
birini, bir şeyi veya bir sayıyı bir gruptan veya daha büyük bir şeyden çıkarmak subtract from (something) v.
(bir şeyi) burup suyunu çıkarmak wring (something) from (someone or something) v.
(bir şeyi) sıkıp suyunu çıkarmak wring (something) from (someone or something) v.
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak wring something from something v.
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak wring something out of something v.
bir şeyi/birini bir şeyden çıkarmak dislodge someone or something from someone or something v.
bir şeyi/birini bir şeyden söküp çıkarmak dislodge someone or something from someone or something v.
bir şeyi/birini gevşetip çıkarmak dislodge someone or something from someone or something v.
(bir şeyi) birinin vücudundan çıkarmak remove from (someone or something) v.
(bir şeyi) kesip parçalarını çıkarmak hack away at (something) v.
bir şeyi dışarı çıkarmak bring out v.
tümüyle çıkarmak (bir şeyi) zero out v.
(bir şeyden bir şeyi) kazıyarak çıkarmak/temizlemek gouge (something) out of (something) v.
(bir şeyden bir şeyi) oyarak/kazarak çıkarmak gouge (something) out of (something) v.
bir şeyi bir şeye basıp/bastırıp izini çıkarmak impress something upon something v.
bir şeyi bir şeye basıp/bastırıp izini çıkarmak impress something on something v.
birini/bir şeyi listeden çıkarmak mark someone or something off v.
birini/bir şeyi listeden çıkarmak mark someone or something out v.
bir şeyi (bir şeyle) silip çıkarmak mop up with (something) v.
bir şeyi bir şeyle silip çıkarmak mop something up with something v.
bir şeyi bastırarak bir şeyin içinden/yerinden çıkarmak punch something out of something v.
bir şeyi bastırarak bir şeyin içinden/yerinden çıkarmak punch something out v.
bir şeyi sıkıp bir şey çıkarmak squeeze (something) out of (something) v.
bir şeyi sıkıp içindekini çıkarmak squeeze (something) out of (something) v.
(bir şeyi) sıkıp içinden çıkarmak squeeze out (of something) v.
(bir şeyi) sıkıp/sıkarak çıkarmak squeeze out (of something) v.
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak take someone or something out of something v.
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak take someone or something out of something v.
birini/bir şeyi bir şeyden çıkarmak and take someone or something out v.
birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak and take someone or something out v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak take something out of someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip çıkarmak take something out of someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak take something out v.
bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çekip çıkarmak take something out v.
(birini/bir şeyi) -e çıkarmak take (someone or something) for v.
(bir şeyi birinin)bir şeyin) üzerinden yıkayarak çıkarmak wash (something) off (of) (someone or something) v.
birini/bir şeyi uğraşıp bir seviyeye çıkarmak work to v.
bir şeyi (bir şeyden bir şeye) çıkarmak increase something (from something) (to something) v.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi çıkarmak denude someone or something of something v.
bir şeyi bir şeyin üzerine sürmek/çıkarmak run something onto something v.
bir şeyi bir şeyden pat diye çıkarmak snap something out of something v.
bir şeyi bir şeyden pat diye çıkarmak snap somethingout v.
sivri bir şeyi saplayarak çıkarmak spear out v.
bir şeyi (bir şeyden) zıpkınla çıkarmak spear something out (of something) v.
bir şeyi (bir şeyden) şişe, mızrağa saplayarak çıkarmak spear something out (of something) v.
bir şeyi (bir şeyden) sivri bir şeyin ucuna saplayarak çıkarmak spear something out (of something) v.
(birinin/bir şeyin) karşısına (bir şeyi) engel olarak çıkarmak stack (something) against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) çıkarmak strip (someone or something) of (something) v.
(birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden) üstüne çıkarmak prize (someone or something) above (someone or something else) v.
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak prize someone or something above someone or something v.
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak put (someone or something) above (someone or something) v.
birini ya da bir şeyi başka birinden ya da bir şeyden üstüne çıkarmak put someone or something above someone or something v.
bir şeyi tekrar ortaya çıkarmak warm something over v.
bir şeyi bir şeyden gıdım gıdım çıkarmak edge something out of something v.
bir şeyi bir şeyden yavaş yavaş çıkarmak edge something out of something v.
bir şeyi bir şeyden ağır ağır çıkarmak edge something out of something v.
bir şeyi bir şeyden aşama aşama çıkarmak edge something out of something v.
bir şeyi bir şeyden çok dikkatlice çıkarmak edge something out of something v.
bir şeyi bir şeyden özenli bir şekilde çıkarmak edge something out of something v.
bir şeyi bir şeyden itinayla çıkarmak edge something out of something v.
bir şeyi bir şeyden kıl payıyla çıkarmak edge something out of something v.
bir şeyi bir şeyden gıdım gıdım çıkarmak edge somethingout v.
bir şeyi bir şeyden yavaş yavaş çıkarmak edge somethingout v.
bir şeyi bir şeyden ağır ağır çıkarmak edge somethingout v.
bir şeyi bir şeyden aşama aşama çıkarmak edge somethingout v.
bir şeyi bir şeyden çok dikkatlice çıkarmak edge somethingout v.
bir şeyi bir şeyden özenli bir şekilde çıkarmak edge somethingout v.
bir şeyi bir şeyden itinayla çıkarmak edge somethingout v.
bir şeyi bir şeyden kıl payıyla çıkarmak edge somethingout v.
bir şeyi bir şeyden çıkarmak fetch something out of something v.
bir şeyi bir şeyden çıkarmak fetch something out v.
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak spin something out of something v.
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak spin something out v.
yıkayarak (bir şeyi bir şeyden) çıkarmak wash (something) out of (something) v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden çıkarmak wheel someone or something out of something v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir şeyin üzerinde bir şeyden çıkarmak wheel someone or something out of something v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak wheel someone or something out of something v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla iterek bir şeyin dışına çıkarmak wheel someone or something out of something v.
birini/bir şeyi tekerlekli sandalyeyle bir şeyden çıkarmak wheel someone or something out of something v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden çıkarmak wheel someone or something out v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir şeyin üzerinde bir şeyden çıkarmak wheel someone or something out v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla bir şeyden dışarı çıkarmak wheel someone or something out v.
birini/bir şeyi tekerlekli bir araçla iterek bir şeyin dışına çıkarmak wheel someone or something out v.
birini/bir şeyi tekerlekli sandalyeyle bir şeyden çıkarmak wheel someone or something out v.
(bir şeyi) dürterek (bir şeyden) çıkarmak worry (something) out of (something) v.
(bir şeyi) dürtükleyerek (bir şeyden) çıkarmak worry (something) out of (something) v.
(bir şeyi) rahatsız ederek (bir şeyden) çıkarmak worry (something) out of (something) v.
(bir şeyi) tedirgin ederek (bir şeyden) çıkarmak worry (something) out of (something) v.
(bir şeyi) taciz ederek (bir şeyden) çıkarmak worry (something) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) çekip çıkarmak wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zorla çıkarmak wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak çıkarmak wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) tehditle almak/çıkarmak wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
bir şeyi bir şeyden söküp çıkarmak wrench something out of something v.
(birini/bir şeyi) açığa çıkarmak blow upon (someone or something) [obsolete] v.
(birini/bir şeyi) açığa çıkarmak blow on (someone or something) [obsolete] v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çıkarmak draw (someone or something) out of (something) v.
bir şeyi bir şey için ilana çıkarmak advertise something for something v.
bir şeyi bir şey için ilana çıkarmak advertise something for something v.
bir şeyi açık artırmaya çıkarmak auction something off v.
birini/bir şeyi (bir şeyden) geri geri çıkarmak back someone or something out (from something) v.
birini/bir şeyi (bir şeyden) geri çıkarmak back someone or something out (from something) v.
(bir şeyi bir şeyden) zorla çıkarmak/silmek blast (something) off (something else) v.
(birinin içindeki) bir şeyi ortaya çıkarmak bring something out (in someone) v.
(birinin içindeki) bir şeyi açığa çıkarmak bring something out (in someone) v.
bir şeyi (bir şeyden) fırçalayarak çıkarmak/temizlemek brush something away (from something) v.
birini/bir şeyi alıp dışarı çıkarmak carry someone or something out v.
bir şeyi elden çıkarmak cast something aside v.
(birini/bir şeyi bir yerden) kovalayıp/kovalayarak çıkarmak chase (someone or something) out of (some place) v.
birini/bir şeyi bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak chase someone or something out of some place v.
birini/bir şeyi bir yerden kovalayıp/kovalayarak çıkarmak chase someone or something out of some place v.
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak check out from (something) v.
gerekli adımları yerine getirip (bir yerden) bir şeyi almak/çıkarmak check out of (something) v.
soluk borusunu tıkayan bir şeyi öksürerek atmak/çıkarmak choke something up v.
bir şeyi birinden/bir şeyden yırtarak çıkarmak claw something off someone or something v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden soymak/çıkarmak claw something off someone or something v.
(bir şeyin) içinden (bir şeyi) atmak/çıkarmak clean (something) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak clear (someone or something) out of (some place) v.
(bir şeyi bir şeyden) çıkarmak/atmak clear (something) out of (some place) v.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak cross someone or something off (of) something v.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak cross someone or something off v.
birini/bir şeyi (listeden/kayıttan) çıkarmak cross someone or something out v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) sıkıştırarak çıkarmak crowd (someone or something) out of (something) v.
(bir şeyi) ezip/sıkıp suyunu çıkarmak crush (something) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak cull (someone or something) out of (something) v.
birini/bir şeyi çıkarmak cut someone or something out v.
(bir şeyden bir şeyi, miktarı) çıkarmak deduct (something) from (something) v.
üstünden (bir şeyi) çıkarmak denude of v.
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak çıkarmak dig someone or something out of something v.
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak çıkarmak dig someone or something out v.
bir şeyi bir şey olarak aklından çıkarmak dismiss something as something v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek götürmek/çıkarmak drag (someone or something) away v.
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak drag (someone or something) away v.
birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak draw someone or something out of some place v.
birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak draw someone or something out v.
bir şeyi göz önüne çıkarmak drum something up v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak exclude (someone or something) from (something) v.
(birini/bir şeyi bir şey) kapsamından çıkarmak exclude (someone or something) from (something) v.
birini/bir şeyi zor durumdan çıkarmak extricate someone or something from someone or something v.
birini/bir şeyi sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak extricate someone or something from someone or something v.
bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak ferret something out (from something) v.
bir şeyi (birinden/bir şeyden) ortaya çıkarmak ferret something out (of someone or something) v.
bir şeyi (birinden/bir şeyden) ortaya çıkarmak ferret something out v.
bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak file something away (from something) v.
bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak file something off ((of) something) v.
bir şeyi (bir şeyden) çıkarmak file something off v.
(bir şeyi) filtreden geçirip (bir şeyden) gidermek/çıkarmak filter (something) out of (something) v.
bir şeyi bulmak/ortaya çıkarmak find something out v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) bulup çıkarmak fish (someone or something) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) çekip çıkarmak fish (someone or something) out of (something) v.
birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak flush someone or something out of some place v.
birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak flush someone or something out of some place v.
birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak flush someone or something out v.
birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak flush someone or something out v.
(birini/bir şeyi saklandığı şeyden/yerden) çıkarmak flush (someone or something) out of (some thing or place) v.
(birini/bir şeyi gizlendiği şeyden/yerden) çıkarmak flush (someone or something) out of (some thing or place) v.
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak force someone or something out of something v.
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak force someone or something out v.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak get someone or something out of someone or something v.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak get someone or something out v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden çıkarmak/almak get someone or something off someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden çıkarmak/almak get someone or something off v.
bir şeyi (birinin/bir şeyin) içinden çıkarmak/almak get something out (of someone or something) v.
bir şeyi (birinden/bir şeyden) çıkarmak/almak get something out (of someone or something) v.
bir şeyi (birinden/bir şeyden) dışarı çıkarmak/almak get something out (of someone or something) v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak/almak get someone or something out of someone or something v.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak/almak get someone or something out of someone or something v.
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak get someone or something out of someone or something v.
(bir şeyi) kazıyarak çıkarmak/temizlemek gouge (something) out v.
(bir şeyi) oyarak/kazarak çıkarmak gouge (something) out v.
(bir şeyi) öğüterek çıkarmak grind away (at something) v.
bir şeyi (bir yerden) çekip çıkarmak haul something up (from something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden/durumdan) hemen/hızlıca çıkarmak jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak jerk (someone or something) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak jerk (someone or something) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak jerk (someone or something) out of (something) v.
bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) temize çıkarmak justify (something) by (doing something) v.
bir şeyi (düşünceyi bir şey yaparak) haklı çıkarmak justify (something) by (doing something) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak match (someone or something) (up) with (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak match (someone or something) against (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak match up (someone or something) with (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen çıkarmak obliterate (someone or something) from (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak pick (someone or something) out of (something) v.
(bir şeyi bir şeyden) bastırarak/baskı uygulayarak/sıkarak çıkarmak press (something) out of (something else) v.
(bir şeyden bir şeyi) çıkarmak prune (something) of (something else) v.
(bir şeyi bir şeyden) emerek/vakumlayarak çıkarmak pump (something) out of (something) v.
(bir şeyi) pompayla çekmek/çıkarmak pump for v.
(bir şeyi) emerek/vakumlayarak çıkarmak pump for v.
(bir şeyi aklından) çıkarmak purge (something) from (something) v.
(birini/bir şeyi bir seviyenin) üstüne çıkarmak/yükseltmek push (someone or something) over v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) önüne/huzuruna çıkarmak put (someone or something) before (someone or something) v.
(bir şeyi) satışa çıkarmak put (something) up for (something) v.
(bir şeyi) göklere çıkarmak rave about (something) v.
(bir şeyi) göklere çıkarmak rave over (something) v.
(bir şeyi biri) için yeniden basmak/çıkarmak reissue (something) to (one) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) söküp/çekip çıkarmak rip (someone or something) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak root (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak sacrifice (someone or something) to (someone or something else) v.
(bir şeyi kötü bir durumdan) sağ salim çıkarmak salvage (something) from (something or some place) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili (bir şeyi) ortaya çıkarmak/açığa vurmak/belli etmek say (something) about (someone or something) v.
(bir şeyi) listeden çıkarmak score off (something) v.
(bir şeyi bir şeyden) ovarak çıkarmak scour (something) off of (something else) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) kazıyarak çıkarmak scrape (someone or something) up off (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) kazıyarak çıkarmak scrape (something) off of (something) v.
(bir şeyi) kazıyarak çıkarmak scrape away at (something) v.
içindeki bir şeyi silerek/ovarak çıkarmak/temizlemek scrub out v.
bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak smoke (someone or something) out of (some place) v.
bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak smoke out of v.
birini/bir şeyi dışarı çıkarmak/sürmek smoke someone/something out v.
(birini/bir şeyi bir yerden) kaçak olarak çıkarmak smuggle (someone or something) out (of some place) v.
(birini/bir şeyi bir yerden) gizlice çıkarmak smuggle (someone or something) out (of some place) v.
(bir şeyi) ıslatarak (bir şeyin yüzeyinden) çıkarmak soak (something) off of (something else) v.
(bir şeyi) bir sıvı kullanarak (başka bir şeyin yüzeyinden) çıkarmak/temizlemek soak (something) off of (something else) v.
bir şeyi (bir şeyin) içine tükürmek/çıkarmak spit in (something) v.
bir şeyi (bir şeyin) içine tükürmek/çıkarmak spit into (something) v.
bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstüne tükürmek/çıkarmak spit on (someone or something) v.
bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstüne tükürmek/çıkarmak spit onto (someone or something) v.
(bir şeyi) buharla/buhar tutarak çıkarmak steam (something) v.
(bir şeyi bir şeyden) süzerek ayırmak/çıkarmak strain (something) off of (something else) v.
(bir şeyi bir şeyden) seçip çıkarmak strain (something) off of (something else) v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) karşısına çıkarmak take (someone or something) before (someone or something) v.
(bir şeyi birinden/bir şeyden) çıkarmak take (something) out of (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) dışına çıkarmak take (something) out of (someone or something) v.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) içinden çıkarmak/almak take (something) out of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkarmak turn (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi belli bir dönemden) çıkarmak usher (someone or something) out of (something) v.
(bir şeyden) istenmeyen (bir şeyi) çıkarmak wash (something) of (something else) v.
'-den istenmeyen (bir şeyi) çıkarmak wash of v.
(bir şeyi bir şeyden) uğraşıp çıkarmak work (something) out of (something else) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çekip almak/çıkarmak wrest (someone or something) out of (something) v.
(birini/bir şeyi bir durumdan) aniden çıkarmak/ayıltmak wrest (someone or something) out of (something) v.
Colloquial
birini/bir şeyi listeden çıkarmak x someone or something out v.
(bir şeyi yaparken/yapmak için kendi) canını çıkarmak kill (oneself) (doing something) v.
(bir şeyi yapmak için/yapacağım diye kendi) canını çıkarmak kill yourself doing something v.
(bir şeyi) kusmak/çıkarmak yak up v.
(üzerindeki bir şeyi) çıkarmak do off (something) v.
Idioms
bir şeyi elden çıkarmak/bırakmak bid adieu to (someone or something) v.
bir şeyi aklından çıkarmak get something out of one's mind v.
bir şeyi açığa çıkarmak get something out in the open v.
bir şeyi aklından çıkarmak put something out of one's mind v.
(hoş olmayan bir şeyi) gün yüzüne çıkarmak/gündeme getirmek rake something up v.
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak drag (someone or something) away from (something) v.
çok değerli bir şeyi elden çıkarmak sell the family silver v.
değerli bir şeyi ilerisi için saklamaktansa elden çıkarmak sell the family silver v.
hızlı fayda/para elde etmek için değerli bir bir şeyi elden çıkarmak sell the family silver v.
(bir şeyi) aklından çıkarmak push (something) to the back of (one's) mind v.
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak turn (something) out to grass v.
bir şeyi yapıp aradan çıkarmak get something out of the way v.
(birini/bir şeyi) aklından çıkarmak put (someone or something) out of (one's) head v.
(bir şeyi) net bir şekilde açığa çıkarmak bring (something) into sharp relief v.
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak/ayırmak put (something) out to pasture v.
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak/ayırmak send (something) out to grass v.
(bir şeyi) bokunu çıkarmak be not above (doing something) v.
bir şeyi bokunu çıkarmak not be above doing something v.
(bir şeyi) söz konusu olmaktan çıkarmak take (something) off the table v.
(birini/bir şeyi) gözden çıkarmak kick (someone or something) to the curb v.
(bir şeyi) zorla (bir şeyin) içerisinden çıkarmak knock (someone or something) out of (someone or something) v.
(bir şeyi) vura vura (bir şeyin) içerisinden çıkarmak knock (someone or something) out of (someone or something) v.
(bir şeyi bir şeyden) vura vura çıkarmak knock (someone or something) out of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) mahkemeye/hakim önüne çıkarmak bring (someone or something) to trial v.
(bir şeyi) doruk noktasına çıkarmak bring (something) to a climax v.
öksürerek bir şeyi atmak/çıkarmak bring something up v.
bir şeyi gün ışığına çıkarmak bring something to light v.
bir şeyi gün yüzüne çıkarmak bring something to light v.
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak close the book on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) seçenekler arasından çıkarmak close the books on (someone or something) v.
(bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) ayırmak/çıkarmak cut (someone or something) loose v.
birini/bir şeyi göklere çıkarmak praise someone or something to the skies v.
birini/bir şeyi öve öve göklere çıkarmak praise someone or something to the skies v.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak extoll the virtues of (someone or something) v.
bir şeyi aklından çıkarmak put something out of your head v.
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) head v.
(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak get (someone or something) out of (one's) head v.
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) mind v.
(birini/bir şeyi) kafasından çıkarmak get (someone or something) out of (one's) mind v.
(birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) mind v.
(birine bir şeyi) kabul etmesi/(bir şeye) ev sahipliği yapması için) izin çıkarmak give (one) (the) clearance to have (something) v.
(birini/bir şeyi) cebinden çıkarmak knock (the) spots off (someone or something) [uk/australia] v.
(birini/bir şeyi) cebinden çıkarmak knock the socks off (someone or something) v.
(bir şeyi) kontrolden çıkarmak let (something) loose v.
(bir şeyi) meydana çıkarmak lift the lid off (something) v.
bir şeyi meydana çıkarmak lift the lid off something v.
bir şeyi meydana çıkarmak lift the lid on something v.
(bir şeyi) meydana/ortaya çıkarmak lift the veil (on something) v.
(bir şeyi) su yüzüne çıkarmak lift the veil (on something) v.
(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak pluck (something) out of the air v.
(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak pluck (something) out of the thin air v.
(bir şeyi) tesadüfen ortaya çıkarmak pull (something) out of the/thin air v.
(bir şeyi) tam çıkarmak put (one's) finger on (something) v.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak put (someone or something) (up) on a pedestal v.
(birini/bir şeyi) aklından çıkarmak put (someone or something) out of (one's) mind v.
(bir şeyi) ıskartaya çıkarmak put (something) out to grass v.
bir şeyi aklından çıkarmak put something out of your mind v.
bir şeyi aklından çıkarmak get something out of your mind v.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak set (someone or something) (up) on a pedestal v.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak sing (someone's or something's) praises v.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak sing somebody's/something's praises v.
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak sing the praises of (someone or something) v.
(bir şeyi) açığa çıkarmak take the lid off (of) (something) v.
(birini/bir şeyi) çürüğe çıkarmak throw (someone or something) on the scrap heap v.
bir şeyi kutudan çıkarmak pull out v.
Law
toprağa gömülmüş bir şeyi çıkarmak exhume v.
Technical
(bir şeyden) sıkışan bir şeyi çıkarmak unjam v.
Slang
birini/bir şeyi elden çıkarmak deep-six someone or something v.
(bir şeyi) çıkarmak puke (something) up v.
(bir şeyi) kusarak çıkarmak puke (something) up v.
midesindeki bir şeyi kusarak çıkarmak/atmak puke up v.
(bir şeyi) elden çıkarmak 87 (something) v.
yuttuğu bir şeyi sıçıp çıkarmak shit out v.