bir dille - Turkish English Dictionary
History

bir dille



Meanings of "bir dille" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
General
bir dille in terms of prep.

Meanings of "bir dille" with other terms in English Turkish Dictionary : 93 result(s)

Turkish English
General
çok nazik ve ince bir dille yazan euphuist n.
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse epigrammatizer n.
(örtmeceli bir dille) penis maypole n.
(örtmeceli bir dille) büyük penis maypole n.
genellikle anekdotlara dayanan veya samimi bir dille yazılmış, odağına yazarın şahsen tanıdığı kişileri ve tanık olduğu olay veya dönemleri alan otobiyografik yazı memoir n.
sert bir dille eleştirmek wade into v.
sert bir dille eleştirmek flay v.
ağır bir dille eleştirmek chew up v.
sert bir dille uyarmak put one's foot down v.
sert bir dille eleştirmek chew up v.
sert bir dille eleştirmek wade in v.
sert bir dille uyarmak put your foot down v.
kesin bir dille söylemek dogmatize v.
uygun bir dille söylemek blazon v.
güzel bir dille anlatmak clothe v.
kesin bir dille söylemek dogmatise v.
sivri bir dille söylemek tang v.
sert bir dille yermek thwack v.
mesleğe özgü bir dille konuşmak jargon v.
kibirli veya gösterişli bir dille üstesinden gelmek vapor v.
kibirli veya gösterişli bir dille üstesinden gelmek vapour v.
ahlak kurallarını çiğneyenleri sert bir dille eleştiren straitlaced adj.
kötü bir dille yazılmış semiliterate adj.
tepeden bakan bir dille yazan puffy adj.
basit bir dille in plain language adv.
yalın bir dille in plain language adv.
kesin bir dille categorically adv.
Phrasals
ağır bir dille eleştirmek blast away v.
birini/okuyucuyu aşağılar bir dille yazmak write down to (one) v.
birini/okuyucuyu küçümser bir dille yazmak write down to (one) v.
birini/okuyucuyu aşağılar bir dille yazmak write down to someone v.
birini/okuyucuyu küçümser bir dille yazmak write down to someone v.
sert biçimde/bir dille kınamak eat out v.
(birini/kendini bir şey yapmak konusunda) tatlı dille kandırmak talk (someone or oneself) into (doing) (something) v.
Phrases
kesin bir dille in no uncertain terms expr.
kesin bir dille in no uncertain manner expr.
Colloquial
basit bir dille in simple english adv.
kesin bir dille reddetti he, she, isn’t having any (of it) expr.
Idioms
sert bir dille eleştirme/yerme a lick with the rough side of the tongue n.
ağdalı/abartılı bir dille yazılmış yazı purple prose n.
sert bir dille eleştirme the rough edge (or side) of your tongue n.
sert bir dille eleştirme the rough edge of (one's) tongue n.
ağır bir dille eleştirmek give (one) both barrels v.
(birinin) anlayacağı bir dille anlatmak bring (something) down to (one's) level v.
(birinin) anlayacağı bir dille anlatmak bring something down to something v.
ağdalı/şiirsel bir dille konuşmak wax poetic v.
ağır bir dille eleştirmek criticize someone with both barrels v.
birini ağır bir dille azarlamak/eleştirmek take someone's head off v.
sert bir dille eleştirilmek have the rough edge of someone's tongue v.
sert bir dille eleştirmek give rough edge of one's tongue v.
sert bir dille eleştirmek give the rough edge of one's tongue v.
sert bir dille eleştirmek criticize someone with both barrels v.
sert bir dille eleştirilmek get the rough edge of someone's tongue v.
sert bir dille uyarmak get one's ears pinned back v.
daha basit bir dille anlatmak put (something) into plain english v.
daha düz bir dille/ingilizceyle ifade etmek put (something) into plain english v.
daha basit bir dille/ingilizceyle anlatmak say (something) in plain english v.
daha düz bir dille/ingilizceyle anlatmak say (something) in plain english v.
herkesin anlayabileceği şekilde/bir dille yazmak write (something) in plain english v.
(birini) ağır bir dille azarlamak eleştirmek take (one's) head off v.
sert bir dille uyarılmak get ears pinned back v.
sert bir dille uyarılmak get one's ears pinned back v.
(birine) sert bir dille konuşmak give (someone) the rough side of (one's) tongue v.
(birini) sert bir dille/şiddetle eleştirmek give (someone) the rough side of (one's) tongue v.
birine sert bir dille konuşmak give someone the rough side of your tongue [uk] v.
birini sert bir dille/şiddetle eleştirmek give someone the rough side of your tongue [uk] v.
birine sert bir dille konuşmak give someone the rough edge of your tongue [uk] v.
birini sert bir dille/şiddetle eleştirmek give someone the rough edge of your tongue [uk] v.
(bir şeyi) basit bir dille ifade etmek/anlatmak put (something) into plain language v.
(bir şeyi) yalın bir dille ifade etmek/anlatmak put (something) into plain language v.
(bir şeyi) anlaşılır bir dille ifade etmek/anlatmak put (something) into plain language v.
(bir şeyi) düz bir dille ifade etmek/anlatmak put (something) into plain language v.
(bir şeyi) herkesin anlayabileceği bir dille ifade etmek/anlatmak put (something) into plain language v.
sert bir dille uyarmak put foot down v.
(bir şeyi) açıkça/açık bir dille söylemek say (something) in plain language v.
(bir şeyi) basit/anlaşılır bir dille anlatmak say (something) in plain language v.
(bir şeyi) düz bir dille anlatmak say (something) in plain language v.
tatlı dille (birini bir şey yapmaya) ikna etmek sweet-talk (one) into (doing something) v.
ağır bir dille azarlamak/eleştirmek take head off v.
daha basit bir dille yazmak write (something) in plain language v.
sade bir dille yazmak write (something) in plain language v.
herkesin anlayabileceği şekilde/bir dille yazmak write (something) in plain language v.
açık bir dille in plain english expr.
düzgün anlaşılır bir dille in plain english expr.
ağır bir dille with both barrels expr.
Literature
rahat ve esprili bir dille yazılan makale casual n.
eski konuyu yeni bir dille tekrar işleyen ozan shaper n.
ustaca bir edebi dille aktarmak turn v.
yapmacıklı bir dille yazmak euphuize [obsolete] v.
yapmacıklı bir dille yazmak euphuise [obsolete] v.
yapmacıklı bir dille yazma ile ilgili euphuistic adj.
Linguistics
oldukça serbest sözdizimi olan bir dille ilişkili nonconfigurational adj.
Music
16. yüzyılda italya'da ortaya çıkmış yerel dille 4-6 ses için yazılan çok sesli bir şarkı madrigal n.