Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
History
bir kelime
Meanings of
"bir kelime"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Idioms
1
Idioms
bir kelime
another peep
expr.
Meanings of
"bir kelime"
with other terms in English Turkish Dictionary : 143 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir kelime oyunu
upwords
n.
2
General
bir fikri ifade eden kelime
semanteme
n.
3
General
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirme
contextualisation
n.
4
General
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirme
contextualization
n.
5
General
dört harfli bir kelime
a four-letter word
n.
6
General
iki anlamlı bir kelime yüzünden kolaylıkla yanlış anlaşılan bir cümle
garden path sentence
n.
7
General
bir kelime oyunu
scrabble
n.
8
General
başka bir dilden alınmış kelime
loanword
n.
9
General
başka bir dilden alınmış kelime
borrowed word
n.
10
General
bir tür şifre olarak kullanılan kelime
safe word
n.
11
General
bir nesneyi nitelemek için kullanılan sözcüğün bazı nedenlerden ötürü o nesnenin özelliklerini tanımlamaya yetmemesi sonucunda (çoğunlukla eski sözcüğün başına bir niteleyici ifade getirilerek) oluşturulmuş yeni kelime
retronym
n.
12
General
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği
mondegreen
n.
13
General
bir süreci veya eylem silsilesini başlatan kelime
trigger word
n.
14
General
amacı rastgele seçilmiş harflerden kelime oluşturmak olan bir oyun
anagrams
n.
15
General
saygı göstergesi olarak yaşlı kadınlara hitap ederken kullanılan bir kelime
madame
n.
16
General
özellikle italyanca konuşulan bölgelerde kadınlara hitap etmek için kullanılan nazik bir kelime
madonna [obsolete]
n.
17
General
bir kelime veya isim olarak kullanılan bir ifade tarafından adlandırılan şey veya sınıf
meaning in extension
n.
18
General
bir harfin kelime ortasında kullanılan formu
medial
n.
19
General
bir tür kelime oyunu
ghosts
n.
20
General
bir kişinin bir kişiye/aileye/nesebe izafe edilmesi anlamındaki kelime
patronymic
n.
21
General
bir tür kelime oyunu
crambo
n.
22
General
bir kelime bulma oyunu
dumb crambo
n.
23
General
scrabble kelime oyununun bir versiyonu
duplicate
n.
24
General
değirmen için kullanılan kalıplaşmış bir kelime
dusty miller
n.
25
General
bir tür kelime oyunu
i-spy
n.
26
General
yemin ederken kullanılan bir kelime
salamon [obsolete]
n.
27
General
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirmek
contextualize
v.
28
General
tek bir kelime etmemek
clam up
v.
29
General
bir kelime veya ifadeyi uygun bir bağlama yerleştirmek
contextualise
v.
30
General
bir kelime etmemek
not utter a word
v.
31
General
bir kelime etmemek
not to say anything at all
v.
32
General
bir dile kelime kazandırmak
coin a new word into the language
v.
33
General
bir dile kelime kazandırmak
introduce a new word into the language
v.
34
General
lügatında öyle bir kelime olmamak
have no such word in one's vocabulary
v.
35
General
lügatında öyle bir kelime olmamak
not have such a word in one's vocabulary
v.
36
General
bir kitapta (kelime, bilgi, cümle) aramak
turn up [brit]
v.
37
General
(italyanca olmayan bir kelime veya ifadeyi) italyancaya uygun hale getirmek
italianize
v.
38
General
(italyanca olmayan bir kelime veya ifadeyi) italyancaya uygun hale getirmek
italianise
v.
39
General
(kelime veya ifadeyi) harfleri birbirine yapışık olduğu için tek bir birim halinde yazmak
flash
v.
40
General
belirli bir kelime dağarcığına sahip
vocabularied
adj.
41
General
kötü bir kelime yerine kullanılan
blank
adj.
42
General
sevgi veya yakınlık belirten bir kelime
old
adj.
43
General
yanlış kullanılmış bir şekilde (kelime)
catachrestically
adv.
44
General
şaşkınlık bildiren ifadelerde kullanılan bir kelime
land
interj.
45
General
şaşkınlık bildiren ifadelerde kullanılan bir kelime
lands
interj.
Phrasals
46
Phrasals
bir kelimenin sonuna ek getirip başka bir kelime türetmek/kelimeyi çekimlemek
suffix (something) onto (something else)
v.
47
Phrasals
bir kelimenin sonuna çekim eki veya başka bir kelime eklemek
suffix something onto something
v.
Phrases
48
Phrases
bazı orta çağ el yazmalarının başlangıcında kullanılan bir kelime
incipit
n.
Colloquial
49
Colloquial
kötü bir kelime yerine kullanılan kelime
bleeping
n.
50
Colloquial
herhangi bir kelime
boo
n.
51
Colloquial
bir kelime bile etmemek
not say a word
v.
Idioms
52
Idioms
bir kelime bile etmemek
not say boo
v.
53
Idioms
bir kelime bile etmemek
not say squat
v.
54
Idioms
(bir sır ile ilgili) tek kelime etmemek
not breathe a word about something
v.
55
Idioms
(bir sır ile ilgili) tek kelime etmemek
not breathe a word of it
v.
56
Idioms
kelime veya kelimeler için başka bir dile çevrilirken ince ayrıntısını/anlamını kaybetmek
get lost in translation
v.
57
Idioms
(birinin) ağzından bir kelime çıkmak
hear a peep from (someone)
v.
58
Idioms
(birinin) ağzından bir kelime çıkmak
hear a peep out of (someone)
v.
59
Idioms
(birine biri/bir şey hakkında) tek kelime etmemek
(not) breathe a word (about/of something) (to somebody)
v.
60
Idioms
ağzından bir kelime duymak
hear a peep out of
v.
61
Idioms
(bir şeyle ilgili) tek kelime etmemek
not breathe a word (of something)
v.
62
Idioms
bir kelime etmek
utter a word
v.
63
Idioms
(birine/bir şeye) karşı tek bir kelime/eleştiri duymak istememek
won't hear a word against (someone or something)
v.
64
Idioms
(kelime veya kelimeler için) başka bir dile çevrilirken ince ayrıntısını/anlamını kaybetmiş
lost in translation
adj.
65
Idioms
bir kelime bile (söylemedi)
not a dicky bird
expr.
66
Idioms
bir kelime bile (söylemedi)
not a dicky bird
expr.
67
Idioms
(birinden) bir kelime
another peep out of (one)
expr.
68
Idioms
(senden) bir kelime daha
another peep (out of you)
expr.
69
Idioms
tek bir söz/kelime
another peep
expr.
Speaking
70
Speaking
bu konuda tek bir kelime bile duymak istemiyorum
i don't want to hear another word about it
expr.
71
Speaking
bir haftadır tek kelime etmedin
you haven't said a word in a week
expr.
72
Speaking
böyle bir kelime yok
no such word
expr.
73
Speaking
tek bir kelime daha etme
don't say another word
expr.
Trade/Economic
74
Trade/Economic
f. a. von hayek tarafından "ekonomi" terimine alternatif olarak türetilmiş bir kelime
catallaxy
n.
Politics
75
Politics
kelime anlamı aydınlar olan üyeleri tarafından ise ışığın insanları veya aydınlanmışlar olarak addedilen yeni dünya düzenini sağlamak amacıyla kurulduğu iddia edilen gizli bir örgüt
illuminati
n.
Technical
76
Technical
rüzgarın kuvvetini belirtmek için çeşitli rüzgar hız aralıklarını ifade eden bir dizi kelime veya sayı
windscale
n.
Computer
77
Computer
kod içerisindeki bir ifadeyi benzersiz şekilde tanımlanabilir hale getirmek için eklenen sayı veya kelime benzeri karakter grubu
label
n.
78
Computer
anahtar kelime mantığıyla çalışan bir google reklamı türü
adwords
n.
79
Computer
dijital ortamda en az 24 saat boyunca dikkatleri üzerine toplayan herhangi bir kelime veya ifade
yanny
n.
80
Computer
wordle uygulaması ile oluşturulan bir kelime grubu
wordle
n.
81
Computer
üç harfli kelime olan (bir kod)
trigraphic
adj.
Telecom
82
Telecom
iletişimde v harfini temsil için kullanılan bir kelime
victor
n.
83
Telecom
d harfini kodlayan bir kelime
dog
n.
Transportation
84
Transportation
zararlı kimyasalların bulunduğunu belirtmek için uyarı sinyallerinde kullanılan bir kelime
hazchem
n.
Psychology
85
Psychology
kişilik özelliklerini ve çakışmalarını değerlendirmek için bir kişinin kendisine söylenen kelimeye aklına gelen ilk kelime ile karşılık verdiği bir test
word association test
n.
Logic
86
Logic
iki öncül ve bir sonuçtan oluşan tümdengelimliliği anımsatıcı kelime
camestres
n.
87
Logic
bir cümlenin öznesini veya yüklemini oluşturan kelime veya ifade
term
n.
88
Logic
klasik mantıkta her şekilde sonuç veren modların birinci şekilde gösterimini temsil eden bir kelime
barbara
n.
89
Logic
klasik mantıkta her şekilde sonuç veren modların ikinci şekilde gösterimini temsil eden bir kelime
baroco
n.
Biology
90
Biology
bir organizmanın bilimsel adında cins adını takip eden ve tür, alt tür belirten kelime
epithet
n.
Social Sciences
91
Social Sciences
çingenelerin çingene olmayanlar için kullandıkları bir kelime
gorgio
n.
Education
92
Education
her yeni kelime veya fikrin açıklayıcı nesnelerle temsil edildiği bir eğitim yöntemi
object teaching
n.
Literature
93
Literature
birbirini takip eden dizelerin son harflerinin bir kelime oluşturduğu kısa şiir
telestich
n.
94
Literature
shakespeare'in panik, korku anlamında kullandığı bir kelime
tirrit
n.
95
Literature
bir romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime)
nonce word
n.
96
Literature
bir romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime)
hapax legomenon
n.
97
Literature
bir kelime veya sözcük grubunun dolaylı olarak başka bir söz sanatını ima ettiği söz sanatı
metalepses
n.
98
Literature
on bir heceden oluşan kelime
hendecasyllable
n.
99
Literature
süslü bir etki yaratmak için kelime veya ifadenin birbirini takip edecek şekilde tekrarlanması
gemination
n.
100
Literature
romanda/yazıda sadece bir kere geçen (kelime)
hapax
abrev.
Linguistics
101
Linguistics
daha sonra kullanılan bir kelimeye atıfta bulunan kelime
cataphor
n.
102
Linguistics
hem ingiltere hem abd'de ortak olarak kullanılan ingilizce bir kelime, deyim veya ifade
transatlanticism
n.
103
Linguistics
kelime ve sembollerin daha eleştirel bir şekilde kullanılması yoluyla insanın davranışsal tepkilerini geliştirmeyi öneren dilbilim dalı
general semantics
n.
104
Linguistics
bir kelimeyi tanımlamak için kullanılan başka bir kelime ya da ifade
definiens
n.
105
Linguistics
aynı kelimeyi tekrarlamamak için zamir gibi bir kelime kullanma
anaphora
n.
106
Linguistics
ardışık cümlelerin başlangıcında bir kelime veya ifadenin tekrarı
anaphora
n.
107
Linguistics
ardışık cümlelerin başlangıcında bir kelime veya ifadenin tekrarı
epanaphora
n.
108
Linguistics
ardışık cümlelerin başlangıcında bir kelime veya ifadenin tekrar edildiği söz sanatı
epanaphora
n.
109
Linguistics
ardışık cümle, ifade veya dizelerin başlangıcında bir kelime veya ifadenin tekrar edildiği söz sanatı
epanophora
n.
110
Linguistics
birincil vurgu veya perde vurgusu sondan bir önceki hecesinde olan kelime
barytone
n.
111
Linguistics
yeni bir kelime oluşturmak için kelimenin ilk harfini çıkarma
beheadment
n.
112
Linguistics
birden fazla kök biçimine sahip bir kelime
metaplast
n.
113
Linguistics
belirli bir dilin kelime hazinesi ve kelimelerinin tarihi
wordlore
n.
114
Linguistics
belirli bir kelimenin parçası olduğu bütünü adlandıran kelime
holonym
n.
115
Linguistics
onur verici bir kelime
honorific
n.
116
Linguistics
kelimenin anlamının başka bir kelime, ek veya içsel değişiklikle sınırlandırılması
modification
n.
117
Linguistics
kelimenin anlamının başka bir kelime, ek veya içsel değişiklikle nitelendirilmesi
modification
n.
118
Linguistics
kullanan kişinin eş anlamlı başka bir kelimeye göre sosyal açıdan daha kabul edilebilir gördüğü kelime
genteelism
n.
119
Linguistics
içinde başka bir bileşik kelime bulunduran bileşik kelime
decomposite
n.
120
Linguistics
tek bir vuruşla steno olarak temsil edilen kelime
grammalog
n.
121
Linguistics
başka dildeki bir diğeriyle akraba olan kelime
cognate
n.
122
Linguistics
başka bir kelimenin birçok alt anlamından biri olan bir kelime
cohyponym
n.
123
Linguistics
yazılı tüm bir cümleyi meydana getiren kelime grubunu fark edebilme becerisi
sentence sense
n.
124
Linguistics
bir ifadenin başını başka ifadenin başına ekleyerek yeni kelime oluşturmak
incorporate
v.
125
Linguistics
aynı kelimeyi tekrarlamamak için zamir vb. bir kelime kullanma ile ilgili
anaphoric
adj.
126
Linguistics
aynı kelimeyi tekrarlamamak için zamir vb. bir kelime kullanma ile ilgili
anaphorical
adj.
127
Linguistics
genel anlamı ifade etmek yerine kaynak metinde karşılık gelen her kelime için hedef metinde yeni bir kelime kullanan
word-for-word
adj.
128
Linguistics
(noktalama işareti) metnin geri kalanından ayrı tutulan bir kelime grubunun başında bulunan
open
adj.
129
Linguistics
en az bir tane bağımlı biçim içeren (kelime)
complex
adj.
Religious
130
Religious
değersiz, boş anlamına gelen incile ait bir kelime
raca
adj.
131
Religious
ibranicede tanrı'nın adını simgeleyen dört harfli bir kelime
jhwh
abrev.
Card
132
Card
(pokerde kullanılan bir argo kelime) çift ikili
ducks
n.
Music
133
Music
şarkılarda nakarat veya boşluk doldurma için kullanılan anlamsız bir kelime
nonny
n.
134
Music
1862'de ludwig von köchel tarafından hazırlanan mozart eserleri kataloğunda seri numarayı belirten bir kelime
köchel
n.
Slang
135
Slang
bir tarafından kelime uydurma eylemi
palinpropism
n.
136
Slang
meksikalılar için aşağılayıcı bir kelime
chunt
n.
137
Slang
pornografik filmlerinde bir grup erkeğin bir kadının veya bir erkeğin yüzüne sırayla boşaldığı japonca kelime kökenli bir porno türü
bukkake
n.
138
Slang
vurgu artırıcı olarak kullanılan bir kelime
bejesus
n.
139
Slang
eşcinsel erkeklerin birbirlerine hitap etmek için kullandıkları bir kelime
gurl
n.
140
Slang
bir video oyununda çok iyi oynayan bir oyuncuyu tanımlamak için kullanılan argo kelime
cracked
n.
141
Slang
aşırı derecede politik doğrucu olduğu düşünülen bir kişi için kullanılan aşağılayıcı argo kelime
woketard
n.
142
Slang
bir kişinin cinsel olarak çekici olduğunu ifade eden argo kelime
breedable
n.
143
Slang
maskülen özelliklerden yoksun olduğu düşünülen erkekleri tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir argo kelime
soy boy
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir kelime
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy