Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
Spanish - English
German - English
History
bir parçası olarak
Meanings of
"bir parçası olarak"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Phrases
1
Phrases
bir parçası olarak
as a part of
expr.
Meanings of
"bir parçası olarak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 60 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
tehlike işareti veya cenaze merasiminin bir parçası olarak bir dakikalık aralarla ateş eden top
minute gun
n.
2
General
el işi projelerinde göz olarak kullanılan içinde oynar bir göz bebeği parçası olan plastik diskler
googly eyes
n.
3
General
öncesinde bir parçası olarak içinde yer aldığı yayınlanmış dergi veya kitaptan sonrasında ayrı olarak tekrar basılan yazı
separatum
n.
4
General
bir kimsenin kanuna aykırı olarak hak talep ettiği toprak parçası
squat
n.
5
General
daha büyük bir yapının parçası olarak dahil etmek
model
v.
6
General
daha büyük bir yapının parçası olarak kullanmak
model
v.
7
General
(öğe) bütünün bir parçası olarak girmek
put
v.
8
General
kültürel beklentinin bir parçası olarak gerekli
obligatory
adj.
Phrasals
9
Phrasals
birini ya da bir şeyi bir grubun bir parçası olarak görmek
count among
v.
10
Phrasals
bir grubun bir parçası olarak değerlendirilmek
count among
v.
11
Phrasals
(birisinin planlarının, hesaplarının) gerekli bir parçası olarak görülmek
enter into
v.
12
Phrasals
(birini/bir şeyi bir grubun) bir parçası olarak görmek
count (someone or something) among (something)
v.
13
Phrasals
(birini/bir şeyi bir grubun) bir parçası olarak değerlendirmek
count (someone or something) among (something)
v.
14
Phrasals
dahili bir parçası olarak yapmak/kurmak/imal etmek
build into
v.
15
Phrasals
bütünleyici bir parçası olarak yapmak/kurmak/imal etmek
build into
v.
16
Phrasals
ayrılmaz bir parçası olarak yapmak/kurmak/imal etmek
build into
v.
17
Phrasals
bir şeyi bir şeyin bir parçası olarak yapmak/imal etmek
build something into something
v.
Phrases
18
Phrases
önemli bir parçası olarak
as an important constituent
expr.
Colloquial
19
Colloquial
(genellikle işlerinin bir parçası olarak) çok yürüyen insan
blisterfoot
n.
20
Colloquial
abartılı giyinmek (drag queen/traliçe gibi bir performansın parçası olarak)
drag
v.
21
Colloquial
görevinin bir parçası olarak
in the line of duty
expr.
Idioms
22
Idioms
bir dolandırıcılığın parçası olarak dinî konularda kehanet sahibi olduğunu iddia eden kişi
autem goggler [obsolete]
n.
Speaking
23
Speaking
işimin bir parçası olarak
as a part of my job
expr.
Trade/Economic
24
Trade/Economic
bir kontratın ya da bir projenin parçası olarak teslim edilmesi gereken ürünler
deliverables
n.
25
Trade/Economic
bir birleşme anlaşmasının parçası olarak şirketin hisselerinin diğer şirketin hisseleriyle takas edilmesi
stock-for-stock
n.
Law
26
Law
çin'de ceza yargılaması sisteminin bir parçası olarak işleyen çalışma kampı
laogai
n.
Institutes
27
Institutes
yeni düzen'in bir parçası olarak ev kredilerini yeniden ipotek ettirmek için oluşturulan devlet destekli bir şirket
holc (home owners loan corporation) [us]
abrev.
Technical
28
Technical
ışık akışının zamanın bir parçası olarak ölçümü
quantity of light
n.
29
Technical
düzeneğin bir aksamı yerine geçici olarak konan boru parçası
dutchman
n.
30
Technical
yedek parça olarak kullanılan eksi bir donanım parçası
organ donor
n.
Computer
31
Computer
gnu projesinin bir parçası olarak tasarlanmış c programlama dili ve diğer derleyicileri içeren bir paket
gcc
n.
Textile
32
Textile
(bir kostüm veya takımın parçası olarak giyilen) üst giyim
underdress
n.
Construction
33
Construction
bağlantı parçası olarak kullanılan çivili bir düzenek markası
gangnail®
n.
Medical
34
Medical
cerrahi veya tıbbi prosedürün bir parçası olarak vücudun bir bölgesinin temizlenmesi
toilet
n.
Chemistry
35
Chemistry
negatif iyonun bir parçası olarak alüminyum içeren kimyasal bileşik
aluminate
n.
Biology
36
Biology
sitoplazmada bağımsız bir şekilde veya kromozomun parçası olarak bulunabilen plazmit
episome
n.
Astronomy
37
Astronomy
tek bir sistemin parçası olarak görülen, birbirine yakın konumlanmış yıldız grubu
multiple star
n.
Social Sciences
38
Social Sciences
bir gösterinin parçası olarak cinsiyetlendirilmiş kostümler giyen kişi
drag
n.
39
Social Sciences
cinsiyet uyum sürecinin bir parçası olarak trans kişilerin genital değişiklik amacıyla geçirdiği cerrahi operasyon
gender confirmation surgery
n.
40
Social Sciences
cinsiyet uyum sürecinin bir parçası olarak trans kişilerin genital değişiklik amacıyla geçirdiği cerrahi operasyon
gender affirming surgery
n.
Linguistics
41
Linguistics
anlamsal olarak daha kapsayıcı bir sınıfın parçası olma
hypernymy
n.
42
Linguistics
yalnızca bir birleşik sözcüğün parçası olarak var olan dilsel öğe
combining form
n.
43
Linguistics
(bir bilim dalının parçası olarak) terminolojik içerik üretmek
terminize
v.
44
Linguistics
(bir bilim dalının parçası olarak) terminolojik içerik üretmek
terminise
v.
History
45
History
alman haçlı kardeşliğinin bir parçası olarak 1190'da kurulan, dini ve askeri tarikata bağlı şövalye
teutonic knight
n.
46
History
kutsal roma imparatorluğu'nun günümüz renanya-palatina bölgesinin bir parçası olan ve pfalz olarak isimlendirilen elektoratı
rhine palatinate
n.
47
History
kutsal roma imparatorluğu'nun günümüz bavyera eyaletinin bir parçası olan ve yukarı pfalz olarak isimlendirilen elektoratı
rhine palatinate
n.
Religious
48
Religious
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap
wisdom of jesus the son of sirach
n.
49
Religious
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap
ben sira
n.
50
Religious
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap
ecclesiasticus
n.
51
Religious
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap
sirach
n.
52
Religious
esas olarak bilgelik üzerine yazılmış olup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap
wisdom of solomon
n.
53
Religious
esas olarak bilgelik üzerine yazılmış olup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap
ws (wisdom of solomon)
abrev.
Geography
54
Geography
1950'den beri tel aviv-yafa olarak bilinen şehrin parçası olan, batı israil'de yer alan eski bir liman şehri
yafo
n.
Sport
55
Sport
(özellikle futbolda) idmanın bir parçası olarak oynanan yarışma dışı oyun
bounce game
n.
Music
56
Music
genellikle solo enstrümanla doğaçlama olarak çalınan kısa bir müzik parçası
voluntary
n.
57
Music
enstrümantal bir kayıt ile başka bir kayıttaki vokalin dijital olarak üst üste bindirilmesi ile oluşturulan bir müzik parçası
mash-up
n.
58
Music
müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası
wobble board [australia]
n.
59
Music
müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası
wokka board [australia]
n.
Slang
60
Slang
seçkin bir grubun parçası olarak görülmeyen alelade kimse
mundane
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir parçası olarak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy