bitki örtüsü - Turkish English Dictionary
History

bitki örtüsü



Meanings of "bitki örtüsü" in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

Turkish English
Common Usage
bitki örtüsü vegetation n.
General
bitki örtüsü plant cover n.
bitki örtüsü flora n.
bitki örtüsü growth n.
bitki örtüsü plant life n.
bitki örtüsü fleece n.
Technical
bitki örtüsü vegetation cover n.
Biology
bitki örtüsü range n.
Botanic
bitki örtüsü flora n.
bitki örtüsü cover n.
Geography
bitki örtüsü vegetation cover n.
Archaic
bitki örtüsü herbs n.
bitki örtüsü plantage n.

Meanings of "bitki örtüsü" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

Turkish English
General
ağaççık vb´nden oluşan bitki örtüsü undergrowth n.
yöreye özgü bitki örtüsü endemic n.
alt bitki örtüsü understorey n.
alt bitki örtüsü understory n.
(belirli bir) dönemin bitki örtüsü sylva n.
çevredeki bitki örtüsü sylva n.
çevredeki bitki örtüsü silva n.
(belirli bir) dönemin bitki örtüsü silva n.
doğal bitki örtüsü natural vegetation n.
yerel bitki örtüsü endemic n.
yoğun bitki örtüsü heavy vegetation n.
orman bitki örtüsü forest vegetation n.
cılız bitki örtüsü sparse vegetation n.
seyrek bitki örtüsü sparse vegetation n.
karada ağaçlar dışındaki bitki örtüsü vesture n.
(belirli bir yerin) bitki örtüsü botany n.
yeşil bitki örtüsü green n.
yeşil bitki örtüsü greenness n.
yeşil bitki örtüsü greenth n.
hayvanları, arazideki bitki örtüsü aşırı zarar görene kadar otlatmak overgraze v.
gür (saç/tüy/bitki örtüsü) abundant adj.
bitki örtüsü ortaya çıkarabilen nonsterile adj.
otsu bitki örtüsü bakımından zengin olan herbose adj.
otsu bitki örtüsü bakımından zengin olan herbous adj.
yeşil bitki örtüsü ile kaplı green adj.
seyrek olarak (yayılmış bitki örtüsü vb) sparsely adv.
yeşil bitki örtüsü ile kaplı bir şekilde greenly adv.
Speaking
bitki örtüsü çok zengindir the vegetation is very rich expr.
Biology
peri halka mantarı ile ilişkilendirilen, her yıl çapı büyüyen süslü bir bitki örtüsü halkası fairy ring n.
ekolojik çalışmalarda tanımlanan dört veya daha fazla bitki örtüsü seviyelerinden biri moss layer n.
göl tabanının kıyı şeridi ile köklenmiş bitki örtüsü arasında kalan bölüm paralimnion n.
alg sporlarında içinde bitki örtüsü oluştuğu varsayılan jelatin phycomater [obsolete] n.
bitki örtüsü gibi vegetant adj.
Zoology
(bitki örtüsü, kayalık) vahşi hayvanlar için doğal sığınak ve koruma sağlayan faktörler cover n.
Botanic
brezilya'da bodur ağaçlar ve dikenli çalılardan oluşan bitki örtüsü caatinga n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki aletris farinosa n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki ague root n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki ague grass n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki unicorn root n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki true unicorn n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki crow-corn n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki white colic-root n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki white stargrass n.
bölgesel iklim ve bitki örtüsü biomes n.
hakim bitki örtüsü dominant vegetation n.
iletim demetli bitki örtüsü vascular flora n.
tübüler çiçek örtüsü ve alt durumlu yumurtalığından ayırt edilen bir bitki takımı aristolochiales n.
tübüler çiçek örtüsü ve alt durumlu yumurtalığından ayırt edilen bir bitki takımı order aristolochiales n.
ağaççıklardan oluşan bitki örtüsü underwood n.
abd'nin güneydoğusunda yetişen kabuklu bir çiçek örtüsü ve beyaz çiçekleri olan bir bitki blazing star (aletris farinosa) n.
ormanda yüksekliği orta düzeyde olan bitki örtüsü tabakası midstory n.
peri halka mantarı ile ilişkilendirilen, her yıl çapı büyüyen süslü bir bitki örtüsü halkası fairy circle n.
çölde veya kurak ve verimsiz arazilerde kendiliğinden yetişen bitki örtüsü desert flora n.
(olumsuz dış etkiye maruz kalmamış) bitki örtüsü rough n.
yerli bitki örtüsü tahrip olmuş alanlarda yetişen yabani ve yaygın bir bitki ruderal n.
yerli bitki örtüsü insan eliyle tahrip edilmiş alanlarda yetişen bir ot ruderal n.
pindan bölgesinin bitki örtüsü pindan n.
kurumuş bitki örtüsü sere n.
(aşınmış toprağın) yeni bitki örtüsü yetiştirmesini sağlamak revegetate v.
yeni bitki örtüsü büyütmek revegetate v.
yeni bitki örtüsü geliştirmek revegetate v.
bitki örtüsü bulunmayan achlamydeous adj.
bitki örtüsü olan herbiferous adj.
Agriculture
kesim ve yakma yoluyla bitki örtüsü temizleyerek bir alanı tarıma açma swidden n.
Forestry
bir bitki örtüsü alanında yaklaşan büyük bir yangını engellemek için oluşturulan yangın şeridi escape fire n.
(ingiliz orman hukukunda) geyikler için sığınak veya yiyecek işlevi gören yeşil bitki örtüsü vert n.
bitki tepe örtüsü forest canopy cover n.
bitki tepe örtüsü canopy coverage n.
bitki tepe örtüsü crown cover n.
Religious
sümer ve babillilerde otlak ve bitki örtüsü tanrısı dumuzi n.
Environment
atmosferdeki karbondioksiti emerek depolayan bitki örtüsü alanları carbon well n.
ekolojik çalışmalarda tanımlanan dört veya daha fazla bitki örtüsü seviyesinden biri tree layer n.
erozyonu önleyen bitki örtüsü binder n.
yer örtüsü olarak kullanılan bitki groundcover n.
ölü bitki örtüsü plant litter n.
bitki örtüsü oluşturan sığ göl veya bataklık çöküntüsü cowal [australia] n.
hayvanları arazideki bitki örtüsü zarar görene kadar otlatmak overbrowse v.
bitki örtüsü ile kaplamak overgreen v.
yeniden bitki örtüsü ile kaplamak reverdure v.
üzerinde bitki örtüsü olmayan barren adj.
Geography
normalleştirilmiş fark bitki örtüsü indeksi normalized difference vegetation index (ndvi) n.
göl veya nehir suyundan etkilenip kıyılardakinden farklı bir doğa ve bitki örtüsü olan toprak sınırını belirten çizgi high-water mark n.
dağlardaki alçak bitki örtüsü kuşağı montane n.
üzerinde bitki örtüsü olmayan bleak adj.
(bitki örtüsü) fazla uzayan forward adj.
(bitki örtüsü) normalden fazla büyüyen forward adj.