blâme

Meanings of "blâme" in Turkish English Dictionary : 27 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	blame v.	suçlamak
I can't believe he blamed me for burning the cake. Pastayı yaktığım için beni suçladığına inanamıyorum. More Sentences
2	Common Usage	blame n.	kabahat
3	Common Usage	blame v.	ayıplamak
General
4	General	blame n.	suç
I won't take the blame for somebody else's mistake! Başkasının hatasının suçunu ben üstlenmeyeceğim! More Sentences
5	General	blame n.	sorumluluk
The ill-treatment of transported animals continues, and the Council of Agricultural Ministers is to blame. Nakledilen hayvanlara kötü muamele devam etmektedir ve bunun sorumlusu Tarım Bakanları Konseyi'dir. More Sentences
6	General	blame v.	sorumlu tutmak
Parliament alone cannot be blamed for the present system's shortcomings, however. Ancak mevcut sistemin eksikliklerinden sadece Parlamento sorumlu tutulamaz. More Sentences
Law
7	Law	blame	sorumlu tutmak
However, full responsibility does not mean that the Commission can be blamed for the mistakes of the past. Ancak tam sorumluluk, Komisyonun geçmişteki hatalardan sorumlu tutulabileceği anlamına gelmez. More Sentences
8	Law	blame	suçlamak
They cannot blame this on the European Central Bank. Bunun için Avrupa Merkez Bankası'nı suçlayamazlar. More Sentences
General
9	General	blame n.	kusur
10	General	blame n.	ayıplama
11	General	blame n.	bir suç veya başarısızlığın sorumluluğu
12	General	blame n.	suçlama
13	General	blame n.	kınama
14	General	blame n.	mesuliyet
15	General	blame n.	töhmet
16	General	blame n.	günah
17	General	blame n.	tekdir
18	General	blame v.	ayıplamak
19	General	blame v.	suçu birinin üstüne atmak
20	General	blame v.	kınamak
21	General	blame v.	lanet etmek
22	General	blame v.	kabahat bulmak
23	General	blame adj.	(pekiştirici olarak) lanet olası
Idioms
24	Idioms	blame n.	kabahatli
25	Idioms	blame n.	bir şeyin nedeni olan
26	Idioms	blame n.	bir şeyin suçlusu olan
Law
27	Law	blame	kabahat